Avusturya Dışişleri Bakanı Sebastian Kurz, ORF radyosunda yayımlanan söyleşisinde büyükelçiye Türk yetkililerin ülkedeki binlerce kişiyi sokağa çıkmaya özendirip özendirmediğinin sorulacağını ifade etti.
Avusturya, Türkiye büyükelçisinden darbe girişiminden sonra verilen karşılığı ve Avusturya'da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan yanlısı düzenlenen gösterilerde Ankara'nın bağlantılarını açıklamasını istedi.
Avusturya basını, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimini görmezden gelerek, darbecilere yönelik operasyonları eleştiriyor.
Devlet tarafından çıkartılan Wiener Zeitung gazetesinin 19 Temmuz'daki baskısında Reinhard Göweil imzalı "Erdoğan'ın yanlış hesabı" başlıklı başmakalede, Türk hükümetinin iktidar sarhoşluğuna kapıldığı ve iktidarın askerden daha fazla tehdit olduğu ifadesi kullanıldı.
Makalede Göweil, "Türk devlet yönetiminin kapıldığı iktidar sarhoşluğu ileriyi görmüyor ve onların iktidarını, askerin cuma gecesi yaptığından daha fazla tehdit ediyor. Baskı direnişi teşvik edecek, dolayısıyla Türkiye siyaseten daha istikrarsız bir hal alacaktır." iddiasında bulundu.
Hükümeti "saldırgan" olmakla suçlayan Göweil, Avrupa'da yaşayan Türk halkını da tehdit ederek, şu ifadeleri kullandı:
"Daha şimdiden kesin olan şu ki Erdoğan'ın iktidarını muhafaza edip edemeyeceği belirsizdir ama Türk halkı her halükarda muzdarip olacaktır, üstelik az da değil."
Ekonomi gazetesi Wirtschaftsblatt'ın 19 Temmuz baskısında Eva Komarek imzalı "Gönülsüzce kabullenmek" başlıklı yorumda, "Türk halkı darbecilere karşı durdu. Ancak bir demokrasi zaferinden kesinlikle söz edilemez çünkü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, darbe girişimini iktidarını genişletmek için kullanıyor. Muhalefet eksikliğinden dolayı da Batı seyirci kalıyor." ifadesine yer verdi.
Medyada yaygın olarak darbenin arkasındaki FETÖ elebaşısı Fettullah Gülen'e destek verildiği görülüyor. Die Presse gazetesinin 19 Temmuz baskısında Duygu Özkan imzalı "Gülen'e karşı acımasız mücadele" başlıklı haberde, "Ankara darbe girişiminin ardından vaiz Gülen'e karşı temizlik dalgası başlattı. Söz konusu dalga sadece memurları değil, hükümet karşıtlarını da kapsıyor." iddiasında bulundu.
Avusturya medyasının darbeye karşı çıkmak yerine ülkedeki darbeye karşı çıkan insanları yargılatmaya dönük yayınlar yaptığı da görülüyor. Avusturya'daki darbe karşıtı iki eylemin izinsiz olduğunu ileri süren medya, eylemlerdeki "Allahu Ekber", "Recep Tayyip Erdoğan" ve "Türkiye" sloganlarının yasa dışı olduğunu ve incelenmesini talep etti. İddiaya göre Avusturya Anayasayı Koruma Teşkilatı, darbe karşı gösterileri incelemeye aldı.
Der Standard gazetesinin bugünkü baskısında Markus Bernath imzalı "Erdoğan'ın yeni Türkiyesi" başlıklı makalede, darbe girişiminin hükümete tüm yetkilerin yollarını açtığını savundu.
Makalede, "Tayyip Erdoğan devleti altüst ediyor. Görevden almalar, tutuklamalar ve yurt dışına çıkma yasakları artık bitmiyor. Güvenlik sistemi ve kamu hizmetinin tamamı sözde darbecilere ilişkin arayışta temizleniyor. Bundan sonra Türkiye'deki özel sektör sıradadır. Özel medyalar ve üniversiteler etkilendi bile." ifadeleri kullanıldı.
