Suriye'de yüzbinlerce ölüme neden olan savaş suçlusu Beşşar Esed ve komutanları İdlib-Halep bölgesinde.
Rusya ve Esed rejiminin İdlib'in stratejik noktalarından Maarratünnuman ilçesine yönelik saldırıları büyük göç dalgasını tetikledi. Astana mutabakatına rağmen yapılan saldırılar nedeniyle on binlerce sivil Türkiye sınırındaki bölgelere kaçtı. Rusya ve Esed rejiminin İdlib'i adım adım ele geçirmeye çalıştığına dikkat çeken uzmanlar, "M4 ile M5 karayollarını ele geçirene kadar bu saldırılara devam edebilirler. Gelişmeler Türkiye açısından kabul edilemez bir noktaya doğru ilerliyor" değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye ile Rusya arasındaki mutabakata rağmen İdlib'de katliamlar durmuyor. Esed rejimi ve Rus ordusu karan ve havadan bomba yağdırıyor. Rejimin yeni hedefi
İdlib'in Maarratünnuman ve Serakib
ilçe merkezlerini ele geçirmek.
Saldırılar ve katliamlar sürerken, son üç gündür
Türkiye sınırındaki bölgelere göç etti. Kasım ayından bu yana göç eden
sivillerin sayısı ise 200 bini
buldu.
Türkiye bir taraftan Rusya'ya ateşkese uyulması çağrısı yaparken, diğer taraftan da uluslararası topluma yeni bir göç dalgasını tek başına sırtlayamacağını ifade etti. Türkiye'den bugün bir heyet Moskova'ya giderek,
konularını masaya yatıracak.
Konuyla ilgili yenisafak.com'a değerlendirmelerde bulunan ORSAM Suriye Çalışmaları Koordinatörü Oytun Orhan, "Rusya ve rejim İdlib'i yavaş yavaş ele geçirme ve en azından
M4 ile M5 otoyollarının tamamını kontrol edene kadar ilerleme
stratejisi izliyor. Bunu yaparken de zaman zaman çatışmanın seviyesini düşürerek, buradaki
insani krizlerle ve güvenlik krizleriyle
baş etmesini sağlamak adına Türkiye'ye zaman tanımaya çalışıyor" dedi.
Rusya ve Esed rejiminin ele geçirmeye çalıştığı Maarratünnuman ilçesinden stratejik bir bölge olduğuna dikkat çeken Orhan, şunları söyledi:
"Burası muhaliflerin en yoğun olduğu bölgelerden biri ve büyük bir nüfus barınıyor. Yeni bir adım olarak,
Rusya'nın hava desteği altında
Maarratünnuman kuşatılmaya
çalışılıyor. Bunlar yaşanırken, muhtemelen bir
Türk gözlem noktası daha rejimin kontrol ettiği bölgelerin içerisinde kalma riski
ile karşı karşıya. Bu durum Rusya ile o bölgeye ilişkin yeni bir güvenlik düzenlemesi yapılması gerekliliğini doğurdu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamasından anladığımız üzere, Türkiye'den bir heyet Rusya'ya giderek bu konuları görüşecek"
Rusya ve Esed rejiminin saldırılarla M4 ile M5 karayollarını ele geçirmeyi hedeflediğini belirten Orhan, "Gelişmeler artık yavaş yavaş Türkiye açısından kabul edilemez bir noktaya doğru geliyor.
Rusya'nın burada Türkiye'nin hassasiyetini dikkate alarak, Türkiye'nin dönük göç dalgasını daha fazla tetiklemeyecek şekilde bir yol izlemesi gerekiyor.
Aksi halde iki ülke arasındaki Suriye konusunda yürütülen koordinasyonu risk edebilir" değerlendirmesinde bulundu.
"
İdlib'e yönelik saldırılar Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkileri nasıl etkiler?
" sorusuna yanıt veren Orhan, "Taraflar hala Astana sürecine değer veriyor ve sahada yaşanan askeri mücadeleler neticesinde bir şekilde bir araya gelip yollarına şimdiye kadar devam etmeyi başarabildiler ancak bunun da sınırlarına yaklaşılıyor gibi. Libya da iki taraf arasında rekabet alanı olarak ortaya çıkabilir. Bunlar Suriye'deki ilişkileri de riske edebilir ama şimdiye kadarki tecrübeler tarafların işbirliğini sürdürmesini destekler yönde. Sahada nasıl bir sonuç olursa olsun, taraflar yeni fotoğraf üzerinden birlikte nasıl devam edebilecekleri konusunda anlaşacaktır" ifadelerini kullandı.
#İdlib
#Rusya
#Esed rejimi
#Türkiye
#Göç
#Mülteci