Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezinin (ANKASAM) 27 Ekim'deki "Değişen Uluslararası Konjonktürde Türkiye-Hindistan İlişkilerinde Yeni Dönem" etkinliğine katılan India Foundation (Hindistan Vakfı) Direktörü Alok Bansal, etkinliğin ardından AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Türkiye ve Hindistan'ın iş birliği perspektiflerini değerlendiren Bansal, Asya'da, Türkiye ve Hindistan'ın laik demokrasiyi benimseyen nadir ülkelerden olduğunu belirterek "İdeolojik bir yakınlığımız var. Mantıksal olarak Hindistan ve Türkiye'yi bir araya getirmesi gereken ideolojik bir yakınlaşmamız var." dedi.
Bansal, iki ülke arasında tarihsel bağların olduğuna dikkati çekerek Hindistan ile Türkiye arasındaki ticaret hacminin yaklaşık 10 milyar dolar olduğunu dile getirdi.
Türkiye'nin inşaat sektöründe lider ülkelerden biri olduğunu, bazı Türk şirketlerinin de Hindistan'daki inşaat sektöründe faaliyet gösterdiğini kaydeden Bansal, "Daha fazla Türk firmasının Hindistan'a gelmesini isteriz. Benzer şekilde, Hindistan'ın ilaç, bilgi teknolojisi ve diğer birçok alanda uzmanlığı var. İki ülke savunma alanında, yenilenebilir enerji alanında da iş birliği yapabilir. Her iki ülkenin de dev adımlar attığını düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Dörtlü Güvenlik Diyaloğu (QSD) ya da "Quad" olarak bilinen ABD, Avustralya, Hindistan ve Japonya arasında 2007'de başlatılan diyalog forumu vizyonuna da değinen Bansal, Quad ittifakının "kurala dayalı bir uluslararası düzen sağlamak için kurulan demokrasi grubu" olduğunu ifade etti.
Anlaşmazlıkları çözmek için uluslararası bir mekanizma olması gerektiğine inandıklarını kaydeden Bansal, Hindistan'ın komşularıyla anlaşmazlıklarını "dostane bir şekilde" çözdüğünü, bunun mümkün olmadığı yerlerde "üçüncü ülke tahkimi" veya "uluslararası tahkime" gittiklerini söyledi.
Bansal, "Yargı aleyhimize de olsa tahkim kararını kabul ettik. Tüm küresel güçlerin yapmasını beklediğimiz şey de budur. Dörtlü budur. Quad, ortak bir girişimdir." dedi.
Çin'in yükselişini de değerlendiren Bansal, "Herhangi bir ülkenin yükselişi sorun değil ancak Çin'in yükselişindeki sorun, Çin'in kapalı bir toplum olmasıdır. Kapalı bir toplumda genellikle şeffaflık yoktur. Çin'in yükselişi hiçbir zaman barışçıl olmadı. Çin'de var olan tek partili devletin sorunlarından biri de bu. Bazı endişeler var. Son aksiliklere rağmen Çin ile çok iyi ilişkilerimiz var. İki Asyalı gücün gelecekte iş birliği yapabileceğini düşünüyorum." diye konuştu.
Bansal, Hindistan'ın, Rusya'dan S-400 füze savunma sistemleri alması nedeniyle ABD'nin Hasımlarına Yaptırımlar Yoluyla Karşılık Verme Yasası (CAATSA) kapsamındaki yaptırımlardan etkilenip etkilenmeyeceğine ilişkin soruya yanıt olarak, Hindistan'ın S-400'ü uygun bir hava savunma sistemi olarak seçtiğini ve böyle devam edeceklerini söyledi.
Bansal, "ABD'ye, bir ülkenin kendi savunma politikalarını yürütme hakkına sahip olduğunu söyledik. Lütfen hatırlayın. Hindistan hiçbir zaman herhangi bir askeri ittifakın parçası olmadı. Sonuç olarak, kendi kararlarımızı uygulamakta özgürüz. Sovyetler Birliği ve ardından Rusya bizim için en büyük yabancı ekipman tedarikçisi oldu. Bu geleneksel bir durumdu. Bence Hindistan hükümeti bunu çok net bir şekilde ortaya koydu." değerlendirmesini yaptı.
Öte yandan Hindistan'ın, Avrasya'nın kalbine erişimle ilgilendiğini de kaydeden Bansal, Pakistan'ın, Hindistan'ın Orta Asya'ya girmesine izin vermediğini ileri sürdü.
Bansal, ülkesinin Orta Asya devletleriyle çok güçlü kültürel ve tarihi bağları olduğuna dikkati çekerek "Başka kapılar aramalıyız. Kuzey-Güney Koridoru ve İran'daki Çabahar Limanı aradığımız diğer ihtimallerdir. Bizi Orta Asya'ya veya Kafkasya'ya götüren herhangi bir ticaret koridoru her zaman arzu edilen bir şeydir." ifadelerini kulandı.
Hindistan-Çin sınır sorununa da değinen Bansal, bu konuda "büyük bir anlaşmazlık" olduğunu ancak buna rağmen yıllardır barışın korunduğunu dile getirdi.
Bansal, "gerçek kontrol hattını harita üzerinde tanımlamanın ve onu zeminden ayırmanın vaktinin geldiğini" belirterek bunun sınır boyunca barış ve huzurun devam etmesini sağlayacağını kaydetti.
Bansal, "Durum kırılgan ancak gerilimi düşürmeye çalışıyoruz. 1960'lardan yakın zamana kadar, neredeyse 50 yıl boyunca farklılıklara rağmen sınır boyunca barış hüküm sürdü. Şimdi bile, Çin önerileri kabul ederse, sınırlardaki gerilimi azaltabileceğimizi düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Hindistan'ın, Birleşmiş Milletler (BM) reformlarını destekleyip desteklemediğinin sorulması üzerine Bansal, söz konusu reformları desteklediklerini vurguladı.
Bansal, öte yandan Hindistan'ın BM Güvenlik Konseyinden "uzak tutulamayacağını" sözlerine ekledi.