İsrail’in zorunlu göç tehdidiyle karşı karşıya olan Kudüs’ün Şeyh Cerrah Mahallesi’nde yaşayan Filistinliler, zor günler geçiriyor.
Kudüs’ün Şeyh Cerrah Mahallesi’nde yaşayan Filistinliler, zorunlu göç tehdidiyle karşı karşıya. İsrail, 80 ailenin mayıs ayına kadar evlerini tahliye etmelerini istiyor.
Yeni Şafak’a konuşan mahalle sakini Yakup Ebu Arafa sonuna kadar direneceklerini söyledi: Benden evimi bırakıp gitmemi söylüyorlar. Gidecek yerimiz yok. Bedeli ne olursa olsun direneceğiz ve evlerimiz terk etmeyeceğiz.
İşgalci İsrail güçlerinin zorunlu göç tehdidiyle karşı karşıya kalan Kudüs’ün Şeyh Cerrah Mahallesi’nde yaşayanlar zor günler geçiyor.
Doğu Kudüs’te bulunan mahalleden bazı evlerin tahliyesinin yapılmasının ardından gergin bekleyiş devam ediyor. 1948 yılında İsrail’in işgal ettiği topraklardan zorla çıkarılan mülteciler, yerleştirildikleri evlerden bir kez daha sürülmek isteniyor.
İsrailli makamlar mahallede yaşayan 80 Filistinli aileden mayıs ayına kadar evlerini tahliye etmelerini talep etti. Şeyh Cerrah Mahallesi’ni Savunma Komitesi Üyesi Yakup Ebu Arafa, evlerini asla terk etmeyeceklerini söyledi.
İŞGALCİLERİN HEYKELLERİ DİKİLECEK
Yakup Ebu Arafa,
“1956 yılında Filistin topraklarında göçmek zorunda olan Filistinliler Kudüs’e geldiler. O tarihte Şeyh Cerrah Mahallesi’nde onlara arazi tahsis edilmiş ve ev yapmaları için teslim edilmiş. Kudüs işgal altına girdikten sonra İsrailli yetkili makamlar aracılığıyla yerleşimciler mahalledeki evlere el koymaya çalışmaya başladılar. 1972’de bir grup yerleşimci, ikamet ettiğimiz evlerin Yahudilere ait arazinin üzerine yapıldığını öne sürdü. 50 sene devam eden bir mahkeme süreci var. Eğer işgalciler haklı olsalardı elli yıl beklemezlerdi. Sadece kanun ya da hukuk açısından konuşmuyorlar, bu evleri alacağız diyorlar”
dedi. Evlerini mayıs ayına kadar tahliye etmeleri için baskı yapıldığını söyleyen Yakup Ebu Arafa, şunları dile getirdi:
“Şu an mahallede 600 kişi yaşıyor. Bizden mayıs ayına kadar evleri boşaltmamızı istiyorlar. Dört ev tahliye edildi. Buralara Yahudi yerleşimler taşındı. Tüm evleri tahliye ettikten sonra bir yerleşim birimi kuracaklar. Projede bir meydan olacak ve o meydana işgalci askerlerin heykellerini dikecekler.”
Ürdün ve Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı (UNRWA) arasında yapılan anlaşma gereği mahalleye taşındıklarını belirten Arafa sözlerine şöyle devam etti:
“Ürdün’deki yetkili mercilere gittik. 1956 yılındaki asıl tapuların verilmesini istedik. Ne yazık ki alamadık. Tapuları vermek yerine imza ve mühürlü olmayan sözleşmeler verdiler. Bu belgeleri işgal mahkemeleri kabul etmedi.”
1948 yılındaki işgalden sonra ailesinin Kudüs’e geldiğini ve buraya yerleştiğini belirten Arafa şunların ifade etti: “Ailem Halil şehrinden mülteci olarak geldi. Ancak bu arazileri alınca mülteci kartlarını verdiler ve buraya yerleştiler. Şimdi benden evimi bırakıp gitmemi söylüyorlar. Ailemin çıkartıldığı topraklar işgal edildi. Bizim gidecek yerimiz yok. Bedeli ne olursa olsun direneceğiz ve evlerimiz terk etmeyeceğiz. Bu adaletsizliğin son bulması için her yolu deneyeceğiz.
Geçtiğimiz günlerde, BM ile AB misyon temsilcileri Şeyh Cerrah Mahallesi sakinlerine ziyarette bulundu. Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı’nın (UNRWA) Batı Şeria Direktörü Gwyn Lewis, yaptığı açıklamada, bu insanların 1948’de Şeyh Cerrah Mahallesi’ne yerleşen sığınmacıların bir parçası olduğunu ve ikinci kez zorunlu göçe maruz kaldıklarını belirtti. Doğu Kudüs’te uluslararası hukuka riayet edilmesi gerektiğini vurgulayan Lewis,
“Buradaki aileleri savunmaya çalışıyoruz. Çünkü Doğu Kudüs’te uluslararası insan haklarına uyulmasını istiyoruz. Böylece bu aileler evlerinde kalabilirler”
diye konuştu. Bu ailelerin maruz kaldıkları durumun özellikle de çocuklarda yaratacağı derin etkiye dikkati çeken Lewis, Şeyh Cerrah’taki ailelerin desteklenmesi gerektiğinin altını çizdi.
Ürdün Dışişleri ve Göçmen İşleri Bakanlığı sözcüsü Büyükelçi Dayfallah Ali el-Fayez, basına yaptığı açıklamada, Ürdün’e sunulan tüm belgelerin Filistin Otoritesi’ne teslim edildiğini söyledi. UNRWA ile imzalanan anlaşma dahil olmak üzere talep edilen ve mevcut olan her şeyin yetkili makamlara ulaştığını ifade etti ve sözlerini şöyle sürdürdü:
“Filistin topraklarındaki kardeşlerimize yardımı olacak her şeyi sağlamaktan çekinmeyeceğiz. Şeyh Cerrah Mahallesi konusunu yakından takip ediyoruz. Amman’daki Filistin büyükelçiliği ile sürekli iletişim ve koordinasyon halindeyiz.”
#Kudüs
#Filistin
#İsrail
#Yakup Ebu Arafa