Gazze’deki soykırım ile Suriye, Yemen, Libya ve Ukrayna’daki çatışmaların küresel sistemin iflasını gösterdiğini belirten Erdoğan, yükselen ırkçılığa da dikkat çekerek dünyayı uyardı: Refah, huzur, barış ve özgürlük asrı olmasını umduğumuz 21. yüzyıl, beklentilerin aksine giderek bir buhranlar çağına dönüşmektedir.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “21. yüzyıl, beklentilerin tam aksine giderek bir buhranlar çağına dönüşmektedir” dedi.
100'ü aşkın ülkeden devlet ve hükümet başkanı, bakanlar ile uluslararası kuruluş başkanının katılımıyla düzenlenen 3. Antalya Diplomasi Forumu başladı. Açılışta konuşan Erdoğan, “Yapılacak fikir teatilerinin ve tartışmaların bizleri doğruya, iyiye, adalete ve gerçekliğe bir adım daha yaklaştıracağına inanıyorum” ifadelerini kullandı.
EZBERLER BOZULUYOR
Forumun temasının “Krizler döneminde diplomasiyi öne çıkarmak” olarak belirlendiğini kaydeden Erdoğan, “Küresel siyasetin kaotik durumuna şöyle bir göz attığımızda, forumun temasının ne kadar isabetli seçildiği anlaşılacaktır. İnsanlık olarak, gerçekten sancılı, sıkıntılı ve biteviye krizlerin yaşandığı bir dönemden geçiyoruz. Sadece dış politikada değil, üretim, iletişim, yönetim, sanat, ticaret ve teknoloji gibi pek çok alanda ezberler bozuluyor. Gönül ister ki bu değişim, insanlığın güncel sorunlarına çözüm getirsin, açlığa, yoksulluğa, geri kalmışlığa çare olsun. Maalesef bu konuda ümitvar konuşamıyoruz” dedi.
İSLAM DÜŞMANLIĞI VEBA GİBİ YAYILIYOR
Sömürgeciliğin yeni yöntemlerle ne yazık ki devam ettirildiğine dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti: “Kültürel ırkçılık, İslam düşmanlığı ve yabancı karşıtlığı dünyanın birçok bölgesinde, toplum içinde bir veba salgını gibi yayılıyor. Karşı karşıya olduğumuz gerçeklik şudur; refah, huzur, barış ve özgürlük asrı olmasını umduğumuz 21. yüzyıl, beklentilerin tam aksine giderek bir buhranlar çağına dönüşmektedir. Herkesin diline pelesenk ettiği ‘kural temelli uluslararası düzen’ anlamını ve ağırlığını kaybetmekte, bir slogandan öteye geçememektedir. Dayanışma, adalet ve güven gibi temel kavramlardan yoksun olan cari uluslararası sistem ise asgari mesuliyetlerini bile yerine getiremiyor.”
LÜKSÜMÜZ YOK
“Tüm bunları, olayların uzağında bir ülkenin lideri olarak söylemiyorum. Türkiye, gerek coğrafi konumu gerek beşeri ve kültürel bağları gerekse beynelmilel ilişkileri itibarıyla krizlerden en çok etkilenen ülkelerden biridir. İnsanlığın gündemini meşgul eden çatışmaların, gerilimlerin, savaşların, risklerin kahir ekseriyeti bizim yakın coğrafyamızda yaşanıyor. Türkiye’nin hiçbir hadiseyi uzaktan seyretme veya görmezden gelme lüksü yoktur. Acı da olsa birileri için
rahatsız edici de olsa gerçekleri dillendirmeye devam edeceğiz.”
Dünya iflas bayrağını çekti
Ukrayna krizinde barış umutlarının, gerekli destek verilmediği için akim kaldığını aktaran Erdoğan, “On binlerce insanın hayatını kurtaracak, yaşanan acının yıkımının önüne geçecek tarihi bir fırsat heba edildi, daha doğrusu sabote edildi. Ancak kural temelli uluslararası düzenin iflas bayrağını asıl çektiği yer Gazze olmuştur. Gazze'de sadece çocuklar, kadınlar ve siviller canice katledilmedi. Aynı zamanda milyarca insanın uluslararası sisteme, adalete ve hukuka dair inancı da yok edildi” ifadelerini kullandı.
