Güney Afrika, işgalci İsrail'in Gazze'deki eylemleri için Birleşmiş Milletler (BM) Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ni ihlal ettiği gerekçesiyle Uluslararası Adalet Divanı'nda "soykırım davası" açtı.
Terör devleti İsrail'in Gazze'de yaklaşık 3 aydır gerçekleştirdiği ve soykırıma varan katliam saldırıları nedeniyle Güney Afrika Cumhuriyeti, 1948 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ni ihlal edildiği gerekçesiyle Uluslararası Adalet Divanında (ICJ) dava açarak geçici tedbir kararı alınmasını talep etti.
ICJ'den yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilere yönelik "Soykırım Sözleşmesi" kapsamındaki yükümlülüklerini ihlal ettiği gerekçesiyle Güney Afrika'nın başvuru yaptığı bildirildi.
Açıklamada, Güney Afrika'nın, "7 Ekim 2023'ten bu yana soykırımı önlemede başarısız olduğu ve soykırıma yönelik doğrudan ve aleni kışkırtmaları kovuşturmadığı" gerekçesiyle İsrail aleyhine tedbir kararına hükmedilmesini talep ettiği belirtildi.
Başvuruda "İsrail'in eylemleri ve ihmalleri soykırım niteliğindedir, çünkü hususi soykırım niyetiyle işlenmiştir." ifadelerine yer verilirken, yapılan eylemlerin "Gazze'deki Filistinlileri yok etmek" amacı taşıdığına yer verildiği kaydedildi.
Açıklamada, Güney Afrika'nın "İsrail hükümeti, devlet yetkilileri ve diğer temsilcilerinin talimatları doğrultusunda, yönlendirmesiyle, kontrolü veya etkisi altında hareket eden diğer kişi ve kuruluşlar aracılığıyla, Gazze'deki Filistinlilere yönelik eylemleriyle Soykırım Sözleşmesi kapsamındaki yükümlülüklerini ihlal etmektedir." iddiasına yer verildi.
Dava, Sözleşmenin 9. maddesine dayanıyor
Soykırım Sözleşmesinin 9. maddesi uyarınca, bir devletin sözleşmenin maddelerini ihlal etmiş olması durumunda, sözleşmeye taraf herhangi bir devlet, ihlal eden devlet aleyhine ICJ'de dava açabiliyor.
ICJ, aciliyet gerektiren durumlarda ihtiyati tedbir kararına hükmederek, söz konusu ihlallerin dava süreci sonlanana kadar durdurulmasına hükmedebiliyor.
Daha önce Gambiya, İslam İşbirliği Teşkilatı adına, 11 Kasım 2019'da Arakanlı Müslümanlara yönelik soykırımın soruşturulması için ICJ'ye başvurmuştu.
İsrail'in Gazze'yi işgalinde 7 Ekim sonrası
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme" gerekçesiyle İsrail'e 7 Ekim'de kapsamlı saldırı düzenledi.
İsrail, 7 Ekim'deki saldırılarda 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını açıkladı.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırılarında en az 8 bin 800'ü çocuk, 6 bin 300'ü kadın olmak üzere, 21 bin 507 Filistinli öldürüldü, 55 bin 915 kişi de yaralandı. Enkaz altında binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı tahrip ediliyor.
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'ne saldırılarının başladığı 7 Ekim'den bu yana 168'i karadan işgal sürecinde olmak üzere 502 askerinin öldürüldüğünü duyurdu.
Çatışmalara 24 Kasım'da 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan "insani arada" 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı. Öte yandan İsrail, binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti.
İşgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs'te de İsrail güçleri ve yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 315 Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim'den bu yana sınırda devam eden çatışmalarda 28 Lübnanlı sivil, 129 Hizbullah mensubu ile 5 İsrailli sivil ve 9 İsrail askeri öldü.