Suriyeli muhaliflerin ilk organize askeri yapılanması Özgür Suriye Ordusu’nun (ÖSO) kurucu komutanı Albay Riyad Esad, Yeni Şafak’a konuştu. Suriye’de ABD, Rusya ve İran başta olmak üzere pek çok ülkenin paralı askerler dışında yüzlerce istihbarat görevlisi istihdam ettiğini belirten Esad, bu kişilerin ortak görevinin ise ‘halkı Türkiye aleyhine kışkırtmak’ olduğunu dile getirdi. Suriye’nin siyasi, askeri, ekonomik, kültürel açıdan küresel işgal güçleri tarafından ele geçirildiğini söyleyen Riyad Esad, bombalar altındaki İdlib’in de Türkiye’ye karşı komplonun merkezine dönüştüğünü kaydetti. ÖSO’yu 2012 yılında Esed ordusundan ayrılan bir grup subayla birlikte kuran Riyad Esad, 2019 yılı itibariyle Suriye’deki manzarayı şöyle özetledi:
“İdlib’in Türkiye’ye karşı kurulan bir komplo halini aldı. Rusya, diplomasi sürecine rağmen 5 ay boyunca sahayı havadan olağanüstü bombaladı. Ardından başlayan kara operasyonu Türkiye’yi mülteci baskısı ile köşeye sıkıştırma strateji dahilinde gerçekleşti. Rusya ve İran Türkiye ile masada konuşulanların dışında farklı bir ajanda dahilinde hareket ediyorlar. Hama, İdlib güneyi, Lazkiye ve Halep cephesi Rus general ve yardımcıları tarafından yönetiliyor. Putin yönetiminin mesajları ve uygulamaları tutarlı değil.”
“Kalat el-Mudig bölgesinin Rusya ve İran desteğiyle Esed güçlerine geçtiği gün bölgede bulunan Rus general kameralar önünde, ‘şimdi sıra El-Bab’ı alıp hediye olarak getirmenizde’ diyor. Rusya ve İran’ın sahaya bakışı bellidir. Her iki ülke de HTŞ’den daha büyük tehlike olarak ÖSO’yu görüyor. Mevcut bombardımanlar da bu stratejinin devamı niteliğinde ve bu kapsamda Türkiye’ye karşı her türden düşmanca etkinliğe aktif destek veriyorlar. Rusya, ABD ile anlaştı ve PKK bölgesi dışında kalan tüm Suriye’yi istiyor. Ruslar, tarih boyunca yaptığı anlaşma ve verdiği sözlerde durmayan, diplomasi özürlü bir geleneğe sahipler. Şimdi aynı tutumu Suriye’de sergiliyorlar.”
“İdlib konusunda Esed, Rusya ve İran’ın kullandığı tek argüman Heyet-i Tahrir el-Şam. Ancak Kefranbol, Maar’ed el-Numan ve Cebel Zaviye daha yakın dönemde HTŞ’ye karşı savaşan yerleşim birimleri olmasına rağmen en fazla bombalanan bölgeler buralar oldu. Astana ve Soçi süreçlerini açık bir biçimde ihlal ettiler. Guta, Telbise, Dera, Kuneytra ve Halep’te HTŞ mi vardı? O bölgeleri yaktılar ve 2 milyondan fazla insanı yerlerinden ederek İdlib’e sürdüler. Şimdi de onların Türkiye’ye geçmesi için güneyden baskılamaya devam ediyorlar. Hedef Türkiye’yi yıldırmak ve masada istenilen sonuca razı etmektir.”
“Bir yandan sivil halkı korkunç bombardımana maruz bırakan Esed ve müttefikleri diğer yandan bölgeye sızdırdığı ajanlarla Türkiye ve Erdoğan aleyhine insanları kışkırtmaya çalışıyor. Farklı bölgelerden gelen siviller arasında 400’den fazla Muhaberat ajanı sızdırdılar. Camilerde, savaşçılar arasında, okullarda, yerel meclis ve diğer sivil toplum örgütleri ile birlikte halk arasında fitne yayarak Türkiye’ye karşı insanları sokağa dökme, protesto gösterileri yaptırmak istiyorlar. Bu yönde birkaç küçük hadise oldu ancak halk olayın bir tahrik ve provokasyon olduğunu gördü. Bu isimlerden bir kısmı yakalanarak planı deşifre etti.”