Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Sözcüsü Christian Lindmeier, Suriye'nin kuzeydoğusunda YPG/PKK yandaşları ve bazı Batılı medya kuruluşlarının, Türk ordusunu suçlamak için beyaz fosfor yanığı olarak servis ettiği fotoğraflara ilişkin, "(Sunulan fotoğraflardaki) yanıklar daha önce Suriye'nin farklı çatışma bölgelerindeki hastanelerin rapor ettiği yanıklarla neredeyse aynı. Daha önce bildirilen yanıklardan kayda değer bir farkı yok. Yanık miktarlarında bir artış olmadı" dedi.
BM Cenevre Ofisi'nde bugün düzenlenen haftalık basın toplantısında bir gazetecinin Suriye'nin kuzeydoğusunda sivillere ve özellikle çocuklara yönelik beyaz fosfor bombası kullanıldığı yönündeki terör örgütünün yalanlarına ilişkin sorusuna Lindmeier, bölgedeki durumu yakından takip ettiklerini belirtti.
Sözcü Lindmeier, toplantı sonunda Türk Silahlı Kuvvetlerinin Barış Pınarı Harekatı'nda kimyasal silah kullandığı iddialarına ilişkin sosyal medyada paylaşılan fotoğraflar hakkındaki sorularını cevapladı.
Beyaz fosfor bombası kullanıldığına dair herhangi bir bilgileri olmadığına atıfta bulunan Lindmeier, şöyle konuştu:
"(Sunulan fotoğraflardaki yanıklar) daha önce Suriye'nin farklı çatışma bölgelerindeki hastanelerin rapor ettiği yanıklarla neredeyse aynı. Daha önce bildirilen yanıklardan kayda değer bir farkı yok. Yanık miktarlarında bir artış olmadı."
Lindmeier, fotoğraflardaki yanıkların Suriye'de daha önce hastanelerde kaydedilen yanıklarla aynı göründüğünün altını çizerek, söz konusu yanıkların nasıl ve neden kaynaklandığına dair bilgi sahibi olmadığını sözlerine ekledi.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Kimyasal, Biyolojik, Radyolojik, Nükleer (KBRN) Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Levent Kenar, Türk Silahlı Kuvvetlerinin Barış Pınarı Harekatı'nda kimyasal silah kullandığı iddialarına ilişkin sosyal medyada paylaşılan fotoğrafları değerlendirmişti.
Uluslararası Medikal Kurtarma Ekibi Derneği (UMKE-DER) Bilimsel Kurul Başkanı Prof. Dr. Hilmi Özden, 19 Ekim'de, "Her şeyden önce gösterilen fotoğraflarda iddia edildiği gibi herhangi bir beyaz fosfor yanığı olmuş olsaydı, dekontaminasyon (arındırma) yapılması gerekirdi. Halbuki çevresindeki sağlıkçıların en ufak kendini korumadığı görülmektedir" ifadesini kullanmıştı.