Suriye’de, 3,5 milyon sivilin son sığınağı İdlib merkezli gerilim, tarafların karşılıklı açıklamaları ve hamleleriyle her geçen artıyor. Çatışmanın tarafları karşılıklı hamlelerle birbirlerini test ediyor. Hem ABD hem de Rusya bölgeye vurucu gücü yüksek silahlar naklediyor. ABD ve müttefiklerinin, Esed rejiminin İdlib’e kimyasal saldırı düzenlemesi halinde, hedef alınacağını açıklamasından sonra, Rusya’dan da ardı ardına uyarılar gelmeye devam ediyor. Rusya uyarılar yanında Suriye kıyılarına yoğun güç sevkiyatına da hız verdi. Bölgedeki güç birikimi Birleşmiş Milletleri de (BM) endişelendirdi. BM, İdlib merkezli gelişmeleri “kusursuz fırtına” olarak niteledi.
İdlib’de artan gerilime ilişkin dikkat çeken açıklama Moskova’dan geldi. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, ABD ile müttefiklerinin, Suriye hükümeti tarafından düzenlenmiş gibi gösterilecek olası bir sahte kimyasal saldırıyı bahane ederek, 24 saat içerisinde füze güçlerini bu ülkeye saldırmaya hazır hale getirebileceklerini iddia etti.
ABD ile müttefiklerinin Ortadoğu’ya 70 taşıyıcı araçla saldırı güçleri konuşlandırmış olduğunu iddia eden Zaharova, bu gücün cephaneliğinin 380 Kruz füzesi ve her biri 28 Tomahawk füzesi taşıyan Karni ve Ross destroyerlerini içerdiğini belirtti. Bu güçlerin taşıdıkları füzeleri 24 saat içinde Suriye’ye saldırıya hazır hale getirebileceğini söyleyen Zaharova, ABD’nin Akdeniz’deki diğer gemilerinin de kısa sürede saldırıya destek vermek üzere Suriye kıyılarına yaklaşabileceğini belirtti.
Rusya’nın ABD Büyükelçisi Anatoliy Antonov, ABD’nin kimyasal silah kullanıldığı bahanesiyle Suriye’ye yeni saldırılara hazırlandığı yönündeki işaretlerden Moskova’nın endişe duyduğunu Washington’a iletti. Antonov, ABD’yi ‘Suriye’ye yönelik asılsız ve yasa dışı saldırganlığa’ karşı uyardı. Rusya’nın ABD’yi Suriye’ye yeni saldırılarda bulunmaması konusunda uyardığını söyleyen Antonov, “Washington’a Şam’ın kimyasal silah kullanımı konusunun neden yükseltildiği hakkında gecikmeden kanıtlar sunması çağrısı yaptık” ifadelerini kullandı.
Bölgede gerilim artarken İsrail yönetimi de Suriye’yi vurmak için fırsat kolluyor. İsrail Başbakanı Bünyamin Netanyahu, Suriye’de Esed rejimi ve İran’a ait mevzileri hedef alma tehdidinde bulundu. İran ile Suriye arasındaki hiçbir anlaşmanın ve tehdidin kendilerini caydıramayacağını belirten Netanyahu, “İsrail ordusu, İran’ın Suriye’de asker ve gelişmiş silah sistemleri konuşlandırma girişimine karşı güçlü ve kararlı bir şekilde çalışmaya devam edecek” dedi.
Güney Kıbrıs Rum Kesimi’ndeki İngiliz üslerinde de son günlerde dikkate değer hareketlenme başladığı iddia edildi. Ağrotur üssünden kalkan İngiliz savaş uçaklarının, İdlib çevresinde devriye ve gözetleme uçuşları yaptığı belirtildi. Güney Kıbrıs Rum Kesimi’ndeki İngiliz Ağrotur üssünde; 8 Eurofighter Typhoon, 8 Tornado, 1 C130 ve 1 A330 Voyager bulunuyor.
Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Stefan de Mistura ise İdlib’de artan gerilimi “Kusursuz fırtına” olarak tanımladı. Cenevre’de basın mensuplarına açıklama yapan BM Özel Temsilcisi Mistura, Rusya ve ABD’nin Suriye çevresinde yoğunlaşan askeri tahkimatına dikkat çekerek, “İdlib’te bölge ötesi etkileri olabilecek kusursuz bir fırtına toplanıyor” değerlendirmesinde bulundu. Mistura, Türkiye, Rusya ve İran’a İdlib’de büyük bir askeri çatışmayı önlemek için daha fazla zaman verilmesi gerektiğini de söyledi.
İngiliz Özel Kuvvetleri’nin Batı’nın yeni hava saldırıları düzenlemesi amacıyla Suriye’de bir diğer sahte kimyasal saldırıya hazırlandığını da belirten Antonov, “İngiliz Özel Kuvvetleri’nin aktif katılımıyla hazırlanan bu provokasyon, Batılı üçlünün (Washington-Londra-Paris) Suriye ordusu ve sivil altyapıya karşı bir diğer füze saldırısı düzenlemesi için bahane olarak kullanılabilir” dedi.