Zirve Ankara, Moskova ve Tahran’ın hayat verdiği Astana sürecinin dönüm noktası anlamına geliyor. Kritik buluşmanın ardından üç ülkenin temsilcilerinden oluşan Astana heyeti, 11 Eylül’de Cenevre’de BM Özel Temsilcisi Staffan De Mistura ile bir araya gelecek.
Mistura, sözkonusu temasın Suriye’nin geleceğine ilişkin ‘kader anı’ olarak nitelendiriyor. Dün açıklama yapan Mistura, rejim medyasının saldırı tarihi olarak 10 Eylül’ü verdiğini belirterek, “Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin, ikinizin yapacağı telefon görüşmesi, Tahran öncesinde dahi büyük fark yaratabilir” dedi.
Bölgeyi son olarak 22 gün önce bombalayan ve çok sayıda çocuğun ölümüne yol açan Rusya’dan dünkü bombardıman sonrası ilginç bir açıklama geldi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in sözcüsü Dmitri Peskov, İdlibdeki teröristlerin gönderdiği insansız hava araçlarının (İHA) Rusya’nın Suriye’deki geçici üsleri için tehdit oluşturduğunu iddia ederek şöyle dedi:
“İdlib’deki durum, hem Moskova hem Şam hem Ankara hem de Tahran için endişe uyandıran konu olmaya devam ediyor. Orası terör yuvası haline geldi. Rusya, Türkiye ve İran’ın Tahran’da bir araya geleceği üçlü zirvede ana konu İdlib olacak.” Peskov ayrıca, önceki gece Twitter’daki mesajında Esed’e “İdlib’e düşünmeden saldırma” diyen ve Trump’ın sözlerinin de ‘sorunları çözmeye katkı sunmadığını’ dile getirdi.
Bombalar altındaki İdlib’de sivilleri korumak için Türk Silahlı Kuvvetleri’nin takviyesi sürüyor. Çeşitli birliklerden bölgeye sevk edilen onlarca obüs, tank, zırhlı araç İdlib’e ulaştı. Ayrıca ateşkes gözlem noktalarıyla sınır hattındaki Mehmetçiğin güvenliğini artırmak için her biri 12 ton ağırlığında ve 4 metre yükseklikteki dev beton bloklar da TIR’lara yüklenerek İdlib’e gönderildi. Sıcak cephede görev almak üzere sınır ötesine sevk edilen tanklar ise modernize M-60T’lerden seçildi.