Fransa'da akaryakıt zamlarına ve kötü ekonomik koşullara tepki olarak başlayan, zamanla Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron yönetimine karşı isyana ve öfkeye dönüşen sarı yeleklilerin eylemleri bir yıldır devam ediyor.
Sarı yeleklilerin gösterileri Fransa'nın en uzun süren eylemleri oldu. 11 kişinin yaşamını yitirdiği eylemlerde, ölü sayısının 1968 Mayıs olaylarından bile çok olması ise tablonun ciddiyetini gösteriyor.
Akaryakıt zamlarını protesto etmek için başlayan gösteriler aslında toplumun Macron ve hükümetin genel politikalarına yönelik artan tepkiyi ortaya koyuyor. Zira, toplumun geneli, Macron'un göreve geldiği günden bu yana yürüttüğü reformların ülkedeki zenginleri daha da zengin ettiği, orta ve alt gelirli insanların ise yaşamlarını zorlaştırdığını düşünüyor.
Sarı yelekliler, sosyal medya üzerinden organize olmasına rağmen çok hızlı şekilde dünya gündemine oturdu ve halkın yüzde 80'inden fazlasının desteğini aldı. Bugün ise bu destek, yapılan son ankete göre yüzde 55 oranında.
Eylemlere de ilk haftalarda yüz binlerce kişi katılırken, özellikle yaz döneminden itibaren katılım ciddi manada düştü. Sarı yelekliler, gösterilerin yıl dönümünde bugün yapacakları eylemlerde bu sayıyı tekrar yükseltmeyi hedefliyor.
Polisin eylemlerde göstericilere karşı kullandığı şiddet en çok tartışılan konuların başında geliyor. İki polisin, sarı yeleklilerin 1 Mart'ta düzenlediği gösteride eylemcilere şiddet uyguladığı gerekçesiyle yargılanacak olması aslında şiddetin boyutunu gösteriyor.
İnsan hakları savunucuları, polisin kullandığı savunma silahlarının yasaklanmasını isterken, uluslararası ve Avrupa Birliği (AB) kurumlarının uzun bir süre bu konuyu görmezden gelmesi dikkati çekti.
Konuya ilişkin ilk açıklamayı gösterilerin başlamasından yaklaşık 2 ay sonra (14 Ocak'ta) dönemin Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland yaptı ancak polis şiddetine değinmedi.
Polisin kullandığı savunma silahlarına ilişkin ilk uyarı ise Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Dunja Mijatovic tarafından 30 Ocak'ta yapıldı. Bundan birkaç gün sonra Avrupa Parlamentosu, polisin savunma silahlarının kullanımını kınayan bir karar tasarısını onayladı.
Macron ve hükümeti, eylemcilerin taleplerine karşı genel anlamda duyarsız kaldı. Macron yönetimini bazı ekonomik tavizlerde bulunsa da bu tavizler sarı yeleklileri tatmin etmedi. Aksine, Macron, halkın karşı çıktığı reformları kararlı şekilde yerine getireceğini belirtti.
Gösterilerde yaşanan şiddet olaylarına da tepki gösteren hükümet, protestoculara karşı tutumunu sertleştiren adımlar attı. Hükümetin nisanda yürürlüğe soktuğu yasaya göre izinsiz gösteri yapanlara ve şiddete başvuranlara karşı sert cezalar uygulanıyor.
Macron'un ve bakanların da eylem yapanlara ve özellikle sarı yeleklilerin liderlerine karşı da sert açıklamalar yapması da dikkati çekmişti.
Sarı yelekliler 1 sene içeresinde, taleplerini tam olarak karşılamasa da Macron'dan birçok ekonomik vaat almayı başarmıştı. Buna göre şirketlere ek vergi yükü getirmeden asgari ücrete 2019 itibarıyla aylık 100 avro zam yapıldı, işveren çalışanlarına bin avroya kadar ek vergi ödemeden fazla mesai ücreti ödeyebilecek, 2 bin avronun altındaki emeklilik maaşlarından artık kesinti yapılmayacak, çalışanların ödemesi gereken gelir vergisi düşürülecek ve şirketlerin ödemesi gereken bazı vergiler de kaldırılacak ve emeklilik maaşı en az bin avro olacak.