Batı kana ortak oluyor
“Gazze'de yaşananlar kesinlikle bir savaş değildir, bir soykırım girişimidir” diyen Erdoğan, "Maalesef Gazzeli çocuklara karşı sorumluluklarımızı tam manasıyla yerine getiremedik. Türkiye olarak diplomatik temaslara, 37 bin tona varan insani yardımlara, 900’den fazla Gazzeli hastanın Türkiye'ye getirilmesine rağmen, bunun mahcubiyetini iç dünyamızda yaşıyoruz" dedi. 12 gün boyunca ailesinin naaşıyla birlikte arabada kurtarılma bekleyen Hind Recab'ın hikayesini anlatan Erdoğan, Uluslararası Adalet Divanı’nın, İsrail'in soykırımı önlemesi yönünde aldığı ihtiyati tedbir kararı ortada olmasına rağmen, Netanyahu yönetiminin işgal, yıkım ve katliam politikalarını dün olduğu gibi pervasızca sürdürebildiğini söyledi. Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “İsrail'e ilk günden beri koşulsuz destek veren Batılı güçler ise 'tazıya tut, tavşana kaç' diyen ikiyüzlü politikalarıyla dökülen kana ortak oluyor. Uluslararası toplum, Filistin halkına olan borcunu ancak Filistin devletinin kurulmasıyla ödeyebilir. Bunun için 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devletinin teşekkülü şarttır.”
Sorumluluğa hazırız
"Bu maksatla garantörlüğü de içerecek şekilde sorumluluk almaya Türkiye olarak hazır olduğumuzu belirttik" diyen Erdoğan, şöyle devam etti: “Gelecekte de Filistinli kardeşlerimize gereken desteği verecek, Gazze'nin yeniden toparlanmasına da elimizden gelen katkıyı sağlayacağız. Buradan bir kez daha uluslararası toplumu, Gazze'ye ve Filistin davasına samimiyetle sahip çıkmaya davet ediyorum.”
Türkmenistan’la doğal gaz anlaşması
ADF’ye katılan devlet ve hükümet başkanları ile görüşmeler yapan Erdoğan, ilk olarak Türkmenistan Milli Lideri ve Halk Maslahatı Başkanı Berdimuhamedov ile bir araya geldi. Görüşmede, Türkiye ile Türkmenistan ikili ilişkileri, bölgesel ve küresel konular ile İsrail'in masum sivillere yönelik sistematik saldırıları ele alındı. Erdoğan, iki ülke arasındaki ticaret hacminin 5 milyar dolar seviyesine ulaştırılması için gayretlerin artırılması gerektiğini belirtti.
Erdoğan görüşmede, İsrail'in gıda yardımı almak üzere bekleyen sivillere yönelik saldırısının kabul edilemez olduğunu, bölgeye gönderilen insani yardımları artırmak için Türkiye ve Türkmenistan'ın iş birliği yapabileceğini ifade etti. Görüşmede, Türkiye ile Türkmenistan arasında “Doğal Gaz Alanında İşbirliğinin Geliştirilmesine İlişkin Karşılıklı İşbirliği Mutabakat Zaptı”, “Petrol ve Doğal Gaz Alanlarında İşbirliğine İlişkin Niyet Beyanı” ve “Türkmenistan Havayolları ile Türk Hava Kurumu Üniversitesi Arasında Mutabakat Muhtırası” imzalandı.
İŞ BİRLİĞİNE HAZIRIZ
Ardından Erdoğan, Bulgaristan Cumhurbaşkanı Radev ile bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmede, Türkiye ve Bulgaristan ilişkileri, Ukrayna-Rusya ve İsrail-Filistin çatışmaları ile ilgili son gelişmeler ele alındı. Erdoğan, Türkiye ve Bulgaristan arasında özellikle savunma sanayii ve enerji alanlarında iş birliğinin artırılması ve diğer alanlarda da ilişkilerin geliştirilmesinin önemli olduğunu ifade etti. Erdoğan, Türkiye'nin Bulgaristan ile kara yoluyla LNG ihracatı, tecrübe paylaşımı ve yenilenebilir enerji alanlarında iş birliğine hazır olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, gün boyunca lider diplomasisini sürdürdü. Erdoğan, Cibuti Cumhurbaşkanı İsmail Ömer Guelle, Bosna Hersek'in iki entitesinden biri olan Sırp Cumhuriyeti (RS) Başkanı Milorad Dodik, Esvatini Kralı III. Mswati, Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Neçirvan Barzani ile görüştü.
Lider eşleriyle sergi gezdi
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, ADF’ye katılan liderler ve lider eşleriyle bir araya geldi. Kongre merkezi girişinde yer alan Refik Anadol'un dijital sergisinden ve diplomasi tünelinden geçen Emine Erdoğan, bekleme odasında, eski Hırvatistan Cumhurbaşkanı Gibarar Kitaroviç, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın eşi Sibel Tatar, KKTC Başbakanı Ünal Üstel'in eşi Fatma Zerrin Üstel, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic'in eşi Tamara Vucic, Kosova Cumhurbaşkanı Vjosa Osmani-Sadriu'un eşi Prindon Sadriu, Bosna Hersek Bakanlar Konseyi Üyesi Mirela Becirovic ve Esvatini Kraliçesi Inkhosikati Nkambule ile bir araya geldi. Emine Erdoğan, görüşmenin ardından “Gazze Kurşun Geçirmez Düşler Sergisi”ni de lider eşleriyle gezdi.