|

İnsanların diri diri yanışını izledik: Dehşeti tarif etmek zor

Vahşette sınır tanımayan İsrail’in 68 kişiyi yakarak katlettiği çadır kent saldırısından sağ kurtulan Hayr Sencer, tarif edilmez bir dehşet yaşadıklarını belirterek “İnsanlar gözlerimin önünde canlı canlı yandı” dedi. Yaralıların götürüldüğü Kuveyt Hastanesi’nin müdürü Suheyb El-Hemas ise “Ekipman ve malzeme olmadığı için yanıklara müdahale edemedik” diye konuştu.

Neslihan Önder ve
04:00 - 30/05/2024 Perşembe
Güncelleme: 01:58 - 30/05/2024 Perşembe
Yeni Şafak
Refah.
Refah.

İsrail’in 68 kişiyi yakarak öldürdüğü Refah’taki çadır kent saldırısından sağ kurtulan mühendis Hayr Sencer, dehşet anlarını anlattı. Tüm dünyayı ayağa kaldıran bombardıman sırasında çadır kentte bulunan Sencer, “Burada her anımız kıyamet sahnesi gibi. Ne zaman bombalanacağımızı ve öleceğimizi zaten bilmiyoruz ama o geceki dehşeti gerçekten tarif edemiyorum. Bombardıman sırasında çadırlar bir anda yanmaya başladı. Tüm kamp ateş topuna döndü” dedi.

ÖLÜMÜN KOKUSU İÇİMİZE İŞLEDİ

Savaşın başından bu yana ailesiyle birlikte sürekli yer değiştiren Sencer, bombaların bir anda yağmaya başlamasıyla çadır kentin alev aldığını ve kadınlarla çocukların çığlıklarının yükselmeye başladığını anlattı. Sencer şöyle devam etti: “Çocukların ağlama, çığlık sesleri yükselirken, biz de bir yandan yangını söndürmeye çalışıyorduk. İnsanlar gözlerimin önünde canlı canlı yandı. İnsan derisinin yanma kokusunu duymak çok zor. Ölümün kokusu içimize işledi.”

ELEKTRİK, SU YİYECEK YOK

Çadır kentte yanan insanların ambulanslarla hastaneye götürülmesi için yardım eden Sencer, “Fakat burada her şey çok kısıtlı. Bulunduğumuz yerden Refah’ın batısına doğru gittik ama burada da nerede kalacağımızı bilmiyoruz. Bombalar ve çatışmalar hala devam ediyor. Refah'ın doğusu, ortası ve kuzey doğusunda şu anda elektrik, su, yiyecek yok. Gazze’nin güneyi her şeyden mahrum bir hale geldi” ifadelerini kullandı.

Kuşatıldık yardım edin

Gazze'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı'na yoğun saldırı başlatan İsrail güçleri, buradaki El-Awda Hastanesi'ni de kuşatma altına aldı. Hastanenin müdür yardımcısı Muhammed Salha, İsrail ordusunun 10 günü aşkın süredir hastane çevresini kuşattığını söyledi. 2 haftadır personeliyle birlikte hastanede insan yaşatma mücadelesi verdiğini anlatan Salha, “İşgal güçleri hastaneye defalarca ateş açtı. Yaralı ve hastalarla birlikte burada kalmayı, onlara bakmayı ve ne olursa olsun terk etmemeyi kendimize görev edindik. Neredeyse bütün kaynaklarımız tükendi. Kıtlık yaşıyoruz, hastanede gıda, tıbbi malzeme, ilaç ve su sıkıntısı var. İçeriye bir şey girmesine müsaade edilmiyor. Dünya Sağlık Örgütü'ne (DSÖ) acilen müdahalede bulunarak bize su, gıda ve tıbbi destek göndermeleri çağrısını yapıyoruz. İsrail askerleri, burada katliam yapmaya hazırlanıyor. Her gün hastanenin dört bir yanından korkunç patlama sesleri duyuyoruz. Bize yardım edin” ifadelerini kullandı.

Sağlık sistemi harap durumda

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, İsrail'in yoğun saldırıları altındaki Gazze'de sağlık sisteminin harap durumda olduğunu bildirdi. Bakan Koca, 77'nci Dünya Sağlık Asamblesi kapsamında düzenlenen Filistin konulu oturumda hitap etti. Gazze'nin sağlık sisteminin harap durumda olduğunu vurgulayan Koca, "İsrail, Gazze'de hastaneleri, tedavi imkanlarını tamamen yok edecek şekilde hedef aldı. Bu, temel insan hakkı olan sağlık hakkıyla da savaş demektir. Hastanelerin hedef alınması bir savaş suçudur. Vücudu parçalanıp dört bir yana saçılan çocuklar, Gazze'nin ve 21'inci yüzyılın çocuklarıdır. Savaş kutsala da uzanmıştır. Korunma güvencesi olacak mekan, teminat olacak onurlu söz kalmamıştır" dedi.

Yanıklara müdahale edemedik

Kamptan çıkarılan masum sivillerin götürüldüğü Kuveyt Hastanesi’nde de tam bir can pazarı yaşandı. Dehşet dakikalarını anlatan Kuveyt Hastanesi Müdürü Suheyb El-Hemas, Al-Mawasi bölgesindeki sahra hastanesine personellerimizle geçiş yapıyoruz. Yardım tırlarının girişleri engellendiği için tıbbi malzemelerimizde çok ciddi sıkıntı var. İşgalcilerin saldırıları sonucu birçok çocuk ve kadın yandı. O dehşet dakikalarında elimizde yeterli malzeme ve ekipman olmadığı için yanıklara müdahale edemedik” şeklinde konuştu.

GERİYE TEK BİR HASTANE KALDI

İsrail saldırılarının genişletilmesi ve hastanelere yönelik bombardıman sonucu sağlık hizmetinin durduğunu hatırlatan El Hemas, geriye sadece sahra hastaneleri ile Refah’ın batısındaki Tel es-Sultan Mahallesi'nde bulunan BAE Doğum Hastanesi’nin kaldığını anlattı. El Hemas, “Kuveyt Hastanesi’ne yönelik çok şiddetli saldırılar gerçekleşti. Hastanenin kapısının hedef alınması ve hastanede çalışan 2 personelimizin hayatını kaybetmesiyle hastanemiz hizmet dışı bırakıldı” değerlendirmesi yaptı. Filistin Kızılayı, Kudüs Hastanesi'nin de tahliye edilmesiyle birlikte yüz binlerce Filistinli’nin sığındığı Refah'ta Tel-Al Sultan Doğum Hastanesi haricinde tüm hastanelerin hizmet dışı olduğunu duyurdu.



#Refah
#Gazze
#Filistin
#Soykırım
4 ay önce