Suudi Arabistan'da Cemal Kaşıkçı cinayeti için kurulan 'mahkeme' katilleri adeta akladı. Cinayetin arkasında olmakla suçlanan Prens Selman'a yakın isimler hiçbir ceza almazken, gözler bundan sonra Türkiye'nin atacağı adımlarda olacak. Cemal Kaşıkçı davasında adaletin yerini bulması için BM Güvenlik Konseyi kararı ile özel bir mahkeme kurulması gerektiğini belirten Uluslararası Hukuk Profesörü Selami Kuran, "Türkiye, BMGK üyesi ülkelerle temasta bulunarak, uluslararası geçici ceza mahkemesi kurulmasını sağlayabilir" değerlendirmesinde bulundu.
Suudi Arabistan'da Cemal Kaşıkçı'nın katilleri için kurulan mahkeme görünümlü tiyatro sona erdi.
Savcılık ismini açıklamadığı
5 kişiye idam ve 3 kişiye ise hapis cezası
verildiğini duyurdu. Cinayetin bir numarası olarak görülen
Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman
'ın
ve ona yakın isimlerin
bir suçlama yöneltilmedi.
Suudi Arabistan '
' verdiği hükümler kamuoyunun büyük tepkisini çekerken, gözler bundan sonra Türkiye'nin atacağı adımlarda olacak.
Konuyla ilgili yenisafak.com'a açıklamalarda bulunan Uluslararası Hukuk Profesörü Selami Kuran'a göre, Kaşıkçı davasında Türkiye'nin atabileceği
adımlar bulunuyor.
Cemal Kaşıkçı davasında adaletin yerini bulması için 'uluslararası geçici ceza mahkemesinin' kurulabileceğine dikkat çeken Kuran, "Bu mahkemenin kurulması için
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin bir karar çıkarması
gerekiyor. Türkiye, Birleşmiş Milletler üyesi bir ülke. Cemal Kaşıkçı'nın Washington Post yazarı olması nedeniyle cinayet ABD kamuoyunda büyük infial uyandırdı. Türkiye,
BMGK üyesi ülkelerle temasta bulunarak
böyle bir kararı çıkarması mümkün" değerlendirmesinde bulundu.
BMGK NEZDİNDE ÖZEL MAHKEME
BM Güvenlik Konseyi kararıyla kurulacak mahkemenin özel bir statüde olduğunu vurgulayan Kuran, "Bu mahkeme geçici bir mahkemedir. Devamlı statüde çalışmazlar, belirli cinayet ve katliama bakmakla yükümlüdürler. Yetkileri bu kadardır.
Siyasi bir dava olmadığı için küresel güçlerin buna en azından ılımlı yaklaşabileceğini düşünüyorum
. Türkiye, bu yönde
girişimlerde bulunabilir. Bu imkansız bir şey değil, bunun yapılabileceğini düşünüyorum. Bu cinayete azmettiren gerek bürokratik ve gerekse siyasi kişilerin yargılanması ve cezalandırılması yolu açılabilir" diye konuştu.
Cemal Kaşıkçı davasının '
' olmadığının altını çizen Kuran, bireysel bir dava olması nedeniyle
Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde
bu davanın görülemeyeceğinin de altını çizdi.
HUKUK İLKELERİNE UYULMADI
Suudi Arabistan'da görülen Cemal Kaşıkçı davasının kapalı kapılar ardında yürütüldüğünü belirten Kuran, "Bu dava büyük bir gizlilik içerisinde yürütüldü. Türkiye başta olmak üzere birçok Batılı diplomat bu davaya ilgiliydi.
Uluslararası hukukun temel prensiplerine hiçbir şekilde riayet edilmediğini gösteriyor.
Bu kararla Suudi Arabistan, kamuoyunun tepkilerini azaltmak için bir ceza davası yürütüldüğünü görüyoruz" diye konuştu.
AZMETTİRİCİLER YARGILANMALI!
Cemal Kaşıkçı davasında adaletin yerini bulması için katiller kadar onları azmettiren isimlerin de yargılanması gerektiğini söyleyen Kuran, şöyle devam etti:
"Ceza hukukunda temel prensip şudur, suçu işleyen fail ile azmettiren aynı cezayı alır. Cinayeti planlayanlardan başta Prens Selman olmak üzere, istihbarattan üst düzey elemanlarının ve konsolosun tamamen bu dava dışında tutulduğunu görüyoruz. İdama mahkum edilen kişiler, bu suçu işledikleri sabit ise, bu cinayeti üst düzey kadrolardan onay almadan yapmaları mümkün değil. Bu konuda CIA raporu var. Bu raporda, cinayet talimatının Veliaht Prens Muhammed bin Selman tarafından verildiğine ilişkin bir sonucua ulaşılıyor"
#Cemal Kaşıkçı
#Uluslararası Mahkeme
#Suudi Arabistan
#Türkiye
#BMGK