Avrupa’da en fazla Müslüman nüfusa sahip ülke olan Fransa’da, İslam’a yönelik baskılar artıyor. Danıştay, Fransız Futbol Federasyonu’nun başörtüsü yasağını, “Başörtüsü laiklik ilkesine aykırı ve kamu düzenini bozar” diyerek haklı buldu. Sivil alandaki bu yasağın gündelik hayatın her alanına yayılmasından endişe ediliyor.
Avrupa’da en fazla Müslüman nüfusa sahip ülke olan Fransa’da, hükümetin İslam’a yönelik baskıları her geçen gün artarken, Paris yönetimi, ülke genelinde başörtüsüne yasak getirmek için hazırlık yapıyor. 2004 yılında çıkarılan “kamusal alanlarda dini, siyasi felsefi sembol içeren yasa işaret ve kıyafet giyilmesini yasaklayan” yasa, 2016 yılında Fransız Futbol Federasyonu (FFF) tarafından da uygulanmaya başlandı. Çoğu Müslümanlardan oluşan ve müsabakalara başörtüsüyle çıkan kadın futbol takımı Hicabeuses, söz konusu düzenlemeye karşı Danıştay’a başvurdu. Ancak Danıştay başvuruyu reddetti ve başörtüsü yasağının kamusal hayatın her alanına yaygınlaştırılması için tam yetki veren bir karar yayınladı. Danıştay, skandal kararı “Başörtüsü “Laiklik” ilkesine aykırı, kamu düzenini bozar” gerekçesiyle duyurdu. Uzmanlar söz konusu yasanın siyasi amaçla çıkarıldığını ve kararın hukuken kabul edilebilir tarafı olmadığını belirterek Danıştay’ı “Hükümet çizgisinde hareket etmekle” eleştirdi. Hicabeuses’de görevli Müslüman futbolcular ise yasağın uygulamaya başlaması halinde müsabakalara başörtüsüz çıkamayacakları için kariyerlerine son vereceklerini ifade ettiler.
SİVİLLERİ DE KAPSAYACAK
Kadın futbolcuların “kamu görevinde” olmadığını ve yasaya tabi olmakla hükümlü olmadığı kaydeden uzmanlar, “Yasa ‘tarafsızlık’ ilkesine binaen çıkarıldı ve devlet görevinde olanları kapsaması gerekiyor. Ancak Danıştay, yasayı değiştirerek sivilleri de kapsayabilecek bir kılıf uydurdu” değerlendirmesinde bulundu. “Futbol maçlarında çatışmayı önlemek için kişileri ayrıştıran kıyafetleri yasaklama” amacıyla çıkarıldığı kaydedilen ve Müslüman kadınları hedef alan ırkçı yasa, emsal teşkil edebilecek. Yürütme organlarının “çatışmayı önlemek” kılıfında, gündelik hayatın her alanında başörtüsü kullanımı yasaklayabileceğinden endişe duyuluyor. Zira bundan önce hukuki kısıtlamalarla özel sektörde başörtüsü kullanımına yasak getiremeyen işletmelerin, ırkçı kanundan faydalanarak başörtülü çalışanları işten çıkarabileceği ifade ediliyor. Hatta güvenlik güçlerinin, sokakta başörtüsü takan Müslüman bir kadına, “ayrıştırmacı yasa”dan istifade ederek müdahale edebileceği değerlendiriliyor.
Batı, BM’de Kur’an yakma eylemlerini kınamadı
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi’nde Kur’an-ı Kerim’e yönelik saldırıları ele almak üzere düzenlenen acil özel oturumda Batı, Kur’an-ı Kerim’e yapılan saldırıları kınamayı reddetti. Cenevre’de, İnsan Hakları Konseyi’nin 53’üncü olağan oturumu devam ederken, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın (İİT) çağrısı üzerine acil özel oturum düzenlendi. Son dönemde Kur’an-ı Kerim’e yapılan saygısızlık ve saldırılara ilişkin İİT karar tasarısı, 47 üyeli Konsey’de görüşüldü. AB adına söz alan Belçika, Kur’an yakma eylemlerini kınamak için oylama çağrısı yaptı ancak bazı Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerle ABD ve İngiltere eylemleri kınamayı reddetti.