ABD ile Münbiç görüşmelerinde yol haritası onaylandı. PKK'nın kentten çıkarılmasıyla başlayacak sürecin ayrıntıları netleşiyor.
Öncelikle Türkiye ve ABD, sahadaki durumu izleyecek gözlemciler belirleyecek. Terör unsurları, bu gözlemcilerin nezdinde Münbiç'ten çıkarılacak. Münbiç bölgesi sadece Fırat'ın batısındaki bölümüyle değil bir bütün olarak değerlendiriliyor.
Bu kapsamda Münbiç ve Fırat Kalkanı Harekatı bölgesinin güvenliğinin tam anlamıyla sağlanabilmesi için güvenli bölgenin Münbiç coğrafi sınırlarının tamamını içermesi öngörülüyor. Askeri kaynaklar, bu hattı da; Fırat'ın doğusunda Horozköy, Karakozak Köprüsü, Sırrin ve Tışrin Barajı'nı da kapsayacak bir alan olarak değerlendiriyor. Özellikle halen ABD kontrolündeki Tışrin Barajı'nın sulama ve elektrik kaynağı olarak o bölgenin hayat damarı olduğu ve Türkiye'nin de mutlaka buranın kontrolünde yer alması gerektiğine işaret ediliyor.
Onaylanan planda, PKK/PYD'nin demografik yapıyı değiştirme girişimlerini boşa çıkaracak tedbirler de yer alıyor. Bu kapsamda PKK'lılar gittikten sonra, buraya sonradan getirilen aileler de kendi bölgelerine gönderilecek. Yüzde 90'ı Araplardan oluşan Münbiç'e PKK zulmünden kaçan halkın döndürülmesi planlanıyor. Emniyetin tam olarak sağlanacağı bölge için İdlib'de Türkiye-Rusya-İran işbirliğiyle yürütülen modelin Türkiye-ABD versiyonu hayata geçecek. Bu amaçla Münbiç çevresinde gözlem noktaları oluşturulacak. Kentte üçüncü bir ülke istenmiyor. Münbiç'ten PKK ile birlikte çekilmesi istenen güçler arasında Fransız askerleri de var.
Gözlem noktaları oluşturulmasıyla birlikte yerel yönetim ve güvenliği sağlayacak polis gücü teşkil edilecek. Türkiye PKK ve türevlerini kabul etmezken, ABD de ÖSO'ya soğuk bakıyor. ABD, PKK'nın tabela örgütü SDG içerisindeki Arap unsurlardan teşkil edilmiş bir polis gücünü Münbiç'te görevlendirmek istiyor. Türkiye ise bu gücün tamamen yerel unsurlardan oluştuğundan emin olmak istiyor.