Cumhurbaşkanı Erdoğan İngiltere'de yaşayan Türklerle olan buluşmasında konuştu.
Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
"Bugün rahatça oyun oynanan değil, bölgesinde oyun bozan, el açan değil en fazla insani yardımı yapan, 2002'ye göre ekonomisini 3 buçuk katına çıkarmış bir Türkiye var.
Bize "Sizin Suriye'de ne işiniz var" diyorlar, bizim onlara tek bir sorumuz var, asıl sizin Suriye'de ne işiniz var? Biz sınırımızda şehitler veriyoruz, elimiz bağlı bekleyemeyiz, orayı teröristlerden temizleyene kadar da çıkmayacağız. Suriye topraklarında gözümüz yok, olanlar orayı terk etsin.
Sizlerden Türkiye'ye inanmanızı, devletinize güvenmenizi istirham ediyorum. Türkiye hem kendi bekasını hem bölgenin güvenini sağlayacak adımlar atıyor.
Türkiye'yi terörle ve şantajla terbiye edeceklerini sananlar, hedefine ulaşamamış olmanın mahcubiyeti içinde.
Türk toplumu, Türkiye ve Birleşik Krallık arasındaki ilişkilerin gelişmesi noktasında da kritik rol oynuyor.
Bugün NATO toplantısında başsağlığı dileklerimi ifade ettim. 40 yıldır teröre çok kurban verdik, kimse kapımızı çalmadı. Başınız sağ olsun demediler. Terörle mücadelede hala bize akıl verenlere biz sadece "aklınızı kendinize saklayın" diyoruz.
Dünyada hala bazı saygın ülkelerin liderleri 'İslami terör' ifadesini kullanıyor. İslam bir barış dinidir. Dinimize asla terörü yaklaştıramazsınız, terörün yanına sıfat olarak İslam'ı koyamazsınız. Bu ifadeyi kullananları lanetliyorum.
Asimilasyon çabaları şu ana kadar dünyanın hiçbir ülkesinde sonuç vermemiştir.
Diyanet Vakfının katkıları ve Yusuf İslam kardeşimizin çabalarıyla vücut bulan Cambrigde Camisini yarın açacağız.
Yükselen İslam düşmanlığı sadece bizim değil tüm batı dünyasının sorunudur.
Sizlerden demokrasinin tüm imkanlarını kullanarak bu mücadeleye destek vermenizi bekliyoruz."
"Tabii herkes bize akıl veriyor, 'Sizin Suriye'de ne işiniz var', bize diyorlar ki; 'Suriye'den ne zaman çıkacaksınız'. Tabii bizim onlara verdiğimiz tek cevap var; Sizin Suriye'de ne işiniz var? Suriye'ye sınırınız var mı? Yok. Peki ne işiniz var? 10 bin kilometreden oraya geliyorsun, 3 bin, 5 bin kilometreden oraya geliyorsun ama bizim 911 kilometre sınırımız var. Bu teröristler, bu YPG/PYD, DEAŞ, PKK bütün bunlar havan toplarıyla, füzelerle her an sınıra, bütün sınır şehirlerimize atışlar yapıyorlar. Biz şehitler veriyoruz, bizim yaralılarımız var ve bütün bunlar karşısında biz eli bağlı neyi bekleyeceğiz? Evet biz oradayız, orayı bu teröristlerden temizleyene kadar oradan çıkmayacağız. Şunu çok açık ve samimi söylüyorum; Bizim Suriye'nin topraklarında gözümüz yok ama gözü olanlar lütfen terk etsinler."
Türkiye'nin hem kendi bekasını hem de bölgesinin istikbalini garanti altına alacak adımları kararlılıkla attığına işaret eden Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu:
"Türkiye'nin gayretleriyle merkezinde çatışma yerine dayanışmanın, zulmün yerine adaletin, kavga yerine barışın olduğu yeni bir dünya kuruluyor. Silah üzerinden, ölüm üzerinden, acı, kan, baskı ve tehdit üzerinden ülkemize kurulan tuzakların hepsi çöküyor. Türkiye'yi terörle, şantajla terbiye edeceklerini zannedenler, hedeflerine ulaşamamanın mahcubiyetini yaşıyor. 82 milyon tam bir dayanışma içinde huzuruna huzur katarak, kardeşliğini pekiştirerek kutlu yolculuğunu devam ettiriyor."
Türkiye ve Birleşik Krallık arasındaki ilişkinin 400 yılı aşkın bir mazisi olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu köklü iş birliğinin günden güne geliştiğini, derinleştiğini, yeni boyutlar kazanarak güçlendiğini gördüklerine dikkati çekti.
Birleşik Krallık'ta nüfusu yarım milyona varan dinamik ve üretken bir Türk toplumu bulunduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Buradaki mevcudiyetinizle sizler, ülkelerimiz arasında beşeri bir köprü kuruyorsunuz. Bugün 15-20 sene öncesine kıyasla bu ülkede çok daha etkin, çok daha organize bir diasporaya sahibiz. Türk toplumu, Türkiye ve Birleşik Krallık arasındaki ilişkilerin gelişmesi noktasında da kritik rol oynuyor. Vatandaşlarımızın özellikle ticari hayatta giderek daha da fazla varlık göstermeleri bizleri gururlandırıyor." şeklinde konuştu.
