Terör devleti İsrail'in Gazze'de katliam yapmasına adeta açık çek veren ABD'den akıllara zarar açıklamalar gelmeye devam ediyor. İsrail'in sivil katliamına karşı üç maymunu oynayan ABD'nin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, gazetecilerin sorularını yanıtlamakta zorlandı. İsrail'in savaş suçlarına ilişkin sorulara verdiği yanıtlar ise şaşkına çevirdi.
ABD, terör devleti İsrail'in göz göre göre katliam uygulamasına destek veriyor. ABD'li yetkililer ise Gazze'de yaşanan soykırımı aklamak için yarışa girişti.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, gazetecilerin İsrail'in yaptıklarının "savaş suçu" teşkil edip etmediği yönündeki sorularına, bu konuda halihazırda Bakanlığın bir değerlendirmesinin olmadığı yanıtını verdi ve saldırıları neden kınamadıklarına ilişkin soruları yanıtlamaktan kaçındı.
Miller, düzenlediği günlük basın toplantısında, İsrail'in Cibaliye Mülteci Kampı'nı bombalaması ve Gazze'deki sivil ölümleri konusunda gazetecilerin sorularıyla karşı karşıya kaldı. Bir gazeteci, "Mülteci kampına düzenlenen büyük saldırıdan sonra bir kez daha soruyorum, İsrail'in savaş hukukunu takip edip etmediğine yönelik şu ana kadar ABD'nin değerlendirmesi nedir?" sorusunu yöneltti.
Miller, İsrail'in saldırılarında "savaş hukukuna uyduğunu" savunarak "Ben bu saldırı konusunda bir değerlendirme yapacak pozisyonda değilim. Başka saldırılar konusunda da değerlendirme yapamam." dedi.
Bunun üzerine gazeteci, birçok insan hakları savunucusunun İsrail'in bu saldırısını "savaş suçu" olarak nitelendirdiğini anımsatarak ABD Dışişleri Bakanlığının, İsrail'in eylemlerini "savaş suçu" özelinde değerlendirip değerlendirmediğini sordu.
Miller, "Bu, şu anda yaptığımız bir değerlendirme değil, hayır." yanıtını verdi.
"Sivillerin öldürülmesini neden kınamıyorsunuz?"
Diğer bir gazeteci de Cibaliye Mülteci Kampı konusunda, "Bir kişinin öldürülmesi için onlarca sivilin, ki bu sayının 300 civarında olduğu söyleniyor ne kadar olduğunu bilmiyoruz, öldürülmesini neden kınamıyorsunuz? Zira İsrailli bir sözcü, bir militanın peşinden gittiklerini söyledi. Neden kınamıyorsunuz?" diye sordu.
Miller, sivil ölümlerinden derin üzüntü duyduklarını ve Filistinli ya da İsrailli olsun, sivillerin ölmesini istemediklerini söylemekle yetindi. Gazeteci ise dönemin Beyaz Saray Sözcüsü Ari Fleischer'ın, George W. Bush döneminde, 21 yıl önce bir Hamas liderinin öldürülmesi için 15 kişinin öldürülmesini kınadığını anımsatarak "Şimdi sizin yönetiminiz neden aynı şeyi yapmıyor?" dedi.
Miller, bu soruyu, "20 yıl önceki yönetimin yaptığı bir değerlendirme hakkında konuşamam. Benim diyeceğim şey, İsrailli mevkidaşlarımızı sivillere yönelik zararı en aza indirgemek için uyarmayı sürdüreceğimizdir." şeklinde yanıtladı.
"Savaş suçları konusunda bir değerlendirmemiz yok"
Başka bir gazeteci de Miller'a İsrail'in yaptıkları konusunda bir değerlendirme yapmadıklarını söylediğini anımsatarak "Sadece merak ediyorum, neden yapmıyorsunuz?" diye sordu.
Miller, "Şu noktada yaptığımız bir değerlendirme değil." dedi ve ardından gazeteciyle karşılıklı atışma yaşandı.
Gazeteci ise "Üç haftadır bu olaylar yaşanıyor. Aynı zaman diliminde daha önce benzeri değerlendirmelerde bulundunuz. Sadece şu an neden bunun görüşülmediğini bile söylüyorsunuz." ifadelerini kullandı.
Miller, "Dışişleri Bakanlığının kendi içindeki konuşmaları hakkında konuşmayacağım. Değerlendirmeler hakkında konuşurum ve şu anda savaş suçları konusunda bir değerlendirmemiz yok." demekle yetindi.
Rusya ve İsrail konusunu karşılaştırdı
Gazeteciyle tekrar birbirlerinin sözünü kesmelerinin ardından Miller, sözlerini, "Bakanımızın da söylediği gibi bunun için fırsatımız olacak. Şu anda tüm saldırıları değerlendirecek bir noktada değiliz." şeklinde sürdürdü.
Ardından gazeteci, "Ancak siz Rusya'nın gerçekten savaş suçu işlediğine dair bir karara vardınız ve hukuku bir karar verdiniz. Bu durumda ise bunun konuşulduğunu bile söylemeye yanaşmıyorsunuz." eleştirisinde bulundu.
Miller, buna karşılık, "Rusya konusunda, sivillerin kasıtlı olarak hedef alındığına dair güvenilirliği çok yüksek olan belgeler vardı. Bu, Bucha'daki net kanıtların ardından yapılmış bir değerlendirmeydi." cevabını verdi.
