İdlib, Lazkiye kırsalı ve Halep’te muhaliflere karşı ağır zayiat veren İran destekli terörist gruplar, cephede tattıkları yenilginin faturasını masum sivillere kesiyor. Tahran yönetiminin bölgeye gönderdiği teröristler önceki akşam büyük bir katliama imza attı. İdlib’de Türkiye sınırına yakın bir konumda bulunan Kah köyündeki sığınmacı kampına karadan karaya füzeler düştü. Saldırıyla birlikte büyük bölümü bez çadırlardan oluşan kampta yangın çıktı. Adeta can pazarının yaşandığı kampta çoğunluğu çocuk 15 sivil feci şekilde hayatını kaybederken, 40 kişi de yaralandı. Füzenin düştüğü yerdeki sığınmacılar yakındaki zeytinliklere akın etti; yaralılar ise bölgeye gönderilen ambulaslarla Türkiye’ye taşındı. Onlarca çadırın yanmasıyla sonuçlanan saldırıyla aynı dakikalarda İdlib güneyindeki Maar’ed Numan ilçesine bağlı Ayn Krey köyü de Rus uçaklarının hedefindeydi. Köye füze yağdıran uçaklar 4’ü çocuk 6 sivilin ölümüne yol açtı.
Rusya, Esed rejimi ve İran destekli teröristler 4 milyonu aşkın sivilin yaşadığı İdlib’i dünyanın gözü önünde katlediyor. Ankara ile Moskova arasında 17 Eylül 2018’de imzalanan İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi mutabakatına rağmen bölgeye yönelik saldırılar hiç kesilmedi. Rus uçaklarının bomba yağdırdığı İdlib’e rejim ve İranlı teröristler de füze ve havanlarla yüzlerce saldırıda bulundu. Son 6 ayda en az 1200 sivil öldürüldü. Suriye İnsan Hakları Ağı’nın verilerine göre öldürülenlerden 300’den fazlası çocuk, 186’sı kadın. Bombardımanda ayrıca 15 sağlık personeli, 10 sivil savunma personeli ve 2 gazeteci de hayatını kaybetti. Raporlara göre rejime bağlı uçak ve helikopterlerden atılan varil bombalarının sayısı son 6 ayda 3 bin 631’e ulaştı. Saldırılar için hedef seçilen noktalar ise dikkat çekici: Okullar, hastaneler, fırınlar ve camiler.
Saldırıların yoğun olduğu yerlerden nispeten sakin yerlere ve özellikle Türkiye sınırı yakınına göç edenlerin sayısı son bir yılda 1 milyonu aştı. Son günlerde düzenlenen saldırılar da yeni bir göç dalgasını tetikledi. 200 bine yakın sivil İdlib’in güneyinden Türkiye’ye doğru harekete geçti. Özelikle İdlib güneyi her gün Rus ve Esed güçlerinin bombardımanına maruz kalıyor. Maar’ed Numan, Kefer Nubul, Deyr Şarki, Deyr Garbi, Kefer Secne, Maar’ed Hurma, Cebel Zaviye, Cebel Erbain, Kefer Uma ve Cisr’eş Şuğur sürekli ateş altında. 4 milyonluk nüfusun yarıdan fazlası başka şehirlerden göç etmiş sığınmacılardan oluşuyor. Rusya, rejim ve İran, bölgedeki sivillere bomba yağdırarak Türkiye’ye göç etmeye zorluyor.
Suriye’de Beşşar Esed rejimi saflarında çatışan İran destekli terörist grupların vurduğu çadır kampına ilişkin görüntüler, gece yaşanan katliamı gözler önüne serdi. Türkiye-Suriye sınırına yakın Kah köyünde çadırların ve tuğla duvarların yıkıldığı, bir kısmının yandığı görülüyor. Kah kampı sakini Ahmet Zidan, saldırıyı ‘soykırım’ olarak nitelendirdi. Akşam saatlerinde birden fazla patlama sesi duyulduğunu söyleyen Zidan, “Yangınlar çıktı. Çok sayıda şehit ve yaralı vardı. İnsanlar panikten farklı kamplara kaçtı. Diğerleri de zeytin arazilerine sığındı” dedi. Kampta kalanlardan Ebu Ammar, Esed rejiminin yaşadıkları yerleşimleri bombalamasının yetmediğini, sığındıkları çadırları da bombalamaya başladığını söyledi. Ebu Ammar, saldırıdan hemen sonra yaklaşık 500 ailenin yaşadığı çadır kampın boşaltıldığını belirtti. Saldırıda babasının ve kız kardeşinin şarapnel parçalarıyla yaralandığını söyleyen 10 yaşındaki Hüseyin Kalaaci ise saldırı ânını şöyle anlattı: “Çadırdayken dünya bir anda kırmızıya dönüştü. Çadırlar yanmaya başladı. Babamdan ve kız kardeşimden kan fışkırdığını gördüm. Küçük kardeşlerim ağlıyordu. Rüyamda öldüğümü sandım.”