Suriye ve Irak’ta terör projesi çöken ABD-İsrail, DEAŞ’ı Mısır’ın Sina bölgesine taşıdı. Cuma günü Ariş kentinde 305 kişinin hayatını kaybettiği Ravza Camisi saldırısı bölgedeki yeni yapılanmanın ilk sonucu oldu.
Mısırlı yetkililer saldırıyı ciplerle gelen ve DEAŞ bayrağı taşıyan 25-30 kişilik bir grubun yaptığını açıkladı. Ordu Sözcüsü Albay Tamir er-Rufai, yaptığı yazılı açıklamada hava kuvvetlerinin teröristleri takip ettiğini, Ariş’in El-Hades bölgesinde yerlerini tespit ettikten sonra saldırganların içinde bulunduğu bazı araçları imha ettiğini belirtti ancak sayıya ilişkin bir bilgi vermedi.
Irak ve Suriye’de misyonunu tamamlayan DEAŞ’ın Sina Yarımadası’ndaki yapılanmasının arkasında İsrail parmağının olduğu kanaati Mısır’da siyaset ve medyada yaygın bir kabul görüyor.
Mısır’da yarı resmi Al-Ahram gazetesi, 13 Nisan 2017’de Sina’daki terör örgütlerinin varlığından İsrail’i sorumlu tuttu. Aynı sayıda yayınlanan bir makalede Mısır’daki terör saldırılarının İsrail’in çıkarlarına hizmet ettiğini vurguladı.
Sina Yarımadası, İsrail’in bölgeyi 1989’da tamamen terk etmesinden bu yana adeta kanunsuz bir terör üssü ve mıknatısına döndü. İsrail, 1967’de Altı Gün Savaşı’nda işgal ettiği Sina Yarımadası’ndan çekilmeyi 1978 Camp David anlaşması çerçevesinde kabul etti. 1982’de başlayan çekilme 1989 Taba bölgesinin de boşaltılmasıyla tamamlandı. Ancak 2004 yılında Tevhid ve Cihad örgütünün Taba’da Hilton Oteli’ne düzenlediği saldırıyla yeni bir terör dönemi aralandı.
Silahlı gruplar, El-Kaide ile bağlantılı irili ufaklı hücreler ve Sisi rejiminin evlerini yıktığı Bedevi topluluk üyeleri 2011 yılında Ensar Beyt el-Makdis örgütü etrafında toparlanmaya başladı. Örgüt, 10 Kasım 2014'te DEAŞ’a biat ettiğini, 4 gün sonra da adını “Sina Vilayeti” olarak değiştirdiğini açıkladı. Sina Yarımadası’nda DEAŞ çatısına girmeyi kabul eden gruplar daha önce hayal dahi edemedikleri para ve silah kaynaklarına erişmeye başladı.
DEAŞ’a bağlılık kararı, örgütün üst düzey isimlerinin 2014’te Rakka’yı ziyaretinden sonra geldi. Beytül Makdis’in militan sayısı tam olarak bilinmiyorsa da gelişmiş savaş teknikleriyle örgüte yön veren unsurların sayısı 25-30 kişi civarında olduğu biliniyor. Çekirdek kadro dikkat çekici biçimde yüksek güvenlikle korunuyor. Ögütün kalanı ise kanlı cephe hattına gönderilen militanlardan oluşuyor.