Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev 50’e yakın ülkeden 150’den fazla katılımcının yer aldığı etkinliğin açılış konuşmasını yaptı.
Güney Kafkasya bölgesinde tarihi bir dönüşüme tanık olduklarını belirten Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, “Biz hiçbir zaman işgali, sonuçlarını, verdiğimiz kurbanları ve büyük galibiyetimizi unutmayacağız. Biz ve gelecek nesiller bununla onur duyacaktır. Ancak biz buna odaklanmamalıyız. Biz bunu daime kullanmamalıyız ve bir sembol haline getirmemeliyiz.
Biz ileriye bakmalıyız. Azerbaycan’ın Karabağ zaferi bölgedeki tek jeopolitik değişiklik değildir. Bölgede tarihi-jeopolitik değişimler yaşandığını söyleyebilirim. Bölgede, geleneksel ittifaklar bir miktar zayıfladı ve yeni iş birliği biçimleri ortaya çıktı. Elbette geçen sene eylül ayında toprak bütünlüğümüzün ve egemenliğimizin tamamen restorasyonu en önemli olaydır. Bu sadece birinci ve ikinci forum arasında değil, genel olarak modern tarihimiz açısından da önemli bir olaydı” dedi.
Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki barış anlaşmasının metnin yüzde 90’a yakınının karşılıklı olarak kabul edildiğini belirten Aliyev, “Ermenistan bu hükmü ve Karabağ'a ilişkin terminolojiyi oradan çıkarmayı kabul etti ve böylece normalleşme sürecinde ilerleme kaydediliyor. Ancak burada iki konunun açığa kavuşturulması lazım. Bunlardan biri, Ermenistan'ın bizim tekliflerimize olumlu yanıt vermesidir. İkincisi, Minsk Grubu'nun iptali için Ermenistan ve Azerbaycan'ın ortaklaşa AGİT'e başvurması gerekiyor.
Çünkü bu grup uzun süredir aktif değil. Fransa bu bölgede hiçbir arabuluculuk görevi yapamaz. Eğer Ermenistan bu grubun varlığını halen korumak istiyorsa demek ki halen Azerbaycan’a yönelik toprak iddiaları var.
Bu bir sınav. Onların açıklamaları ve icraatları arasında farklılıklar var. Onlar eskiden 'Karabağ Ermenistan’dır' diyorlardı, ancak şimdi 'Karabağ Azerbaycan’dır' diyorlar. Şimdi ise bu konuda somut adımlar atmak lazım” dedi.
Gazze'de barış ve ateşkesin temin edilmesi için Azerbaycan’ın tutumunu defalarca dile getirdiğini vurgulayan Aliyev, “İsrail-Filistin çatışması en kısa zamanda durdurulmalı ve buna son verilmeli. Biz uzun yıllar boyunca siyasi ve ekonomik bakımdan Filistin’e destek verdik. Biz Filistin’in bağımsız devlet kurma isteklerini her zaman destekledik ve burada iki devletli formülü destekliyoruz. Yakın Doğuda barışın sağlanması için Filistin devleti kurulmalı ve Doğu Kudüs onun başkenti olmalı” dedi.
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın birkaç ay önce Azerbaycan’a davet ettiğini hatırlatan Aliyev, “Kendisini özellikle Türk Devletleri Teşkilatı Gayriresmi Zirvesi’ne davet ettim. İlk defa masa arkasında kendi bayrağıyla yer aldı. Burada kardeşlik borcumuzun gereğini yaptık. Sayın Ersin Bey'in bu toplantıdaki katılımı KKTC’nin tanınmasına doğru atılan önemli bir adım. Biz her zaman Kıbrıslı kardeşlerimizin yanında olacağız" şeklinde konuştu.
Türk Devletleri Teşkilatı’nın çok büyük geleceği olduğunu belirten Aliyev, “Bu teşkilat daha da üst seviyelere yükseltmek için ortak çaba gerekiyor. Coğrafyamız çok büyüktür, doğal kaynaklarımız, genç ve artan nüfuzumuz var. Bütün bu faktörler teşkilatımızın potansiyeline gösteriyor. Biz birliğimizi daha da güçlendirerek Türk Devletleri Teşkilatı’nı dünya çapında güç merkezine çevirmeliyiz.
Bazı teşkilatlar çöküşte, ancak Türk Devletleri Teşkilatı yükselişte. Bu yükseliş rahat olmalı ve ortak çabalarla bunu sağlayacağız. Buradan birkaç 100 metre mesafede Aziz Kardeşim (Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan) Tayyip Bey’le biz 15 Haziran 2020 yılında Şuşa Beyannamesi’ni imzaladık.
Türkiye-Azerbaycan resmen müttefik oldu. Teşkilat olarak her bir ülkenin bağımsızlığını destekliyoruz, koruyoruz her şeyden üstün tutuyoruz. Karabağ zaferi bir çok adreslere güzel bir mesaj oldu. Gücümüz birlikte olduğunda yumruğumuz daha ağır olur, demir daha güçlü olur inşallah öyle olacak” ifadelerini kullandı.