Türkiye, derin bağlara sahip komşu Irak ile ticaret imkanlarını yeterince kullanamıyor. 2013’te 12 milyar doları bulan ihracat DEAŞ terörü ve Irak’ın kuzeyindeki referandum girişimiyle düştü.
Türkiye ile Irak arasındaki ticari ilişkiler yeni bir atılım bekliyor. İki ülke arasındaki ticari ilişkilerin hak ettiği seviyede olmadığını ifade eden iş adamları, ticaret hacminin iki ülke arasında atılacak adımlarla en az iki katına çıkarılabileceğini ifade ediyor. Irak, ekonomik ilişkiler bakımından Türkiye için en önde gelen ülkelerden birisi. Türkiye’nin 2005’te 2,75 milyar dolar olan ihracatı 2013 yılında yaklaşık 12 milyar dolarla en yüksek seviyesine ulaştı. 2011-2014 yılları arasında Irak, Almanya’dan sonra Türkiye’nin en çok ihracat yaptığı ikinci ülke oldu. Ancak 2015 yılından itibaren Irak yeniden 4. sıraya kadar düştü.
HAK ETTİĞİ SEVİYEDE DEĞİL
DEAŞ krizinin patlak vermesi ile Türk firmalarının Irak’ın orta ve güney kesimlerine ürün ve hizmet akışını durdurmak zorunda kalması bu tabloda etkili oldu. Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’nin 2017 yılında yaptığı bağımsızlık referandumu da ticareti baltaladı. Ancak her iki kriz de büyük oranda son bulmasına rağmen Türkiye-Irak ilişkileri hak ettiği seviyeye ulaşamadı. Türkiye’nin etkin olamadığı 30 milyar dolar hacim ile Çin ve Hindistan, Irak’ın en büyük ticaret partneri oldu. İran da 2019 yılında Irak’la sınır kapılarını çoğaltarak iki ülke ticaretini rekor seviyeye çıkardı.
YENİDEN İMARDA SÖZ SAHİBİ OLALIM
Uzun yıllar süren savaş ve terör nedeniyle alt-üst yapısı harap olan Irak yeniden yapılanma için 100 milyar dolara yakın yatırım yapmayı planlıyor. Siyasi ve ticari girişimlere hız verilmesi durumunda Türk firmaların inşaat, ulaşım, haberleşme ve alt yapı gibi alanlarda bir adım öne çıkabileceği belirtiliyor.
EN AZ YÜZDE 25 POTANSİYEL VAR
Özellikle gıda, hazır giyim, ilaç, ev eşyaları, tüketim ve mobilya ürünlerinin ihracatının iyi seviyede olduğu Irak’taki ticaret potansiyelinin şu anki durumdan katbekat daha fazla olduğunu vurgulayan uzmanlar, ticari ilişkilerin daha da gelişmesiyle ihracatı yapılacak ürünlerin çeşitliliğinin artacağına ve böylece kazanımın daha fazla olacağına dikkat çekiyor. Irak kaynaklı verilere göre Irak, Türkiye ile yaptığı ticaretin dışında dünyanın dört bir yanından 944 kalem mal/ürün ithal ediyor. Türkiye bu ürünlerin yüzde 25’inde önemli bir üretici konumunda. Bu 944 kalem ürün içerisinde yer alan tam 113 ürün geçmiş yıllarda Türkiye’den tedarik ediliyordu. Kamu ve özel sektör iş birliği ile bu pazarda yeniden etkin konuma gelinebilir.
