İsrail saldırısında eşi ile 4 çocuğunu kaybetmesine rağmen metanetiyle milyonlarca kişiyi duygulandıran Gazzeli baba Muhammed el-Hadidi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan, hayatta kalan tek çocuğu Ömer ve yine aynı saldırıda yaralı kurtulan Mariya Ala Ebu Hatab için yardım talebinde bulundu. Hadidi, "Buradan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslenerek, küçük evladım Ömer ve Mariya Ala Ebu Hatab'ın meseleleriyle ilgilenmesini, onlara sahip çıkmasını ve ihtimam göstermesini talep ediyorum" dedi.
İsrail'in ölüm bombaları Hadidi'nin eşi Maha Ebu Hatab ve çocuklarını bu dünyadan bayram günü kopardı.
Maha Ebu Hatab; oğulları Suheyb (14), Yahya (11), Abdurrahman (8), Usame (6) ve 5 aylık Ömer'e bayramlıklarını giydirerek yakında ikamet eden ailesinin evine bayramlaşmaya gitmişti.
İsrail'in hava saldırısı 15 Mayıs'ta Maha ve çocuklarının bayramlaşmak için gittiği Şati Mülteci Kampı'ndaki Hatab ailesine ait evi hedef aldı.
Saldırıda, Maha, oğulları Suheyb, Yahya, Abdurrahman, Usame'nin yanı sıra Hatab ailesinden anne Yasemin Hassan, Yusuf (11), Bilal (9), Meryem (8), ve Yamen (6) yaşamını yitirdi.
Bombardımanın hedefindeki evin enkazından Hadidi'nin 5 aylık oğlu Ömer ile Hatab ailesinin 4 yaşındaki kızı Mariya yaralı kurtarıldı.
5 aylık oğluyla hayata tutunmaya çalışıyor
İsrail saldırısında eşiyle 4 çocuğunu kaybeden Muhammed el-Hadidi, ailesinden geriye kalan tek çocuğu Ömer'le hayata tutunmaya gayret ediyor.
Eşi ve 4 çocuğunu kaybetmesine rağmen metanetini korumaya devam eden Gazzeli baba, oğlu Ömer'in tüm ihtiyaçlarını karşılamaya ve annesinin yokluğunu hissettirmemeye çalışıyor.
Annesi ve 4 kardeşini kaybeden Ömer bebeğin gözünün altındaki morluk ve ayağındaki bandaj yürekleri burkuyor.
Her şeyden habersiz babasının kucağında uyuyan Ömer'in yaşadıkları, İsrail'in Filistinli çocuklara yaşattığı zulmü gözler önüne seriyor.
"Hiçbir uyarı yapılmadan bombaladılar"
Eşi ve 4 çocuğunu kaybettikten sonra hastanede yaptığı açıklamada metanetiyle milyonları duygulandıran Hadidi, Gazze'nin kuzeyindeki Şati Mülteci Kampı'ndaki evinde AA muhabirine yaşananları anlattı.
Hadidi, saldırının yaşandığı gece evinde uyuduğunu, Gazze'nin büyük bölümünde hissedilen patlamanın sesiyle uyandığını belirtti.
Komşularından birinin, akrabalarına ait evin hedef alındığını söylemesi üzerine bölgeye gittiğini dile getiren Hadidi, "Hızla oraya gittiğimde 3 katlı bir evin yerle bir olduğunu gördüm. Oraya vardığım zaman, sivil savunma ekipleri parçalar halinde cesetleri çıkarmaya başlamıştı. Oğlum Suheyb'in bedeninin parça parça çıkarıldığını gördüm. Daha sonra hastaneye giderek eşim ve diğer çocuklarımı gördüm." dedi.
Eşi Maha ve çocuklarının bayramlaşmak için akrabalarının evine gittiğini ifade eden Hadidi, şöyle devam etti:
"Eşim, bayram günü çocukların bayramlıklarını giydirmiş güzel, neşeli ve eğlenceli bir gün geçirmek için oyuncakları da yanına alarak akrabalarının evine gitti. Ancak işgal güçlerinin savaş uçakları herhangi bir uyarı yapmadan onları bombaladı. Bildiğiniz gibi Ramazan Bayramı günlerini yaşıyorduk. Ancak bu bayram bizlere farklı bir şekilde geldi. Ramazan Bayramı'yla birlikte eşimin ve çocuklarımın şehit olmasıyla iki bayram yaşamış olduk. "
Annesinin vücudunu siper etmesi sayesinde Ömer bebek kurtulmuş
Oğlu Ömer'in saldırıdan yaralı olarak kurtarılmasının Allah'ın bir lütfu olduğunu dile getiren Hadidi, "Sivil savunma ekiplerinden bir kişi oğlumu enkazın altında annesinin kucağına sarılmış bir halde bulduklarını ve kurtardıklarını söyledi. Burada annenin çocuğu için kendini feda ettiğine şahit olduk." diye konuştu.
Şati Mülteci Kampı'nda 2'si kadın 8'i çocuk 10 kişinin hayatını kaybettiği katliamın İsrail'in herhangi bir uyarıda bulunmadan çocuk ve kadınlara ne kadar canice saldırdığının bir göstergesi olduğunu dile getiren Hadidi, "Buradan sizin aracılığınızla dünyanın özgür insanlarına bir mesaj göndermek istiyorum. İsrail'in yoksun olduğu, demokrasi, insan ve çocuk haklarından bahsedenlere söylüyorum ki Gazze'de yaşananlar insanlığa karşı işlenmiş suçlardır. Tam anlamıyla bir insanlık suçudur." ifadelerini kullandı.
Eşi ve 4 çocuğunu kaybetmesine rağmen metanetini nasıl koruyabildiğine ilişkin soruya karşılık Hadidi, şunları söyledi:
"Gösterdiğimiz sabır Allah'tandır. Hayal edin göz açıp kapayıncaya kadar ailenizi ve çocuklarınızı öldürüyorlar. İnsanoğlunun aklı bunu algılayamıyor. Ancak, sabır ve sebatı Allah verir. İnancımız gereği şehitler Allah katında rızıklandırılırlar. Bundan dolayı da sabrediyoruz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Ömer bebeğe sahip çıkmasını istedi
İsrail saldırısından önce eşi ve çocuklarıyla Türkiye'yi ziyaret etmek için plan yaptıklarını aktaran Hadidi, "Eşim ve çocuklarım şehit olmadan önce ailecek Türkiye'ye seyahat etmek için pasaportlarımızı hazırlamıştım. Allah'ın takdiri... Onlar şehit oldu ve Rablerinin yanına gittiler. Buradan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslenerek, küçük evladım Ömer ve Mariya Ala Ebu Hatab'ın meseleleriyle ilgilenmesini, onlara sahip çıkmasını ve ihtimam göstermesini talep ediyorum." ifadelerini kullandı.
Hadidi, her ne kadar çocuğuna annesinin yokluğunu hissettirmemek için seferber olsa da babanın annenin yerini tutamayacağını işaret etti.
Filistinli acılı baba, "Şu anda savaş durmuş vaziyette. Bu çocuğun yanında annesi dışında kim duracak. Biliyorsunuz bu yaştaki çocuklar şiddetle annesine ihtiyaç duyuyor. Bu da annesini kaybetti. Babanın rolü ne kadar büyük olsa da annenin yerini tutmaz. Anne toplum demektir. Bu çocuk da anne şefkatinden mahrum oldu." diye konuştu.