Türkiye-Çin Parlamentolar arası Dostluk Grubu Üyeleri Çin Büyükelçiliği'nde verilen yemeğe katıldı. Davete, Konya milletvekili Fahrettin Yokuş'un Çin büyükelçisine sorduğu 'Doğu Türkistan' sorusu damgasını vurdu. Çin'in Uygurlarını topladığı kamplar sorulunca, Büyükelçi'nin bir anda yüzü değişti.
Çin'in Doğu Türkistan'a yönelik zulmü, başta Birleşmiş Milletler olmak üzere, tüm dünya tarafından cılız tepkilerle sınırlı kalıyor.
Eski Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan başkanlığındaki Türkiye-Çin Parlamentolar arası Dostluk Grubu Üyeleri, Çin'in Ankara Büyükelçisi YU Hongyang'ın yemek davetine katıldı. Davete damgasını vuran soru ise, Doğu Türkistan oldu.
Çin Büyükelçisini sinirlendiren soru
Yokuş'un sorusuyla Çin Büyükelçisi Hongyang'ın öfkelenerek söz konusu eğitim kamplarının varlığını inkar etmeyip mesleki eğitim yaptırdıklarını öne sürdü.
- Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş, geçtiğimiz hafta içerisinde Çin hükümetinin, on binlerce Uygur Türk'ünü "Eğitim Kampları" adı verilen zulüm kamplarında toplaması, İnsan hakları konusunda duyarlı olan, başta Kanada olmak üzere 14 duyarlı ülke Eğitim kampları konusunda, Çin hükümetini uyaran bir mektup göndererek; Türklere karşı yapılan İnsan Hakları ihlalleri ile ilgili açıklama talep etti.
Önceki gün Çin Büyük elçiliğinin daveti üzerine, Türkiye-Çin Parlamentolar arası Dostluk Grubu Üyeleri olarak, Grup Başkanı Ahmet Arslan ile birlikte 3 farklı partiden 7 parlamenter Çin Büyükelçiliğinin konutuna gitti.
Doğu Türkistan'da neler oluyor?
Çin’in, Doğu Türkistan’daki insan haklarını ihlal eden uygulamaları bölgenin adeta bir “polis devletine” dönüşmesine neden oldu. Çin’in siyasi eğitim kampları, mobil karakollar, kontrol noktaları ve dijital veri toplama gibi yöntemleri “apartheid” rejimi uygulamalarına örnek gösteriliyor.
10 milyon civarındaki Uygur nüfusunun yüzde 5’inin bu kamplarda alıkonulduğu belirtiliyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) Kıdemli Çin araştırmacısı Maya Vang, kamplarda tutulan kişilerin sayısının 800 bin civarında olabileceğini bildirdi. Kamplarda gözaltında tutulan Uygurların siyasi eğitim adı altında, kimliklerini inkar etmeye zorlandığına yönelik haberler daha önce de medyaya yansımıştı. Uygur alim 88 yaşındaki Abdulehed Mehsum’un da geçtiğimiz haftalarda Hotan şehrinde zorla tutulduğu “siyasi eğitim merkezinde” yaşamını yitirdiği bildirilmişti.