Müteahhitler hazır
Irak’ta altyapı ve ulaşım gibi projelerde Türk işadamlarının aktif rol alabileceğini ifade eden İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu Genel Başkanı Tahir Tellioğlu, alternatif kapı ve takas araçları ile ticari ilişkilerin artırılabileceğini söyledi. Tellioğlu şunları kaydetti: “Irak öteden beri bizim en rahat ticaret yaptığımız komşumuz. Fakat Kuzey Irak’taki referandum ve DEAŞ meselesi bizim Irak’la olan ticaretimizi baltaladı. Bu ilişki yeniden ivme kazanabilir. Burada Çin’i örnek göstermek gerek. Çin dünyada ihtiyacı olduğu ham madde karşılığı iş yapıyor. Zengin ülkelerle de ucuz işçilik üzerinden ticaret yapıyor. Ülkesine ve ihtiyaçlarına göre alternatifler geliştiriyor. Bizim de Irak’la ilgili yapabileceğimiz buna benzer şeyler var. Irak’ın savaşlardan ve mahalli süreçlerinden dolayı çok güçlü bir mali yapısı yok. Ama petrolü var.”
PROJELERE TALİP OLUYORUZ
“Bizde petrol ithal eden bir ülkeyiz ve parayla petrol alıyoruz. Dolayısıyla Irak’la takaslama yolunu kullanarak Irak’ın inşaat projelerine devletimizin organizesinde talip oluruz. Para yerine petrol ve doğalgaz olur, alternatifler çoğaltılır. Ticareti kolaylaştırmalı, kazan kazan modelini geliştirmeliyiz. Ovaköy kapısının açılması da çok önemli. Ovaköy federeatif bölge içinde olmayan Irak devletine bağlı bölgeye açılıyor. Şimdi Kuzey Irak’taki bölgesel yönetimin merkezi hükümetle sorunu olabilir. Ya da bizim Kuzey Irak’la sorunumuz olabilir. Onun için Ovaköy’ün yüzde 100 işlevsel olması gerekir. Ovaköy stratejik bir kapı bizim için. Ticareti buradan da geliştirmeliyiz. Bu kapının en önemli özelliği de terör örgütlerinin Suriye Irak bağlantısını da kesmiş olacağız. Yedeklemek bizi ticari anlamda daha güçlü kılar.”
Ovaköy kapısı ikiye katlar
İki ülke arasındaki ticaretin gelişmesi için atılacak en önemli adım ise Habur ve Üzümlü sınır kapılarının ardından üçüncü sınır kapısı olarak Ovaköy’ün açılarak faaliyete geçmesi olacak. Ovaköy sınır kapısının açılmasıyla Türkiye ile merkezi Irak hükümeti ekonomik ve ticari anlamda doğrudan bir hat üzerinden birbirine bağlanacak. Açılacak sınır kapısı Ovaköy’den Musul’a buradan da Bağdat ve Basra’ya kadar uzanacak ve ikili ticaretin gelişmesinde büyük rol oynayacak. Ovaköy sınır kapısının açılmasıyla başta Musul ve Telafer bölgesindeki Türkmenler olmak üzere Kerkük’teki Türkmenlerin de bölgedeki ticari hareketlilikten faydalanmaları mümkün olacak.
POTANSİYEL KULLANILMALI
- Türkiye’nin sosyal, politik ve kültürel bağlarının güçlü olduğu Irak ile derin ticari ve ekonomik ilişkilerin daha da gelişmesi için siyasi ve askeri adımların bir an önce atılması gerektiği belirtiliyor. Irak’ta yatırımı bulunan Türk sanayiciler yıllık 13 milyar doları bulan ticaret hacminin gerekli adımların atılarak 2’ye katlanabileceğini ifade ederken, Irak’taki ticaret potansiyelinin Türkiye ekonomisi için ciddi bir girdi kaynağı olacağının üzerinde de duruyor. Türkiye’nin mevcut siyasi ve ekonomik konjönktür içerisinde Irak’a mücevherat, altın, buğday unu, tavuk eti, yumurta, bisküvi, mobilya, ayçiçeği yağı, hijyenik havlu ve bebek bezleri, demir-çelikten inşaat ve aksamı, hazır giyim ürünleri, çikolatalı mamuller ve deterjan ihraç ederken, yeni sınır kapısının açılması ve ikili anlaşmalar ile ticaret hacminin büyüyerek yıllık 20 milyar dolara çıkabileceği de belirtiliyor.