Türk girişimcilerin farklı sektörlerde hayata geçirdikleri proje, ortaklık ve kurdukları iş yerleriyle Birleşik Krallık ekonomisine çok ciddi katkılar sağladığına işaret eden Recep Tayyip Erdoğan, "Sizlerin de çabalarıyla iki ülke olarak 2017 başında belirlediğimiz hedef neydi biliyor musunuz? 20 milyar dolarlık ikili ticaret hacmi hedefini neredeyse yakaladık. 2018 senesinde ikili ticaretimiz bir önceki yıla göre yüzde 14 artışla 18 milyar 600 milyon dolara çıktı." dedi.
Türkiye'nin teröre 40 yılda çok kurban verdiğini, ancak bunlar yaşanırken kimsenin başsağlığı dilemediğini, arayıp sormadığını belirterek, "Terör örgütlerine bilabedel 10 binlerce tırla silah, mühimmat, araç, gereç gönderenler, bize paramızla silah vermediler, araç, gereç vermediler. Biz tüm bunlara rağmen çalıştık, gayret ettik. Kötü komşular bizi ev sahibi yaptı." diye konuştu.
Erdoğan, terörle mücadelede akıl verenlere "Siz aklınızı kendinize saklayın", ikide bir "İslami terör" ifadesini kullananlara da "gidin aynaya bakın" dediklerini aktardı.
İslam'ın ''barış'' anlamına gelen Arapça "silm" kelimesinden doğduğunu hatırlatan Recep Tayyip Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"İslam, barış dinidir. Barış dini olan dinimize asla terörü yaklaştıramazsınız ve terörün yanına sıfat olarak İslam'ı koyamazsınız. Bu ifadeyi kullananları, kusura bakmasınlar ben de lanetliyorum. Bunlara şunu sormak lazım; Yeni Zelanda'da 51 Müslüman'ı namaz esnasında şehit edenler kimdi? Hristiyan. Biz diyor muyuz Hristiyan terörist? Böyle bir şey kullandık mı? Kullanmadık, kullanmayız da. Niye? Bizim dinimiz İslam buna da müsaade etmez. Önce dinlerimiz arasındaki ilişkilerin nasıl barışık hale geleceğini konuşalım. Maalesef şu anda dünyada hala saygın ülkelerin saygısız bazı liderleri 'İslami terör' ifadesini kullanıyor. Bu olamaz. Bunu kabullenmemiz mümkün değil. İkili görüşmelerimizde de 'Bu ifadeleri kullanmayın. Siz, bizi yaralıyorsunuz.' diye defaatle söyledik, söylüyoruz."
Bu konuda Birleşik Krallık'ın birçok Batılı ülkeye örnek olabilecek kuşatıcı bir anlayışa sahip olduğunun altını çizen Recep Tayyip Erdoğan, "Ziyaretimiz vesilesiyle yarın hizmete açacağımız Cambridge Camisi, bu bakış açısının sembollerinden biri olacaktır. Türkiye Diyanet Vakfı'mızın katkıları ve Yusuf İslam kardeşimizin çabalarıyla vücut bulan camimizin, sizlerle beraber bu topraklarda yaşayan tüm Müslümanların gurur kaynağı olacağına inanıyorum." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Türkiye'nin terör örgütleriyle mücadelesi konusunda da şu bilgileri verdi:
"Sizlerden, bu ülkedeki özgürlükleri suistimal eden PKK-YPG'li teröristler ile FETÖ'cü alçaklara meydanı bırakmamanızı istiyoruz. Lütfen muhataplarınıza bu ihanet çetelerinin gerçek yüzünü anlatınız. Bu yapılara karşı gösterilen tahammülden, Birleşik Krallık'ta yaşayan bir Türk olarak duyduğunuz rahatsızlığı dile getiriniz. Bu örgütlerin Birleşik Krallık'ın da düşmanı olduğunu, zira terörün millet ya da devlet farkı gözetmeyen ve insanlığı tehdit eden bir bela olduğunu vurgulayınız. Elbette bu süreçte birilerinin bizi çekmek istediği tuzağa asla düşmeyiniz. Terör örgütlerinin fanatizminin, bilhassa da gençlerimizin heyecanını yönlendirmesine lütfen göz yummayınız. Dünyaya örnek olan engin Müslüman hoşgörüsünü hiçbir zaman yitirmeyiniz. Çevremizdeki haksızlıklarla mücadele ederken, hukuk, demokrasi ve meşruiyet zemininden kesinlikle ödün vermeyiniz. Sizler hak ve adaletin sözcüsü olursanız, terör destekçilerinin yalan ve iftiraları boşa çıkacaktır. Türkiye Cumhuriyeti devleti bu çabalarınızda her zaman yanınızdadır."
Programa katılanlara ve Türkiye'ye desteğini esirgemeyen Birleşik Krallık'a teşekkür eden Recep Tayyip Erdoğan, NATO Liderler Zirvesi'nin Türkiye ve tüm dünya için barış ve hayırlara vesile olmasını diledi.