İsrail’in tüm dünyanın gözleri önünde gerçekleştirdiği soykırıma karşı uzun süre 3 maymunu oynayan Avrupa devletlerinde, halkların tepkisi siyasi dinamiklerin değişmesine yol açtı. Reuters’ta yer alan analize göre, 36 bin kişiyi öldüren İsrail’in uluslararası hukuku hiçe sayan eylemleri, Avrupa'daki sol partilerin politikalarını yeniden şekillendirdi. Konuya ilişkin örneklere yer verilen analizde, Fas-Pakistan kökenli bir Alman siyasetçi olan Nadir Aslam’ın tutumundaki değişimin genel olarak Avrupa siyasetine yansıyacağına vurgu yapıldı. Nadir Aslam bu hafta yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimlerinde Yeşiller'e oy vermeyi planlıyordu. Bunun yerine Alman siyasetçi, Filistin yanlısı tutumuyla bilinen yeni bir sol parti olan Mera25'i destekleyecek.
Geçen kasım ayında Gazze’de ölü sayısının 9 bine yaklaştığı dönemde, Yeşiller Grubu’ndan bir siyasetçi, İsrail’e verilen Alman desteğinin iki katına çıkarılmasını talep etmişti. Aslam, bu konuşma sonrası Almanya’da hükümet ortağı olan Yeşillere olan bağının sarsıldığını dile getirdi. Analizde Aslam’ın tutumunun sadece AB'nin Müslüman toplulukları arasında değil, Avrupa’daki sol eğilimli seçmenler arasında da yaygınlaştığı belirtildi.
Rapora göre Avrupa'nın İsrail'in Gazze'ye yönelik askeri saldırısını kınamaması ve 7 Ekim'de Hamas'ın İsrail'e yaptığı saldırıyı kınaması arasındaki çifte standardı gören sol eğilimli seçmenler, Filistin davasına destek veren, soykırıma karşı çıkan siyasi organizasyonlara kanalize oldu. Gazze’deki soykırımın Avrupa siyasetine etkisini araştıran Hollanda'daki Radboud Üniversitesi'nden sosyolog Samira Azabar, "Radikal sağ ve radikal sol partilerde bir yükseliş görüyoruz, bu Avrupa'daki politika manzarasını ve birçok partinin güç dengesini yeniden şekillendirecek" dedi. Bu durumun blokun İsrail konusundaki duruşu üzerinde sonuçları olacağını, ulusal düzeyde daha fazla karar alma yetkisi tanıyan politikaları da teşvik edebileceğini belirtti.
Çalışmada Avrupa ülkelerinde Gazze savaşı sonrası seçmenlerin taleplerinin iktidarda karşılık bulduğuna da değinildi. Avrupa Birliği üyeleri İspanya, İrlanda ve Slovenya hükümetinin onayı bekleyen bir Filistin devletini tanıdı. Son yıllarda aşırı sağın popülaritesi artarken, anketler azınlıkların ana akım partilerin göç ve kültürel değerler gibi konularda sağa kayması nedeniyle daha çok radikal sola oy verdiklerini gösteriyor. Ipsos'un geçen ay yaptığı anket, aşırı sağın 6-9 Haziran seçimlerinde en büyük kazancı elde etmeye hazır olduğunu ve AB meclisindeki Sol grubun altı sandalye daha kazanacağını gösteriyor. Bu durumun da ana etmeni, Sosyal Demokrat, Yeşil ve Yenilenmiş Avrupa bloklarının soykırıma göz yummaları.
Söz konusu grupların seçmenleri, radikal sola kaydı. Fransa'da, aşırı sol La France Insoumise (LFI), Müslüman ve radikal sol seçmenleri kazanma çabasıyla kampanyasını Filistin yanlısı bir tutum üzerine kurduğunu belirtti. Aix-Marseille Üniversitesi'nden tarihçi Blandine Chelini-Pont'a göre, LFI, diğer sol grupların aksine, silah ambargosu, İsrail'e yaptırımlar ve Filistin devletinin tanınmasını talep ederken Hamas'ı terör örgütü olarak nitelendirmiyor. LFI Fransa'daki Müslüman seçmenler arasında yüzde 44 destek alırken, genel seçmen kitlesi içinde yüzde 8 destek görüyor.