Gazze’de binlerce insanı öldüren, neredeyse her gün yeni bir katliam yapan, 2 milyondan fazla insanı zorla göç ettiren ve büyük bir insani krize neden olan İsrail, Batı Şeria’da da boş durmuyor. Yeni atılan adımlar Batı Şeria’nın resmen işgaline yol açabilir.
Uzun yıllardır İsrail’in yasadışı fiili işgali altındaki Batı Şeria, işgalci Yahudi yaşam alanlarıyla çevrelenmiş durumda. Yaklaşık 428 Filistin köyü, işgalci Yahudilerin baskısı altında ve Filistinliler her an evlerine, araçlarına yapılacak saldırılarla yaşamak zorunda.
Zaten bölgenin ana unsuru olan Filistinliler, yollarda kah ordunun kah işgalci yerleşimcilerin kurduğu barikatlarla büyük bir hareket kısıtlamasına maruz kalıyor. Gazze saldırıları ise Batı Şeria’da yeni ve zor bir dönemin habercisi oldu.
İsrail yönetimi geçtiğimiz günlerde işgal altındaki Batı Şeria'da 12 bin 715 kilometrekarelik araziye el konulmasını onayladı. Bu son otuz yılın en büyük el koymasıydı.
Gazze saldırıların gölgesinde, mayıs ayında Batı Şeria’da sessiz sedasız bir transfer gerçekleşti.
İsrail ordusuna bağlı Sivil İdare, işgal altındaki Batı Şeria'nın kontrolünü, kendisi de yasadışı bir yerleşim yerinde yaşayan aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'in liderliğindeki Yerleşimler İdaresi'ne devretti.
Bu durum, İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarının resmi ilhakını sağlamlaştırdığı yönünde endişelere yol açtı.
Yerleşim İdaresi nedir?
Smotrich ile Savunma Bakanı Yoav Gallant arasında yaşanan siyasi çekişmelerin ardından Şubat 2023'te kuruldu. Büyük tartışmaların ardından işgal altındaki Batı Şeria'daki kaçak inşaatların izlenmesi sorumluluğu Smotrich'e verildi.
Smotrich'in Yerleşimler İdaresi, artık işgal altındaki Batı Şeria'da inşaat yönetmelikleri, tarım, ormancılık, parklar ve banyo yerleri de dahil olmak üzere sivil yaşamı düzenleyen her şeyden sorumlu.
Sivil Yönetim, işgal altındaki Filistin topraklarının %60'ını oluşturan büyük ölçüde kırsal bir bölge olan Batı Şeria'nın C Bölgesi'ni kontrol ediyor. Yasal yetkilerin askeriyeden sivil ellere aktarılması, İsrail'in Batı Şeria'daki 57 yıllık askeri işgalinin geçici olmadığını ve devletin Filistin topraklarını resmen ilhak ettiğine işaret ediyor.
Bu adım, yasadışı yerleşim veya karakol inşasının görmezden gelineceği ve sonunda onaylanacağı, Filistinlilerin inşa işlerinin ise izinler konusunda yoğun incelemeye tabi tutulacağı ve çoğu zaman yıkılacağı anlamına geliyor.
Smotrich bunu nasıl başardı?
Smotrich ve aşırı sağcı arkadaşı Itamar Ben-Gvir, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun iktidarını destekleyen aşırı sağ ve ultra-Ortodoks partilerden oluşan koalisyona liderlik ediyor.
Smotrich, bu aşırı sağcı gücü kullanarak, esasen İsrail'in işgal altındaki topraklara doğru yayılmasının kontrolünü ele geçirmek için büyük bir pazarlık gücü elde etti.
Peki, 29 Mayıs'ta ne değişti?
İsrail ordusunun 29 Mayıs'ta yetkiyi devretmesiyle birlikte Yerleşim İdaresi tarafından sayfalarca tüzük yürürlüğe girdi ve bu da işgalci Yahudi yerleşim birimlerinin genişlemesini daha da kolaylaştırdı.
Zaten bu girişimin liderliğini yapan Smotrich, bir konuşmasında hedeflerini açık açık ilan etti.
Smotrich, "Yahudiye ve Samarya'yı (işgal altındaki Batı Şeria için kullanılan İsrail terimi) İsrail devletinin ayrılmaz bir parçası haline getirmek için sahada gerçekleri tespit ettiğini" söyledi.
"Egemenliği kuracağız... önce sahada, sonra da mevzuat yoluyla. Genç yerleşimleri yasallaştırmayı düşünüyorum. Hayatımın misyonu Filistin Devleti'nin kurulmasını engellemek."
İsrail işgal altındaki Batı Şeria'yı kontrol ediyor muydu?
