2014’ten bu yana bir maymuncuk olarak kullanılan terör örgütü DEAŞ, Suriye’de PKK’nın kontrol ettiği cezaevine baskınla yeniden gündeme geldi. Geçen hafta da ABD, İdlib’de DEAŞ elebaşına operasyon düzenledi. Akıllarda bölgede yine hangi senaryoların hayata geçirileceği sorusu var.
Suriye’de 2011’de patlak veren halk ayaklanmasının bir iç savaşa dönüşmesinden sonra, silahlı muhalif gruplar 2014 itibariyle başkent Şam sınırlarına dayanmıştı. Aynı yılın haziran ayında ortaya çıkan bir terör örgütü ise, doğrudan muhaliflere yönelik saldırılarıyla ve imza attığı çok sayıda kanlı eylemle söz konusu süreci tersine çevirdi.
- El Kaide’den ayrılan grupların meydana getirdiği“Irak-Şam İslam Devleti”(Arapça kısaltmasıyla: DEAŞ) adlı sözde hilafet iddiasındaki örgüt, gerçekleştirdiği infazları Hollywood tarzı profesyonel yapımlarla dünyaya yansıttı.Adeta birer korku filmini andıran bu infazlar DEAŞ’ın acımasızlığını gösterirken, sıradan halkın gözünde de örgüte yönelik paniği artırdı.
İŞGALE GEREKÇE
- İran da, tıpkı ABD gibi, DEAŞ örgütünü kendi bölgesel hedefleri için kullanmaktan geri durmadı.Özellikle Irak’ta DEAŞ mensuplarının terk ettiği bölgeler hızlı bir şekilde Şii milis grupların kontrolüne verildi.
Son olarak Suriye’nin Atme kasabasına düzenlenen ABD operasyonu, DEAŞ gerekçe gösterilerek hangi yeni senaryoların hayata geçirileceği sorusun akıllara getirdi.
DESTEK YOK
- İslâm dünyası ve Müslüman ülkelerin genelinde, DEAŞ’a kitlesel bir destek bulunmuyor. Aksine Müslümanlar adına yapılan sayısız resmî açıklamada, örgütün sergilediği terör eylemleri güçlü biçimde kınandı. Buna rağmen Batı basınında ve kamuoyunda DEAŞ için sürekli olarak“radikal İslamcı terör örgütü”tanımlaması yapılarak, alışıldık oryantalist söylemler devam ettiriliyor.