Katar’a LGBT kuşatması: Dünya Kupası öncesi Batı dört koldan saldırıyor

Muhammed Vefa Yürekli
04:006/11/2022, Pazar
G: 6/11/2022, Pazar
Yeni Şafak
Dünya Kupası’nın ev sahibi Katar, “LGBT propagandasına mahal vermeyeceğini” ilan ettiği için lobinin hedefinde
Dünya Kupası’nın ev sahibi Katar, “LGBT propagandasına mahal vermeyeceğini” ilan ettiği için lobinin hedefinde

Dünya Kupası’nın ev sahibi Katar, “LGBT propagandasına mahal vermeyeceğini” ilan ettiği için lobinin hedefinde. Batılı medya kuruluşları ülkede yabancı işçilerin haklarına riayet edilmediğini keşfetti. Guardian, ülkede 6 bin 500 göçmen işçinin öldüğünü yazdı. Ancak bunun pandemi dahil 10 yıllık süreyi kapsadığı anlaşıldı. Avustralyalı futbolcular “LGBT’yi Katar'da kalıcı miras yapma” sözü verdi. Almanya Dışişleri Bakanı Feaser, turnuvanın Katar’da yapılmasını eleştirdi.

Futbol tarihinin en maliyetli (229 milyar dolar) Dünya Kupası organizasyonuna hazırlanan Katar, Batı’nın LGBT dayatmalarına karşı direnmeye çalışıyor. 21 Kasım-18 Aralık arasında düzenlenecek futbol şölenine ev sahipliği yapacak Orta Doğu ülkesi, Arap dünyasındaki ilk Dünya Kupası için masraftan kaçınmadı ve ülkenin kalıcı bir mirasa sahip olacağına söz verdi. FIFA Başkanı Gianni Infantino, en az bir milyon yabancı taraftar çekmesi beklenen 2022 Dünya Kupası’nın ‘gelmiş geçmiş en iyi turnuva’ olacağını söyledi. Turnuva ile ilgili sorumluklarını eksiksiz yerine getiren Katar yönetimi, organizasyonla ilgili ülke hukukuna riayet edilmesi gerektiğini belirterek, turnuva esnasında LGBT propagandasına mahal verecek eylemlere müsamaha göstermeyeceklerini, ancak LGBT’lilerin turnuvaya gelebileceğini duyurdu. Turnuvanın güvenliğini denetleyen Tümgeneral Abdulaziz Abdullah Al Ansari, Dünya Kupası’nda 28 gün için inançlarını değiştiremeyeceklerini söyledi. Katar’ın ılımlı yaklaşıma karşın ülke içinde kalıcı olarak meşruiyet kazanmak isteyen LGBT lobisi, sosyal medyada Katar’a karalama kampanyaları düzenlerken, destekçi ülkelerdeki siyasetçiler ve ünlü simalar “insan hakları kılıfıyla” birbirinden skandal hamle ve açıklamalarda bulundu.

LGBT kuşatmasına karşı tepki gösteren Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad al-Thani, “Katar, hiçbir ev sahibi ülkenin karşılaşmadığı eşi görülmemiş bir kampanyaya maruz kaldı” serzenişinde bulundu. Öncesinde, avukatlığına soyundukları LGBT propagandasını umursamadan Doha yönetimi ile milyarlarca dolarlık ticari anlaşmalar yapan Avrupa ülkeleri, Dünya Kupası ile birlikte Katar’ı kötü adam ilan ederek ikiyüzlü politikalarına bir yenisini daha eklemiş oldu.

