Edirne'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında, örgütün elebaşı Fetullah Gülen'in de aralarında bulunduğu 19'u tutuklu 43 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamede, örgütün kadrolarının CIA ve FBI tarafından eğitildiğine yer verildi. Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan ve 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen iddianamede, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Soruşturma Bürosu'nca yürütülen soruşturma kapsamındaki tanık ve müşteki beyanlarına atıfta bulunuldu.
Yabancı gizli servislerin “cemaat”e ait kültür merkezlerinde yetişmiş kadroya değişik konularda eğitim verdiği öne sürülen iddianamede, şunlar kaydedildi: “CIA ve FBI tarafından, hükümete yönelik faaliyetlerine ilişkin geliştirdiği strateji gereği cemaate ait kültür merkezlerinde yetiştirilmiş kadroya değişik konularda eğitimler verildi. Bunun en iyi örneklerini ise 17 Aralık sürecinde savcılar ve güvenlik güçlerinin yapmış olduğu operasyonları içine alabiliriz. Bu girişim, tamamen hükümeti ortadan kaldırarak devleti tüm kurumlarıyla zayıf düşürmek amacı taşımaktaydı. Bahsedilen eğitimlere dahil olan adli ve güvenlik kurumlarında çalışan ancak cemaat kadrosu içerisinde yer alan şahıslar bu görevi üstlenerek harekete geçmiştir.”
İddianamede örgütün eleman kazanma yöntemlerine de yer verildi. Beyanlara göre, örgütün özellikle zeki ve başarılı öğrencileri seçtiği belirtilen iddianamede, örgüt eğitim kadrosunun nitelik ve nicelik açısından yeterli düzeye ulaşmasının ardından kendisine bağlı öğrencileri çağın gereksinimleri doğrultusunda yönlendirildiği ifade edildi. FETÖ/PDY'nin başarılı öğrencileri hedef aldığı vurgulanan iddianamede, şu ifadelere yer verildi:
“Eğitim gönüllüsü diğer kuruluşların ve dini referanslı yapıların aksine FETÖ/PDY, ihtiyaç sahibi olan öğrencileri değil, zeki ve başarılı öğrencileri hedef almış, hatta bu öğrencilere IQ testleri yaptırmıştır. Böylelikle örgütün devleti ele geçirme amacına ulaşmasına katkı sağlayacak kadrolaşma faaliyetlerinin önü açılmıştır.
Sonuç olarak teröristbaşı firari Fetullah Gülen'in 1970'lerin sonunda başlattığı uzun vadeli projenin ilk halkasını eğitim oluştururken, tedrisattan geçenler başta emniyet, yargı, TSK ve mülkiye olmak üzere devletin önemli kademelerine yerleştirilmiş, bir kısmı ise iş adamı olmaya aday gösterilmiştir. Örgüt bir yandan eğitimle kadro yetiştirip, bir yandan da diğer alanlarda etkinliğini artırmıştır.''
İddianamede, örgütün elebaşı Gülen'in “devletin içine sızmaya yönelik planları”na ilişkin açıklamalarına da yer verildi. FETÖ elebaşı Gülen'in, 1970'li yıllardan itibaren devlet içerisine sızarak özellikle mülkiye, adliye, emniyet, Milli Eğitim ve Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde kendi özel hiyerarşisi ile illegal kadrolaşmaya gidilmesinin öneminin altını çizdiği konuşmaları şöyle: “Esnek olun, sivrilmeden can damarları içinde dolanın. Bütün güç merkezlerine ulaşıncaya kadar hiç kimse varlığınızı fark etmeden sistemin ana damarlarında ilerleyin. Türkiye'deki güç ve kuvveti cephenize çekeceğiniz ana kadar her adım erken sayılır. Zaman henüz uygun değil, bütün dünyayı omuzlayıp, taşıyabileceğiniz zamana dek, tamam olacağınız ve koşulların uygun olacağı zamana dek beklemelisiniz. Bilhassa haber alma hususunda her zaman hasım cephenin çok önünde olunmalıdır. Her yerde hususen geri kalmış yerlerde mafyanın ağzına azıcık bal sürülebilir.”