Esed rejiminden kurtarılan Halep tarihi günlerinden birini yaşıyor. Suriye’nin içinden on binlerce kişi şehre akın etti. Kimi evine dönüyor, kimi de ziyarete geliyor. Özellikle Halep Kalesi ilgi odağı. 12 yıl sonra şehre dönen Mehmet Cesim “Halep’in alındığını duyunca çıkıp geldik. Memleketimiz burası, ne olursa olsun, yıkılmış olsa da elimizden geleni yaparız” dedi. Cesim, Türkiye’de yaşayan anne-babasını da zor tuttuğunu söyledi: Hemen gelmek istiyorlar. Onlara biraz bekleyin, dedim.
Suriyeli muhalif grupların Halep’i 8 yıl sonra yeniden ele geçirmesinin ardından bölge en yoğun zamanlarını yaşıyor. Binlerce kişi akın akın Halep’e geliyor. Kimi ziyaret, kimi de yıllar önce Esed rejimin saldırılarından kaçarak, terk etmek zorunda kaldığı evine dönmek için kente geliyor. Başta Halep kalesi olmak üzere, pek çok önemli nokta ziyaretçilerini ağırlıyor. O ziyaretçilerden biri de henüz 4 yaşındayken evinden ayrılarak İdlib’e göç etmek zorunda kalan Nur Seddut’tu. Babası karate öğretmeni olan Nur Seddut (13), karate kıyafetiyle kentteki Sadullah el-Cebri Meydanı'na gelerek gösteri yaptı. Halep’e göz yaşları içerisinde girdiğini anlatan Seddut, “Aslen Halep’in Selahaddin bölgesindenim. Evimizi görmeye gittik ama yerle bir olmuş. Babam Halep’ten ayrıldıktan sonra İdlib’de bir karate salonu açtı. Ücretsiz dersler vermeye başladı. Ben de orada eğitim gördüm. İnşallah artık burada yaşayacağız. Halep’e gözyaşları içerisinde girdim. Her namazda dua ederdim dönebilmek için. Allah da dualarımızı kabul etti” şeklinde konuştu. “Halep’i düşününce en çok kreş geliyor aklıma, arkadaşlarımı düşünüyorum” diyen Seddut, “Nur diye bir arkadaşım vardı, birlikte okula giderdik, o da bombardımanda şehit oldu. Halkımın özgürlük talebini küçüklüğümden beri biliyorum. Tüm çocuklar için özgürlük istiyorum. Tüm halkımın özgür olmasını istiyorum. Büyüyünce karete öğretmeni olacağım. Memleketim için ne gerekiyorsa onu gönüllü olarak yapacağım” ifadelerini kullandı.
SON NEFESİMİZİ HALEP’TE VERELİM
Beşşar Esed zulmünden kaçarak, Çobanbey’e yerleşen Türkmen Mehmet Cesim de Halep’i yeniden görebilmek için kilometreleri aşarak şehre geldi. 2012’den bu yana memleket özlemi çektiğini belirten Cesim, “Buraları Rusya ve Esed rejimi varil bombalarıyla vuruyordu. Evimizden çıktık, Türkiye’ye geldik. Sağ olsun Türkiye bize kapılarını açtı. Hiç garibanlık hissetmedik. Halep’in alındığını duyunca 12 yıl sonra görebilmek için bir nefeste çektik geldik. Memleketimiz burası, ne olursa olsun, yıkılmış olsa da elimizden geleni yaparız. Yuvamıza döndük çok şükür. Muhaliflerden de Türkiye’den de Allah razı olsun" diye konuştu. 70 yaşlarındaki baba ve annesinin Türkiye’de olduğunu söyleyen Cesim, “Babam ve annemi zor tutuyorum, hemen gelmek istiyorlar. Onlara durun dedim, ben bir bakayım. Şimdi sadece fotoğraf gönderiyorum. Çok mutlu oluyorlar. Bana ‘Oğlum son nefesimizi Allah memleketimizde alsın’ diyorlar. Halep bizim, Halep’in suyunu içen burayı bir daha bırakamaz. Biz burayı yeniden ayağa kaldıracağız, 2-3 yıl sonra gelip misafirimiz olursunuz buralarda” diye kaydetti. Kenti rejimden geri alan muhalif savaşçılara teşekkür eden Çobanbeyli Ömer Vakkas ise “Bu bizim için büyük bir zafer. Halep'imize, kendi toprağımıza döndük. İnşallah daha da ilerleyeceğiz. Bu Suriyelilerin dışarıda böyle kalmalarına razı değiliz. Hepsinin dönmesini, gelmesini istiyoruz. Kendi vatanımızı kendimiz yaparız” dedi.