Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun 65. dönem BM Genel Kurulu Genel Görüşmeleri kapsamında New York'taki yoğun temasları devam ediyor.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague ile görüşmesinde, İngiliz bakanın Türkiye'yi BM Güvenlik Konseyi'nde düzenlediği 'barışı koruma' konulu zirve toplantısı dolayısıyla tebrik ettiği, görüşmede ağırlıklı olarak Kıbrıs ve İran'ın nükleer dosyasının ele alındığı bildirildi.
Edinilen bilgiye göre, görüşmede, Kıbrıs konusunda Türk tarafı, adadaki durumu anlattı, Kıbrıs müzakerelerine Türkiye'nin desteğinin süreceğini ifade ederek İngiltere'nin Kıbrıs konusundaki gelişmeleri ve Kıbrıs Türk tarafının çabalarını takip ettiğinin bilindiğini söyledi. Rum tarafının tutumunda değişim beklediğini ve Rum tarafının daha aktif olması gerektiğini kaydeden Türk tarafının görüşmede, Kıbrıs sorunun bir an evvel çözülmesi gerektiğini ve bu konuda İngiltere'nin de garantör ülke olarak desteğini beklediğini söylediği öğrenildi. Görüşmede mülkiyet başlığı kapsamında görüşülen öneriler de gündeme geldi.
Görüşmede İran'ın nükleer meselesinin de gündeme geldiği, Türk tarafının New York'ta son yapılan BM Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesi ve Almanya'nın New York'ta geçen hafta yaptığı toplantıdan çıkan sonuç bildirisini diplomasiye şans verme kapsamında eski bildirilere oranla daha olumlu bulduğunu söylediği bildirildi.
Diplomatik kaynaklar, İngiltere tarafının ise İran'a karşı BM yaptırımlarını gündeme getirerek İran'ın yaptırımlara uyması gerektiğini, ayrıca Viyana grubunun çalışmalarının önemli olduğunu söylediğini belirtti. Türk tarafı, AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton ve İran'ın nükleer başmüzakerecisi Said Celili arasındaki görüşmenin olmasını istediğini söylerken İngiliz bakanın da aynı yönde görüş beyan ettiği bildirildi. Ortadoğu'daki son durum da görüşmede gündeme geldi.
Ukrayna Dışişleri Bakanı Kostantin Grişenko ile görüşmede ise ikili ilişkiler ve ekonomik iş birliği konularının ele alındığı, Ukrayna tarafının Türkiye ile üst düzey yüksek temasların artırılmasını istediği bildirildi. Türk tarafının özellikle vize, turizm ve serbest ticaret konusunda iki ülke arasında geliştirilmesi gerekli bazı hususlar olduğunu Ukrayna tarafına ilettiği, Ukrayna tarafının da özellikle ekonomik ilişkilerin geliştirilmesini istediği belirtildi.
Dışişleri Bakanı'nın İspanya Dışişleri Bakanı Miguel Angel Moratinos ve Medeniyetler İttifakı Yüksek Temsilcisi Jorge Sampaio ile yaptığı üçlü toplantıda ise Medeniyetler İttifakı'nda gelinen noktanın değerlendirildiği, bölgesel çalışmalara yoğunlaşmanın gereğinin yeniden teyit edildiği bildirildi. Görüşmede ittifakın finansal açıdan daha fazla nasıl geliştirilebileceği üzerinde durulduğu ve Sampaio'nun Kur'an-ı Kerim yakmayla ilgili açıklaması dolayıyla kendisine iki bakan tarafından teşekkür edildiği öğrenildi.
Davutoğlu'nun BM'nin Irak özel temsilcisi Ad Melkert ile yaptığı görüşmede, Irak'ta iç politikadaki son durum ayrıntılı olarak ele alınırken Uluslararası Kriz Grubu Başkanı Louise Arbour ile görüşmesinde ise Türkiye-AB ilişkileri, Türkiye'nin Avrupa Konseyi dönem başkanlığı, Ortadoğu'daki son gelişmeler konusunda görüş alışverişinde bulunuldu.
Kongo Demokratik Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Alexis Tambwe Mwamba ile Davutoğlu görüşmesinde ikili ilişkilerin ele alındığı bildirildi. Kongo tarafının ikili ziyaretlerin artmasını, sağlık, teknoloji, eğitim alanlarında daha fazla iş birliği istediği, ayrıca iki tarafın karşılıklı ticaretin artmasını hedefledikleri bildirildi. Görüşmede Türk tarafının THY'nin Kongo'ya direkt uçuş başlatmak istediğini, onların dışişleri personeline eğitim verebileceğini söylediği, Kongo tarafının da teşekkür ettiği bildirildi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Meksika tarafından iklim değişikliği konusunda düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, küresel tehdit olan iklim değişikliğinin uluslararası toplum tarafından çözülmesi gereken en önemli sorunlardan biri haline geldiğini belirtti.
İklim değişikliği konusunda öncelikle kamuoyunun bilincinin artırılması gerektiğini ifade eden Davutoğlu, 'Küresel ısınmanın olumsuz etkileriyle mücadelede hepimiz küresel düzeyde taahhüt altına girmeliyiz. Bunu yapamazsak somut bir sonuca ulaşamayız. Tartıştığımız mesele ulusal bir sorun değildir. İnsanlığın var oluşuyla ilgili bir meseledir. Hepimiz bu meselenin çözümünde bir dünya vatandaşı gibi davranmalıyız' dedi.
İklim değişikliğiyle mücadelede 2012 sonrası dönemde yeni rejime ihtiyaç bulunduğunu kaydeden Bakan Davutoğlu, yeni rejimin şeffaf, herkesi kapsayıcı, adil ve eşitlikçi olması gerektiğini belirtti.
Gelişmiş ülkelerin de tarihi sorumlulukları doğrultusunda, çevre dostu teknolojilerin üretilmesine öncülük etmesinin ve teknoloji stratejisi geliştirmesinin uygun olacağını ifade eden Davutoğlu, gelişmekte olan ülkelerin de yeni bir uyum stratejisi ortaya koyması gerektiğini kaydetti.
Yeni iklim değişikliğiyle mücadele rejiminin esnek olması gerektiğini söyleyen Davutoğlu, 'İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'nin salım azaltım ve sınırlama taahhütleri üstlenmek durumunda olan ve gelişmiş ülkeleri içeren, Türkiye'nin de OECD üyesi sıfatıyla yer aldığı Ek-I listesi gözden geçirilmeli ve yeni rejime ilişkin anlaşma kapsamında yapılacak yeni gruplandırma bugünün ekonomik gerçeklerini yansıtmalıdır' diye konuştu.
Davutoğlu, yarın BM Güvenlik Konseyi'nde terörizmle mücadele konulu toplantıya başkanlık edecek.
Bakan Davutoğlu'nun yarın gece New York'tan Boston'a geçmesi bekleniyor.