'FETÖ şeytan kılığına girdi'

ABD'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimiyle ilgili gelişmeler konusunda temaslarda bulunan TBMM Dışişleri Komisyonu heyeti, New York'ta bir araya geldikleri Türk vatandaşlarından örgütün oluşturduğu tehdidin uluslararası boyutta anlatılması için destek istedi.

Komisyon Başkanı ve AK Parti Malatya Milletvekili Taha Özhan, CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı ve MHP Erzurum Milletvekili Kamil Aydın, kentteki ziyaretlerinin son gününde Türkiye'nin New York Başkonsoloğu'nda Türk vatandaşlarıyla toplantı yaptı.

Türkiye'nin New York Başkonsolosu Ertan Yalçın'ın ev sahipliğindeki toplantıda konuşan Özhan, yıllardır serpilip büyüyen ve kılıktan kılığa girip herkese reddedemeyeceği bir teklif veya malzemeyle giderek varlığını sürüdüren FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in ABD'de yaşadığını, bu terör örgütünün bir yapılanmasının da bu ülkede olduğunu hatırlattı.

FETÖ'nün başta Türkiye Cumhuriyeti'nin ordusu, polisi, istihbaratı ve yargısı olmak üzere geçmişte herkesi tuzağa düşürdüğünü vurgulayan Özhan, "Bunlar toplumu, devleti ayakta tutacak kurumlar olması lazımken, herkese eşit mesafede duran adaletle işleyen kurumlar olması gerekirken maalesef adalet terazisini bozdular, kirlettiler, en sonunda kan dökerek hikayelerini aslında sona erdirdiler. Kılıktan kılığa giriyorlar, adeta şeytan kılığına dolaşarak herkese reddemeyeceği şeyi getiriyorlar." dedi.

ABD'deki Türk vatandaşlarına tavsiyede bulunan Özhan, onların bir büyükelçi gibi Amerikan toplumunda bulundukları sektörde, ortamda FETÖ tehlikesini anlatmaları gerektiğini söyledi. Bunu anlatmanın kolay olmadığını dile getiren Özhan, şöyle konuştu:

"Kurduğu 10 cümlenin 8'inde 'diyalog', 'hoşgörü', 'barış', 'bir arada yaşama' diyen bir yapıya dair siz tanklardan, kan dökmeden, füzelerden, uçaktan, tuzaktan, insanların özel hayatını dinlemekten, telefonları kaydetmekten bahseden bir paketle gideceksiniz. Sizler bizim birer gönüllü elçimizsiniz. Şu eksen sonunda kadar kullanılmalı; nasıl 11 Eylül olduğunda burada 3 bin civarında insan vahşice katledildiğinde, hemen olayın akabinde, ilerleyen saatlerinde Amerikalılar sizlerden, bütün dünyadan bu kadar sofistike ve teknolojik bir eylemin Afganistan'daki bir mağaradaki Usame bin Ladin tarafından yapıldığının bilinmesini istediklerinde küresel kamuoyunun tamamı ikna olduysa, aynı şekilde Pensilvanya'daki küçük bir kasabadan bu kadar kanlı bir eylemin yapıldığına herkes sonuna kadar ikna olabilir. Kaldı ki çok daha sofistike, çok daha derin, çok daha istihbaratın, askerin, polisin içine girmiş bir yapıdan bahsediyoruz."

Salıcı da Türkiye'deki siyasi partiler ve vatandaşlar olarak 15 Temmuz öncesi birbirine mesafeli bakan, el sıkışırken dahi araya mesafe koyan bir durumdayken, darbe girişiminden sonra ortak paydada birleştiklerini ifade etti.

O gece bildikleri bir şeyi yeniden anladıklarına dikkati çeken Salıcı, "Aramızda siyasi farklılıklar, inanç, köken farklılığı olabilir ama bu ülkede doğan, bu ülkenin geleceğine hizmet edecek bir insan olarak istediğimiz bir şey var; bu ülkeyi bizim seçtiğimiz insanlar yönetecek. Bunun dışına bir şey tanımıyoruz. Hangi siyasi partiden olursa olsun, geçmişte nasıl düşünürse düşünsün bütün yurttaşlarımızda aynı anda bu duygu oluştu." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin 15 Temmuz öncesine dönmeyecek bir süreci başlatması gerektiğini anlatan Salıcı, ülkenin ekonomik, siyasi, kültürel ve askeri bakımdan müthiş olan potansiyelini tüm dünyada kendi vatandaşlarına daha iyi bir hayat sağlayacak hale getirebileceklerini sözlerine ekledi.

Aydın ise bir şer odağının yaptığı saldırıyla ilk kez bir araya geldiklerini belirtti.

Darbe girişimi sırasında TBMM'nin 7 kez bombalandığını ve çok acı, travmatik bir dönem yaşandığını vurgulayan Aydın, "Birilerinin beklediği gibi Türkiye, Suriyevari, Irakvari dağılacak, herkes birbirine düşecekti ancak hesapları bozan Yüce Rabbim'in de hepsinin üzerinde bir hesabı vardı." ifadesini kullandı.

Toplantıda, Türkiye'nin BM Daimi Temsilcisi Halit Çevik ile Mısır başta olmak üzere FETÖ'nün darbe girişiminde Türkiye'nin ve Türk halkının yanında olan diğer ülkelerin vatandaşlarından bir grup hazır bulundu.