ABD Başkanı Donald Trump’ın skandal bir kararla, Venezuela Ulusal Meclis Başkanı Juan Guaido’yu geçici hükümet başkanı ilan ederek, darbe girişiminde bulunmasının ardından Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, önceki gün düzenlediği mitingte, ABD ile tüm diplomatik ilişkileri kopardığını ve bu ülkenin diplomatlarına Venezuela’yı terk etmeleri için 72 saat süre tanıdığını açıkladı. Maduro ilerleyen saatlerde ise, ülkesinin ABD’deki bütün diplomatik personelini çekme kararı aldığını açıkladı. Halkı ülkedeki darbe tehlikesi karşısında uyanık ve seferber olmaya çağıran Maduro’ya başta Türkiye olmak üzere, Rusya, Çin, İran, Meksika, Uruguay, Nikaragua, Küba ve Bolivya’dan da destek geldi.
Vatanı ve istikrarı müdafaa edin
Ülkesine yönelik ABD darbe planları hakkında pekçok kez uyarı ve açıklamalarda bulunan Nicolas Maduro, halkından bir kez daha dikkatli olmalarını istedi. Maduro sosyal medya hesabından, “Cesur ve savaşçı Venezuela halkını, bir yandan işlerine ve eğitimlerine devam ederken diğer yandan vatanın istikrarını müdafaa için sokakta kalmaya ve seferber olmaya çağırıyorum. Ne darbecilik, ne dış müdahalecilik, Venezuela barış istiyor” ifadelerini kullandı.
Dün Caracas’ta Maduro’ya destek için Venezuela Birleşik Sosyalist Partisince (PSUV) düzenlenen mitingde konuşan Kurucu Meclis Başkanı Diosdado Cabello da Venezuela halkını, demokrasiye ve ülkeye destek amacıyla her akşam Devlet Başkanlığı Sarayında toplanmaya çağırdı.
ABD’nin Maduro yönetimine karşı harekte geçtiği saatlerde, Amerika merkezli Instagram, Facebook ve WikiPedia gibi sosyal medya ve dijital mecraların da darbe girişimine destek verdiği görüldü. Instagram ve Facebook’ta, Venezuela Devlet Başkanı Maduro’nun hesaplarında “mavi onay” işareti kaldırıldı ve darbeci muhalif lider Juan Guaido’nun hesaplarında “mavi onay” işareti belirdi. Yine dijital bilgi bankası olarak nitelenen Wikipedia’da birçok farklı dilde, Juan Guaido’nun “Venezuela geçici devlet başkanı” olduğu iddiasını savunan profil sayfaları açıldı.
Avrupa’dan 15 Temmuz taktiği
Avrupa Birliği yetkilileri ve üye ülke temsilcileri daha önce 15 Temmuz FETÖcü darbe girişiminde olduğu gibi, “tarafları uzlaşıya” çağırması ve “yeni seçim” talebinde bulunması dikkat çekti. AB kendisi için meselenin demokrasi ve seçilmiş yönetimler olmadığı bir kez daha kanıtladı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Avrupa’nın, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’nun Mayıs 2018’de “yasa dışı” biçimde bu göreve seçilmesinin ardından ülkede demokrasinin yeniden inşasını desteklediğini söyleyerek alenen darbeye destek verdi. AB Konseyi Başkanı Donald Tusk’ın darbe girişimi karşısında, “Umarım tüm Avrupa Venezuela’daki demokratik güçlere destek verir. Maduro’nun aksine Ulusal Meclis ve Juan Guaido Venezuela vatandaşlarının verdiği demokratik yetkiye sahip” sözlerini kullanması tepki çekti. İngiltere’nin Amerika’dan Sorumlu Bakanı Alan Duncan’ın “Siyasi kriz yeterince uzun sürdü. Şimdi bütün Venezuelalılar için barışçıl çözüme gidecek yolu bulma zamanıdır” açıklaması ve Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Mass’ın “Bütün tarafları ölçülü olmaya ve şiddetten kaçınmaya çağırıyoruz” sözleri de Avrupa’nın demokrasiye yönelik miyop ve çarpık bakışını gösterdi.
Rusya: Venezuela’yı koruyacağız
Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, ABD’yi, Venezuela’ya yönelik olası bir askeri müdahale konusunda uyararak, “Böyle bir adım felaket senaryosu olur. Venezuela bizim stratejik ortağımız ve böyle kalmaya devam edecek” dedi. Ryabkov, “Egemenliğini ve iç işlerine karışılmaması prensibini Venezuela ile birlikte koruyacağız” ifadeleriyle ABD’ye gözdağı verdi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de, Maduro ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Putin görüşmede “Venezuela’nın iç işlerine müdahale edilmesi, uluslararası hukukun ağır bir şekilde ihlalidir” dedi. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hua Çunying, Venezuela’daki gelişmelere ilişkin, ülkenin egemenlik,
bağımsızlık ve istikrarını koruma çabalarını desteklerini belirterek, “Çin, Venezuela’ya dış müdahaleye karşı çıkıyor” açıklamasını yaptı. İran Dışişleri Sözcüsü Behram Kasımi de her türlü dış müdahale ve darbe girişimine karşı Venezuela hükümeti ve halkının yanında yer aldıklarını açıkladı.
Ordudan Washington’a rest
ABD’nin Juan Guido’yu geçici başkan tanıdığını açıklamasının ardından Venezuela Savunma Bakanı Vladimir Padrino, Başkan Nicolas Maduro’ya bağlılığını açıkladı. Padrino Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Ülkenin askerleri, gizli menfaatler altında empoze edilen ve kendisini illegal olarak başkan ilan eden kimseyi başkan kabul etmez. Venezuela Silahlı Kuvvetleri anayasamızı savunur ve milli egemenliği garanti altına alır” dedi. Orduya ait zırhı araçlar da Başkan Maduro’ya destek amacıyla başkent Karakas’a girdi.
Washington, Venezuela’ya yönelik askeri müdahale tezgahının da zeminin oluşturma çabasında. ABD’nin bütün diplomatik ekibine, ülkeyi terk etmesi için 72 saat veren Nicolas Maduro’ya karşı, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo adeta askeri müdahaleye kapı aralayan bir açıklama yaptı. Pompeo, BM Anlaşması’nın 2. Maddesi’ni hiçe sayarak, Maduro yönetimini meşru görmediklerini, bu yüzden Maduro’nun Amerikalı diplomatlara ülkeyi terk etmeleri talimatına uymayacaklarını duyurdu. Pompeo, Venezuela’daki diplomatlarına ve ailelerine yönelik herhangi bir müdahaleye en uygun yanıtı vereceklerini belirterek, üstü kapalı askeri müdahale tehdidinde bulundu. Öte yandan ABD, krizi görüşmek üzere BM Güvenlik Konseyinden acil toplantı talebinde bulundu. ABD’nin BM Daimi Temsilciliği, konseyi cumartesi günü yerel saat ile 09.00’da toplantıya çağırdığını duyurdu. Pompeo’nun da toplantıya katılması bekleniyor.