İFTİRA KAMPANYASI

LGBT karşıtı duruşu nedeniyle Batı medyası da “Çamur at izi kalsın” mantığıyla Katar’a yönelik asparagas haberlere imza attı. Birdenbire Katar’daki göçmen işçilerin sesi olmaya karar veren çok sayıda Batı merkezli medya organı, “İnsan hakları ihlal ediliyor” sloganı ile LGBT kampanyasına meşrutiyet zemini aradı. İngiliz Guardian gazetesi Şubat 2021 tarihli haberinde, Katar’ın, Hindistan, Pakistan, Nepal, Bangladeş ve Sri Lanka’dan gelen 6500 göçmen işçinin öldüğünü yazdı. Dezenformasyon uzmanı Mark Owen Jones, yaptığı analizde, gazetenin paylaştığı verilerin 10 yıllık bir süreyi kapsadığını belirterek Guardian’ın haberinin aldatıcı olduğunu ortaya çıkardı. Guardian, ilk olarak “Katar Dünya Kupası’na hazırlanırken 6 bin 500 işçi öldü” başlığıyla servis ettiği haberde, ölümlerin organizasyonla ilintili olduğunu ve kısa zamanda gerçekleştiğini ima etti. Daha sonra manşeti değiştiren Guardian, ölümlerin 10 yıllık bir süreyi kapsadığını belirtti. Çalışmada, haberin içeriğinden ziyade, ilk başlığı kaynak göstererek eleştirilerde bulunan siyasetçiler, gazeteciler ve popüler sosyal medya kullanıcıları da paylaşıldı. ABD menşeli Time dergisi de Kasım ayının ilk haftasında yayımladığı sayının kapağında, “Katar’daki insan hakları ihlalleri ve işçi ölümleri” iftirasına yer verdi. Binlerce göçmenin aşırı sıcaklar nedeniyle öldüğü yalanını dillendiren dergi, işçilerin içme suyu bulamadığını, kıyafetlerinin de çalışma şartlarına uygun olmadığını iddia etti. Söz konusu çalışmayı organizasyona günler kala yayımlanması da dikkat çekti. Son olarak İsviçre haber sitesi SRF, “Katar casus ağıyla FİFA’yı kontrol etti” haberi ile, iftirada boyut atladı. Site, Katar’ın dünya çapında etkili bir casusluk ağına sahip olduğunu ve bu ağ vasıtasıyla organizasyonda ev sahipliği rolünü kaptığını savundu.

DANİMARKA’DAN TEK RENKLİ FORMA HAMLESİ

Başta İngiltere olmak üzere Galler, Belçika, Danimarka, Fransa, Almanya, İsviçre, Norveç, İsveç ve Hollanda ise, LGBT kampanyasına destek verdiklerini ve gökkuşağı renginde pazu bandı takmak istediklerini duyurdu. LGBT provokasyonuna destek veren ülkelerden Danimarka’dan da bu kapsamda bir hamle geldi. Danimarka Milli Takımı’nın 2022 Dünya Kupası’nda giyeceği formaları tanıtıldı. Kırmızı, beyaz olmak üzere formalarda tek renk kullanıldı ve “gökkuşağı renklerinin olmadığı yerde biz de renksiziz” mesajı verildi. Danimarka Milli Takımı’nın giyeceği formanın sponsoru, “Bu forma bir mesaj taşıyor. Binlerce insanın hayatına mal olan bir turnuvada görünür olmak istemiyoruz. Danimarka Milli Takımı’nı sonuna kadar destekliyoruz ama bu ev sahibi ülke olan Katar’ı desteklemek demek değil” sözlerini sarf etti.

ALMAN BAKANDAN SKANDAL SÖZLER

  • Katar’ı LGBT boyunduruğuna almaya çalışan bir diğer ülke Almanya oldu. ARD televizyonuna konuşan Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser, “büyük spor organizasyonlarının insan haklarına uyma ve sürdürülebilirlik prensiplerini kabul etme gibi kriterlere uyan ülkelere verilmesi gerektiğini” belirten bir açıklamada bulundu. Katar’daki Alman Büyükelçi Claudius Fischbach’a Doha’nın hayal kırıklığını bildiren bir nota verildi ve Almanya İçişleri Bakanı’nın söylemleri reddedildi. Feaser’in açıklamaları Almanya’da da tepkiyle karşılandı. Eski Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, Feaser’ı kibirli davranmakla suçlayarak, “Ne kadar unutkanız. Ülkemize gelen misafir işçilere çok kötü davrandık ve onları sefil bir şekilde barındırdık” dedi.

