7 Ekim’deki Aksa Tufanı Operasyonu’ndan bu yana işgalci gücün Gazze ve Batı Şeria’daki tutuklama terörü hız kazandı. Aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu onlarca Filistinli her gün sebepsiz yere gözaltına alınırken, hapishanedeki Filistinli esir sayısı 8 bini geçti. Çoğu tutuklunun, işkencenin yaygın hale geldiği hapishanelerdeki akıbeti ise belirsizliğini koruyor.
Binlerce Filistinliyi Gazze’deki aralıksız bombardımanda katleden işgalci güç İsrail, aynı anda tam anlamıyla bir tutuklama terörünü de devam ettiriyor. İnsan hakları grupları, 7 Ekim’den bu yana yoğunlaşan tutuklama ve gözaltı dalgasıyla beraber 8 binden fazla Filistinlinin İsrail zindanlarında tutulduğunu açıkladı. Filistinli siyasi tutukluları destekleyen bir insan hakları grubu olan Addameer isimli kuruluşun verilerine göre tutuklular arasında en az 123 kadın bulunuyor. Grup, gerçek tutuklu sayısının ise zikredilen 8 bin rakamından çok daha yüksek olabileceğini kaydetti.
14 yılın en yüksek rakamı
Bu ayın başlarında bir başka insan hakları kuruluşu olan Filistinli Mahkumlar Kulübü, İsrail hapishanelerinde yaklaşık 7 bin 800 Filistinli mahkum olduğunu ve bunun son 14 yılın en yüksek rakamı olduğunu söylemişti. Terör devletinin bir önceki esir takasında serbest bıraktığı Filistinlilerin önemli bir kısmı 14 ila 17 arasındaki çocuklardan oluşuyordu ve 7 Ekim’den sonra gözaltına alınmıştı. İşgalci güç, esir takasının yapıldığı haftada bile 260 Filistinliyi daha gözaltına alarak aynı yöntemlere devam edeceğini sinyalini vermişti.
“İdari tutukluluk” kılıfı
İnsan hakları savunucuları, 7 Ekim’den bu yana tutuklanan çok sayıda Filistinlinin yaklaşık yüzde 80’inin, işgalci güç tarafından “idari tutuklama” adı altında, herhangi bir süre kısıtlaması ve suçlama olmaksızın gözaltında tutulduğunu ifade etti. Bu tarz tutuklamalar uluslararası hukuka aykırı sayılsa da işgalci güç tarafından yıllardır uygulanmaya devam ediyor.
Soyulup götürülenlerden haber alınamıyor
Son günlerde işgalci ordunun, Gazze’nin farklı noktalarında çok sayıda Filistinli erkeği iç çamaşırlarına kadar soyduğu, gözlerini bağladığı ve ellerini kelepçelediği görüntüler ortaya çıkmıştı. Haaretz gazetesi, bu şekilde gözaltına alınan yüzlerce kişinin haftalarca Birüsseba yakınlarındaki bir gözaltı merkezinde tutulduğunu ve bunlardan bazılarının burada öldüğünü duyurmuştu. Haberde kaç kişinin, ne zaman öldüğüne dair ise detay verilmemişti.
Gerekli önlem diyorlar
İşgalci gücün yetkilileri ise bu terör yöntemlerinin “gerekli” olduğunu savunuyor. İsrail ordu sözcüsü Daniel Hagari, çıplak olarak gözaltına alınanların büyük kısmının sivil olduğunun ortaya çıkmasına rağmen yalan söylemekte ısrar ediyor. Bu kişilerin sorgulandığını söyleyen Hagari, Hamas ile bağlantılı olduğunu düşündükleri kişilerin daha fazla sorgu için hapishanelere götürüldüğünü kaydetti. Başbakan Binyamin Netanyahu’nun eski ulusal güvenlik danışmanı Yaakov Amidror, “Bu taktik bize şimdiden yardımcı oluyor ve savaşın bir sonraki aşaması için çok önemli olacak” şeklinde konuştu.
Protokole uygunmuş!
İşkence kanıtlarını yok sayan terör ordusu ise suçlamalara, “tutuklulara protokole göre muamele edildiğini” söyleyerek cevap veriyor. İşgalci ordu, yakalananların Filistinli direnişçiler olduğunu iddia etse de bu kişilerden çoğunun Gazzeli siviller olduğu belgelenmişti.
İşkenceyle öldürdüler
İsrail zindanlarındaki vahşetlere bir yenisi daha eklendi. İsrailli gardiyanların, ülkenin güneyinde bulunan Negev Çöl Cezaevi’ndeki Filistinli bir mahkumu darp ederek işkenceyle öldürdüğü bildirildi. İsrail’in Kanal 12 televizyonunun açıkladığı raporda, bir ay önce gardiyanların, söz konusu Filistinliyi hapishane hücrelerinden birinde sopalarla darp ederek ağır yaralanmasına yol açtığı dile getirilen raporda, bunun ardından hayatını kaybeden Filistinlinin müebbet hapis cezası nedeniyle 18 yıldır cezaevinde bulunan 38 yaşında Batı Şerialı bir Fetih aktivisti olduğu ifade edildi. Raporda, 14 şüphelinin ifadeleri alınarak uyarıldıktan sonra serbest bırakıldığı ve süresiz izne çıkarıldığı belirtildi.