Sarı yeleklilerin liderlerinden Thierry Paul Valette, yaptığı açıklamada, "Taleplerimize ilişkin Emmanuel Macron'dan hala somut cevap alamadık. Bizi dinlemiyor ve kendi politikasını sürdürüyor. Taleplerimizin tamamı yerine getirilene kadar gösterilere devam edeceğiz." diye konuştu.
Valette, hükümet tarafından taleplerinin tamamına yanıt almayı umut ettiklerini söyledi.
Ülkede birçok sektörde memnuniyetsizlerin olduğunu ve bu nedenle gösteriler yapıldığını ifade eden Valette, "Hükümet bir gün bir şekilde pes etmek zorunda kalacak." dedi.
Valette, "Fransa, savunma silahlarının kullanımı konusunda uluslararası hukuka riayet etmiyor. Fransa aynı zamanda toplanma hakkını ihlal ediyor. Polis şiddeti cezalandırılmadı. İfade ve eylem özgürlüğü tamamen ihlal edildi. İnsan haklarını temsil ettiğini söyleyen bir ülkede bunların olması daha önce olmadığı kadar kötü." ifadelerini kullandı.
Hükümetin sarı yeleklilere karşı tutumunun olumsuz olduğunu kaydeden Vallette, "Hükümet, gösterileri bitirmek istiyor ve demokrasiye karşı davranıyor." yorumunu yaptı.
Valette, Paris Valiliği izin vermese de bugün Paris'teki Champs-Elysees Caddesi'nde, yasal hakları olduğu gerekçesiyle gösteri düzenleyeceklerini söyledi.
"Gösterilerde polis şiddetinin artması, keyfi gözaltına alınmalar, Macron'un ülke genelindeki toplantıları, Avrupa Parlamentosu seçimleri ve siyasi baskılar katılımın azalmasına neden oldu." değerlendirmesinde bulunan Valette, ancak bunların eylemlerin son bulması için yeterli nedenler olmadığını vurguladı.
Valette, "Gösteriler, süresi ve düzenlenme şekli bakımından daha önce görülmemiş eylemlerdir." dedi.
Çeşitli sektörlerin gelecek haftalarda düzenleyeceği gösterilere ve grevlere destek vereceklerini ifade eden Valette, gelecek yıl düzenlenecek yerel seçimlerde de yarışacaklarını sözlerine ekledi.
Hükümetin paylaştığı son verilere göre, gösterilerde 4 bin 245'den fazla kişi yaralandı, 12 bin 107'den fazla kişi gözaltına alındı ve 3 bin 163'den fazla kişiye hapis cezası verildi.
Mediapart internet sitesinin haberine göre polisin kullandığı savunma silahları nedeniyle 5 kişinin eli koptu, 23 kişi gözünü kaybetti, 479 kişi de yaralandı. Toplam 11 kişinin öldüğü sarı yeleklilerin eylemlerinde bir kişinin polisin kullandığı savunma silahları nedeniyle yaşamını yitirdiği belirtildi.
Eylemler nedeniyle de ülke ekonomisi büyük yara aldı. Gösterilerin düzenlendiği bölgelerdeki esnafların ciro kaybı, yüzde 20-30 olarak belirlendi.
Alışveriş merkezleri 2 milyar avro, mağaza, ofis veya araçları zarar görenlere ödeme yapan sigorta şirketleri 217 milyon avro ve gıda sektörü ise yaklaşık 13 milyar avro zarar etti.
Macron'un sarı yeleklilerin taleplerine yanıt olarak aldığı önlemlerin bedeli de 17 milyar avro olarak hesaplandı. Ayrıca, gösteriler nedeniyle fazla mesai yapan polis ve jandarmaya ödenen ücretlerin toplamı 46 milyon avro olarak belirlendi. Gösterilerde zarar gören yol radarları da 71 milyon avro maliyete neden oldu.
Esnafın eylemlerde uğradığı zarar nedeniyle de 75 bin kişi işsiz kaldı.
Gösteriler, sadece ekonomiyi değil turistlerin yoğun ilgi gösterdiği Paris'i olumsuz etkiledi. Aralık'ta Paris'e yapılan uluslararası uçuşlarda yüzde 5 ile 10 arasında düşüş yaşandı.