Afganistan’dan bütün askeri birliklerini çeken ABD’nin, 16 Ağustos’ta başlayan tahliye sürecinde oluşan kaostan, Hamid Karzai Havaalanı’ndaki izdiham görüntülerinden ve şehir içindeki güvenlik zaafiyeti nedeniyle yaşanan saldırılardan sorumlu olduğu ortaya çıktı. Washington Post’un haberine göre, 15 Ağustos’ta, eski Afgan Devlet Başkanı Eşref Gani’nin ülkeden kaçması sonrası Taliban lideri Abdulgani Birader ve ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) Başkanı Orgeneral Kenneth McKenzie arasında Katar’ın başkenti Doha’da bir görüşme gerçekleşti. Görüşmede Birader McKenzie’ye “tahliye için verilen mühlet olan 31 Ağustos’a kadar Kabil’i ABD kontrol etsin ve güvenliğini sağlasın” teklifinde bulundu. Ancak bu teklif ABD tarafından reddedildi.
Habere göre, Kabil’e erken girmeyi planlamadıklarını ve Gani’nin kaçmasının sürpriz olduğunu belirten Birader “Bununla başa çıkmak için iki seçeneğimiz var. Ya ABD ordusu Kabil’in güvenliğini sağlama sorumluluğunu üstlensin ya da bunu biz yapalım” dedi. McKenzie ise Başkan Joe Biden ile bu durumu görüştüğünü belirterek, “Biden, tüm Amerikan birliklerini Afganistan’dan çekme fikrinde kararlı kaldı. Afgan hükûmetinin çöküşü, Biden’ın fikrini değiştirmedi. ABD’nin sadece tahliyelerin güvenli gerçekleşebilmesi için havaalanının kontrolüne ihtiyacı var” diyerek sorumluluktan kaçtı ve Birader’in teklifini geri çevirdi. Habere göre ABD’nin bu tercihi son iki haftada yaşanan kargaşa ve kaos ortamına zemin hazırladı.
Post’un haberine göre ABD’nin sorumluluktan kaçmasının ardından Taliban şehrin kontrolünü ele geçirdi. ABD ve diğer ülkere çalışmış personellerin yanısıra çeşitli sebeplerden ötürü ülkeden çıkmak isteyen Afganlar havaalanına akın etti ve izdiham oluştu. Haberde Biden yönetimi eleştirilerek, “Bu gerçekten ulusal bir utanç. Biden yönetimi, biz tahliye olurken Kabil’i kontrol etme şansına sahipti, ancak burayı Taliban’a bırakmayı seçti. Bu, apaçık görev ihmalidir. Havaalanı çevresinde ve şehirde DEAŞ’ın yaptığı saldırılardan ve ölen 13 ABD askerinden, sorumluluğu kabul etmeyen Biden yönetimi mes’uldür” ifadeleri kullanıldı.
Geçtiğimiz günlerde İngiliz Daily Mail gazetesi, ABD ileTaliban güçleri arasında tahliye operasyonuna ilişkin koordinasyonun görünmeyen yüzünü ortaya çıkarmış, ABD’nin tahliyeler sırasında Taliban güçlerinden yardım aldığını ortaya koymuştu. Mail’in haberinde, Taliban güçlerinin Kabil içinde bulunan ve bilgileri kendilerine sağlanan Amerikalıları gruplar halinde alıp, Hamid Karzai Havalalanı çevresinde ABD tarafından belirlenen noktalara taşıdığı belirtilmişti. CIA Başkanı Willim J. Burns Kabil’de Taliban liderlerinden Molla Abdülgani Birader ile tahliyeleri görüşmesi de iddiaları desteklemişti.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’den Washington yönetimini hedef alan zehir zemberek açıklamalar geldi. Rusya’nın Vladivostok şehrinde düzenlenen Doğu Ekonomi Forumu’nda Afganistan’daki son gelişmeleri değerlendiren Putin, “Afganistan’da ABD ve müttefikleri için çalışan ve terk edilen insanların sayısına bakarsanız, bu bir insani felakettir” dedi ve ABD için çalışan personelin yüz üstü bırakıldığına işaret etti. Putin, ABD ve diğer Batılı güçlerin Afganistan’dan çekilmesinin ardından “gerekli derslerin” alınması gerektiğini ifade etti. Washington’ın Afganistan serüveni için 1,5 trilyon dolardan fazla para harcadığına dikkat çeken Rus lider, bu kadar yatırıma rağmen sonucun değişmediğini vurguladı.
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü John Kirby, Amerikan ordusunun Pencşir vilayetinde Taliban hakimiyetine direnen yerel güçlere destek verip vermeyeceğine ilişkin bir soruya, “ABD’nin Afganistan’daki askeri operasyonu sona ermiştir” yanıtını verdi ve ABD’nin bölgede yaşanan çatışmalara daha fazla müdahale etmeyeceğine işaret etti.