İsrail Yüksek Mahkemesi, Tel Aviv yönetiminin "idari tutukluluk" uygulamasını protesto etmek için 171 gündür açlık grevini sürdüren Filistinli tutuklu Halil el-Avavde'nin tahliye talebini reddetti.
Filistin Esirler Cemiyetinden yapılan yazılı açıklamaya göre, Avavde'nin avukatı Ahlam Haddad, İsrail Yüksek Mahkemesinin "savunma ekibinin daha önce yapılan başvuruya yeni bir unsur eklemediği ve Yüksek Mahkemenin 21 Ağustos'ta verilen kararın temyiz makamı olmadığı" gerekçesiyle müvekkilinin "idari tutukluluğuna" yapılan temyiz talebini reddettiğini söyledi.
Açıklamada, Yüksek Mahkemenin temyiz talebini kabul etmemesinin "Avavde'nin tahliye isteğinin de kabul edilmediği anlamına geldiğini" bildirildi.
İsrail yargısı, 21 Ağustos'ta Avavde'nin "idari tutukluluğunun" dondurulması kararı vermiş ancak Filistinli tutuklunun tahliye talebini reddetmişti.
Avavde ise dün ailesinin yayınladığı videoda sağlık durumunun kötüleşmesine rağmen müşahede altında tutulduğu hastanede "İsrail'in keyfi uygulamasına karşı eylemini sürdüreceğini" açıklamıştı.
Ne olmuştu?
- İsrail tarafından en son 27 Aralık 2021'de olmak üzere birkaç kez tutuklanan Avavde, hakkında verilen "idari tutukluluk" kararına karşı açlık grevi başlatmıştı.
- Avavde, 111 gün sürdürdüğü açlık grevini, hakkındaki "idari tutukluluk" kararının kaldırılması teminatına karşılık 21 Haziran'da sonlandırmış ancak İsrail'in verdiği sözü tutmaması üzerine 3 Temmuz'da yeniden açlık grevine başlamıştı.
- Açlık grevi nedeniyle hayati tehlikesi bulunduğu belirtilen Avavde'nin tahliye talebi 15 Ağustos'ta Batı Şeria'daki Ofer Askeri Mahkemesince reddedilmişti.
- Filistinli tutuklunun sağlık durumuyla ilgili 25 Ağustos’ta AA’ya konuşan eşi Delal Avavde, eşinin sağlık durumunun çok kritik olduğunu ve "her an ölebileceği endişesi yaşadıklarını" söylemişti.
İsrail'in Filistinlilere yönelik "yargısız" cezası: İdari tutukluluk
İngiliz sömürge dönemindeki Olağanüstü Hal Yasası'ndan uyarlanan İsrail askeri yasaları, tutuklanan kişinin hakkındaki suçlamayı ya da bununla ilgili delilleri "güvenlik" gerekçesiyle öğrenemediği "idari tutukluluk" uygulamasını içeriyor.
İnsan haklarına aykırı bu uygulama, İsrailli ve Filistinli insan hakları örgütlerinin yanı sıra uluslararası kuruluşlar tarafından da yoğun biçimde eleştiriliyor.
İsrail ordusu, iç istihbarat teşkilatı Şabak (Şin-Bet) ile iş birliği halinde, işgal altındaki Batı Şeria'da "ileride suç işleyebileceği" gerekçesiyle Filistinlileri "idari tutuklu" olarak gözaltına alabiliyor. Gözaltındaki Filistinliler, 8 gün içinde askeri mahkemeye çıkartılıyor.
Ancak burada tutuklu Filistinli veya avukatı, askeri savcının mahkemeye sunduğu tutuklama gerekçesini, bununla ilgili delilleri "güvenliğe zarar verebileceği" gerekçesiyle öğrenemiyor. Bu nedenle bir yargı süreci ya da savunma mümkün olamıyor.
İsrailli insan hakları örgütlerine göre, askeri mahkemeler, tutuklanan kişilere yönelik kararlarda "otomatik onay mercileri" şeklinde hareket ediyor.
Filistinliler, haklarındaki suçlamayı öğrenemeden ve kendilerini savunma hakkından mahrum şekilde 6 aya kadar hapse atılabiliyor. Altı ay sonra yeniden askeri mahkemeye sevk edilen ancak suçlamadan habersiz bir Filistinlinin tutukluluk süresi 5 yıla kadar defalarca uzatılabiliyor.