Sosyal medya üzerinden operasyon

2022 Dünya Kupası hızla yaklaşırken , ev sahibi ülke Katar'ı hedeflenen yanlış ve yanıltıcı haber dalgası internet siteleri, gazeteler ve sosyal medya üzerinde yoğunlaştı. İlk olarak "Katar Sizi Karşılıyor" başlıklı bir grafik internet üzerinden servis edildi. Grafiğin Dünya Kupası'na gelen ziyaretçiler için Katar Devleti'nin resmi talimatlarını içerdiği iddia edildi. Ancak Doha yönetimi, bu yayının kendilerine ait olmadığını açıkladı. Bir Twitter hesabı tarafından yapılan paylaşımda Katar sözcüsü tarafından organizasyon sırasında LGBT bayrakları taşıyanlara 7 ile 11 yıl arası hapis cezası verileceği iddia edilmişti. Katarlı yetkililer bayrakların toplanabileceğini, ancak hapis cezasının söz konusu olmadığını kaydetti. Ardından Fransa’nın, LGBT politikaları yüzünden şehirlerinde Dünya Kupası'nı göstermeyeceği iddia edildi. Bir süre sonra AFP Factuel'in Fransız makamlarının gerekçeleriyle ilgili olarak yayınladığı bilgilere göre, kararın enerji tasarrufu amacıyla alındığı duyuruldu. Bir müddet sonra, İngiliz LGBT hakları aktivisti Peter Tatchell'in, protestosunun ardından Katar polisi tarafından tutuklandığı ve kaybolduğu iddia edildi. Katar’dan iddiaya yalanlama geldi. LBC haber kanalına konuşan Tatchell, kanalına Katarlı yetkililerin kendisine karşı kibar davrandığını, tehdit etmediğini, sert bir şekilde sorgulamadığını ve kaldırımdan ayrılmadığını söyledi.

İngiliz siyasilerden çirkin çıkış

  • Katar’ın kararına saygı duyan ve destek açıklamasında bulunan kişiler de LGBT lobisinin hedefinde. İngiltere Dışişleri Bakanı James Cleverly, kasım ayında başlayacak Katar’daki Dünya Kupası’na gidecek olan LGBT futbol taraftarlarına “ev sahibi ulusa saygılı” davranmalarını söyledi. Başka bir röportajında ise, “Bunlar Müslüman ülkeler, kültürel çıkış noktaları bizden çok farklı. Bir ülkede ziyaretçiyseniz, evsahibi ülkenin kültürüne saygı duymanın önemli olduğunu düşünüyorum” dedi. Cleverly’nin açıklaması sonrası İngiltere İşçi Partisi, Bakan’ın “şoke edici şekilde duyarsız” konuştuğunu ifade etti. İşçi Partisi lideri Keir Starmer ve bazı siyasetçiler de, turnuvaya gitmeyeceklerini açıkladı. Liberal Demokrat Parti’den milletvekili Layla Moran, insan hakları iftirası furyasına katılan bir diğer isim oldu. Eski İngiliz futbolcu Gary Lineker de, “Bizimkinden çok farklı kültürel normlara sahip bir İslam ülkesi olan Katar, böyle bir organizasyona katıldığına bazı tavizler vermek zorunda kalacağını biliyor” dedi.

HEDEF LGBT’Yİ KALICI HÂLE GETİRMEK

Katar’ın LGBT kararı sonrası LGBT propagandacısı ülkelerden birbiri ardına açıklama ve tepki yağdı. 2022 Dünya Kupası’nda yer alacak Avustralya, ev sahibi ülkenin insan hakları sicilini eleştirdiği bir video yayımladı. Milli futbolcular yayınladıkları videoda göçmen işçiler için “etkili çözüm” ve eşcinsel ilişkilerin suç olmaktan çıkarılması çağrısında bulundu. 38 yaşındaki stoper Alex Wilkinson, “Futbolcular olarak LGBT’li bireylerin haklarını destekliyoruz. Ancak Katar’da insanlar, sevdiklerini seçmede özgür değil” diye konuştu. Taleplerinin herkese verilmesi gereken temel haklar olduğunu belirten futbolcular, amaçlarını da belli etmekten çekinmedi. Videonun devamında LGBT’nin Katar topraklarında kalıcı miras haline getirileceği sözü verilirken, her futbolcunun ant içtiği anlar gösterildi.

#LGBT
#Katar
#Dünya Kupası
#Avrupa