Daniel Fırtınası'nın yol açtığı tufanın vurduğu Libya'da, ceset toplama ve temizlik çalışmaları sürerken, ağır bilançoya neden olan ihmaller de sorgulanmaya başlandı. 11 bin 300 ölü, 20 bin kişinin kayıp olduğu Libya'da, içme suyu ve ceset torbasına ihtiyaç var.
Libya’da Daniel Fırtınası nedeniyle ölü sayısı 11 bin 300’ü bulurken, yaklaşık 20 bin kişinin kayıp olduğu, 2 bin cesedin ise denize sürüklendiği bildirilirken, Libyalılar bir yandan da felaketle ilgili ciddi ihmal iddialarının soruşturulmasını istiyor. Fransa ve ABD müdahalesiyle ülkede başlayan iç savaş neticesinde alt yapının çökme noktasına geldiği, özellikle ülkenin doğusunu kontrol altında bulunduran Halife Hafter’e bağlı Derne gibi şehirlerde durumun vahim olduğu belirtiliyor. 10 Eylül’de Derne şehrinde yaşanan tufanda can kaybının yaşanmasında da ihmaller zincirinin önemli rolü olduğu yerel kaynaklar tarafından iddia ediliyor. Hem Ulusal Mutabakat Hükümeti Başkanı Abdülhamid Dibeybe hem de Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi, Libya Başsavcısı Sıddık es-Sur’dan gece sokağa çıkma yasağı uyguladığı iddiaları da dahil olmak üzere ihmallerle ilgili acil bir soruşturma başlatmasını istedi.
Sokağa çıkma yasağı mı ilan edildi?
Sosyal medyada birçok Libyalı tarafından paylaşılan bir videoda, felaketin en çok vurduğu Derne şehrinde Hafter güçlerine bağlı emniyet müdürlüğünün 10 Eylül akşamında sokağa çıkma yasağı ilan ederek insanların evlerinde kalması yönünde emir yayınladığı iddia ediliyor. Şehirde kontrolü elinde tutmak için böyle bir uygulamaya gittiği değerlendirilen Hafter güçlerinin sokağa çıkma kararının selin etkilerini en çok artıran faktörlerden biri olduğu da iddialar arasında.
İki baraj seti ihmal edildi
Derne halkının, barajlardaki bakımsızlığın ve şehrin içinden geçen ve etrafında hiçbir koruyucu set bulunmayan Vadi Derne Nehri’nin yarattığı tehdidin de farkında olduğu kaydedildi. Derne’de çöken iki barajın inşaatını yürüten firmanın 2011’de iç savaşın başlamasıyla ülkeyi terk ettiği, şirketin makinalarının daha sonra çalındığı ve şantiyesinin kullanılamaz hale getirildiği bildirildi. İki barajın durumuyla ilgili daha önce birçok uyarının yapıldığı kaydedilirken, iç savaştan sonra yıllarca barajları yapacak yeni müteahhitlerin bulunmaması Derne halkının öfkesine sebep oldu. El-Menfi, şehrin barajlarının çökmesine neden olan eylemlerde bulunan ya da ihmali olan herkesten hesap sorulmasını istediğini söyledi.
Tahliye talebine ret
Libyalılar, yoğun yağış sırasında Derne’nin tahliye edilmesi konusunda ısrarla izin istediği, ancak bu talebin de reddedildiğini savunuyor. Libya uzmanı Jalel Harchaoui, sosyal medya hesabından Hafter güçlerinin, Derne’de tahliye talebini reddederek bunun yerine insanlara evde kalma çağrısı yaptığını iddia etti. ABD-Libya İlişkileri Ulusal Konseyi Başkanı Hani Shennib ise, Derne’de 100 bin kişilik nüfusuna rağmen tam teşekküllü bir hastane olmadığının, şu anda beş odalı kiralık bir villanın kente hizmet veren tek sağlık tesisi olduğunun altını çizdi. Birleşmiş Milletler’e (BM) bağlı Dünya Meteoroloji Örgütü de hava tahmini ve erken uyarı sistemlerinin etkin olmaması nedeniyle eyleme geçilememesinin felaketin büyüklüğüne büyük katkı yaptığını vurguladı.