İsrail, 1967 yılında Batı Şeria'nın yanı sıra Gazze ve Doğu Kudüs'ü işgal ederek modern tarihin en uzun askeri işgalini gerçekleştirdi.
Uluslararası hukuka göre, işgalci güç vatandaşlarını işgal ettiği topraklara taşıyamaz. İsrail Yüksek Mahkemesi bunu 2005 yılında kabul etti.
Ancak bu, İsraillilerin işgal edilen topraklarda işgalci Yahudi yerleşim yerleri inşa etmesini engellemedi. Çoğu zaman güvenlik güçleri tarafından desteklenen işgalci Yahudi yerleşimcilerin Filistinlilere saldırarak evlerinden, topraklarında zorla çıkarmasına da mani olamadı.
Batı Şeria’daki Filistinlilere ne olacak?
Zaten İsrail’in yıllardır uyguladığı politikalarla zor bir yaşam süren Filistinlileri daha zor günler bekliyor.
İsrail'in 7 Ekim'de Gazze'ye yönelik acımasız saldırılarını başlatmasının ardından işgal altındaki Batı Şeria'da kapsamlı tutuklamalar gerçekleştirildi. İşgalci Yahudilerin Filistinli ailelere yönelik yaptığı saldırıların da sayısı arttı.
İşgal altındaki Batı Şeria'da düzenlenen saldırılarda 500'den fazla Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail'in hem sabit hem de mobil kontrol noktalarını sıkılaştırmasıyla birlikte hareket kısıtlaması artarken, işgalci Yahudiler rastgele barikatlar kurmaya başladı.
Bu, Filistinlilerin işe gitmeleri veya işlerini yürütmeleri konusunda çok daha fazla zorluk çekmeleri anlamına geliyor. Akraba ziyaretleri, sosyal aktivitelerin neredeyse son bulması ana hedef olarak öne çıkıyor.
Bu duruma, Smotrich yönetiminin işgalci Yahudi yaşam alanlarının genişlemesine karşı daha fazla hoşgörü göstermesi ve Filistinlilere yönelik her türlü faaliyete yapacağı baskı da eklendiğinde, bölgenin asıl sahipleri için gelecek, umut vadetmiyor.
5 bin 700 yeni yasa dışı konutu onaylandı
Batı Şeria’daki Yahudi yerleşimlerinden sorumlu İsrail ordusuna bağlı Sivil İşleri İdaresi Yüksek Planlama Konseyi, uluslararası hukuka göre yasa dışı sayılan yaşam alanlarında yeni konut inşası için onay verdi.
Konsey, İsrail kanunlarına göre bile yasa dışı kabul edilen 3 kaçak yaşam alanının geriye dönük yasallaştırılması da dahil olmak üzere, yaklaşık 5 bin 700 yeni konut inşasını uygun buldu.
Karara göre, işgalci yerleşimlerden Elkana, Revava, Givat Ze’ev, Carmel ve Harmeş’te 818 yeni konutun inşası nihai şekilde onaylandı.
Buna ek, bazıları kaçak olan işgal yerleşimleri, Eli, Palgei Maim, HaYovel, Nof Harim, Ariel, Givat Ze’ev, Ma’ale Adumim, Beitar Illit, Adora, Etz Efraim, Ma’ale Amos ve Asfar'da 4 bin 915 yeni konut için "güvence onayı" verildi.
Yaklaşık 4 ay önce 7 bin 349 konutu onaylayan İsrail, böylelikle altı aydan daha kısa bir sürede toplam 13 binden fazla konut için onay vererek, işgal altındaki Batı Şeria’daki uluslararası hukuka aykırı işgal birimlerini arttırma kararlarında bu yıl rekor kırdı.
"İsrail hükümeti bir ilhak darbesine doğru koşuyor"
Yerleşim planlarındaki ilerlemeyi 2012'den bu yana sistematik olarak kaydetmeye başlayan İsrailli sivil toplum kuruluşu Peace Now (Şimdi Barış) son kararın ardından 2023’ün, onaylanan konut sayısı açısından kaydedilen en yüksek yıl olduğunu vurguladı.
Hareketten yapılan yazılı açıklamada, Yüksek Planlama Konseyi'nin, 2022 yılının tamamında 4 bin 427 yeni konut inşası için karar alındığı hatırlatıldı.
“İsrail hükümetinin, Batı Şeria'yı tamamen ilhak etmek için görülmemiş bir hızla adım attığı” vurgulanan açıklamada, “Yaklaşık 5 bin 700 konut dahil, yalnızca bu yılın ilk yarısında 13 binden fazla konutun onaylanması, İsrail hükümetinin bir ilhak darbesine doğru koştuğunu ve İsrail'i bir apartheid devletine çevirdiğini açıkça ortaya koyuyor” denildi.