Chicago'da '15 Temmuz' sunumu

"Türk Delegasyonuyla Bir Söyleşi" başlıklı toplantıya AK Parti İstanbul Milletvekili Ravza Kavakçı Kan, Cumhurbaşkanlığı Danışmanı Tuba Nur Sönmez, Başbakanlık Kamu Diplomasisi Koordinatörü Ali Osman Öztürk, Daily Sabah gazetesi yazarı Meryem İlayda Atlas ve Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Washington DC Araştırma Direktörü Kılıç Buğra Kanat konuşmacı olarak katıldı. Ayrıca Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi (CAIR) Los Angeles Sorumlusu Hussam Ayloush da misafir konuşmacı olarak görüşlerini aktardı. Toplantının moderatörlüğünü SETA DC Araştırmacısı Ahmet Selim Tekelioğlu yaptı.AK Parti Milletvekili Ravza Kavakçı Kan, 15 Temmuz'da Türkiye'de yaşanan darbe girişiminin ABD'de yeterince anlaşılmadığına işaret ederek, "Bir an için hayal edin, eğer böylesine bir askeri darbe girişimi bu topraklarda olsaydı ne olurdu?" sorusunu sordu.

Bunun asla kabul edilebilecek bir durum olmadığını vurgulayan Kavakçı Kan, Türk milletinin darbeye karşı adeta bir demokrasi destanı yazdığını ve o gece canı pahasına ülkesine sahip çıktığını kaydetti.

"Darbe girişimi sadece AK Parti'ye karşı değil, tüm Türk milletine ve demokrasisine karşıydı." diyen Kavakçı Kan, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) sadece Türkiye için değil, ABD için de bir tehdit oluşturduğunu dile getirdi.

Darbecilerin milleti bölmek istediğine işaret eden Kavakçı Kan, buna karşılık Türk milletinin darbe girişimi karşısında birbirine daha fazla kenetlendiğinin altını çizdi.

"Batı, askeri darbeler karşısında iyi sınavlar vermedi"
Cumhurbaşkanlığı Danışmanı Tuba Nur Sönmez de 15 Temmuz darbe sürecinde yaşananlarla ilgili detaylı bilgiler vererek başladığı konuşmasında, "Batı, askeri darbeler karşısında bugüne kadar iyi sınavlar vermedi." ifadesini kullandı.
Demokrasi vurgusu yapan Batılı ülkelerin askeri darbeler karşısında birçok kere darbeci yönetimleri desteklediğini anlatan Sönmez, demokrasi, istikrar ve düzen gibi kavramların bu yolla ciddi ölçüde aşındırıldığını ifade etti.

Kamu Diplomasisi Koordinatörü Ali Osman Öztürk de coğrafi olarak Türkiye'nin terörün en yaygın olduğu bir bölgede yer aldığını hatırlatarak, "Türkiye olarak bir yandan DAEŞ ve PKK, öte yandan FETÖ gibi terör örgütleriyle mücadele ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Kaosun eksik olmadığı bir bölgede Türkiye'nin istikrarını korumak için büyük mücadele verdiğini ifade eden Öztürk, son aylarda hem DAEŞ'in hem de PKK'nın saldırılarını artırdığına dikkati çekti.

Daily Sabah gazetesi yazarı Meryem İlayda Atlas ise daha çok Türkiye'nin şiddetten ve savaştan kaçan masum sivillere kapılarını açarak gösterdiği tarihi sorumluluğa işaret etti. Türkiye'nin 3 milyon Suriyeli mülteciye ev sahipliği yaptığını kaydeden Atlas, Kilis'i örnek verdi ve bu kentin 90 bin nüfusu olmasına rağmen yaklaşık 130 bin Suriyeli mülteciyi ağırladığını belirtti.

5 yılda Türkiye'de 150 bin civarında Suriyeli bebeğin dünyaya geldiğini ifade eden Atlas, Türkiye'nin sadece Suriyeli değil başka ülkelerden gelen mazlumlara da kucak açtığını vurguladı.

SETA DC Araştırma Koordinatörü Kılıç Buğra Kanat da 15 Temmuz'da Türk halkının tüm unsurlarıyla ülkesine, devletine ve demokrasiye sahip çıktığını vurgulayarak, "Bundan sonra Türkiye, askeri müdahalelere karşı çıkan tüm halklar için bir ilham kaynağıdır." ifadesini kullandı.

Türk halkının, 15 Temmuz FETÖ darbe girişimine karşı yeterince tepki vermeyen Batılı ülkelere karşı derin bir hayal kırıklığı içinde olduğunu kaydeden Kanat, Türkiye'nin yaşayacağı herhangi bir istikrarsızlığın sadece Ortadoğu'yu değil tüm Avrupa'yı önemli ölçüde etkileyebileceğini vurguladı.

"Türkiye, bölgesinin parlayan yıldızı oldu"
CAIR'in Los Angeles temsilcisi Hussam Ayloush da Türkiye'nin dünyanın dört bir yanındaki Müslümanlar için çok değerli bir ülke olduğunu anlattığı konuşmasında, "Türkiye, bölgesinin parlayan yıldızı oldu ve tüm dünyaya İslami değerlerle demokrasinin bir arada olabileceğini somut olarak gösterdi." dedi.
"Bölgedeki en sağlıklı ve işleyen tek demokrasi Türkiye'dedir." ifadelerini kullanan Ayloush, güçlü ve istikrarlı bir Türkiye'nin tüm dünya mazlumları için bir umut olmayı sürdüreceğini vurguladı.

Toplantının soru-cevap bölümünde söz alan Amerikalı Müslümanlar, Türkiye'nin başarısı için her zaman dua ettiklerini, çünkü Türkiye'nin İslam toplumlarının en önemli ve güçlü unsurlarından biri olduğunu ifade ettiler.

Aynı bölümde görüşlerini dile getiren Amerikalı Yahudilerin temsilcilerinden biri de "Türkiye'ye dua ediyoruz, çünkü Ortadoğu'daki masum halkların koruyucusu Türkiye'dir." şeklinde konuştu.

2 Eylül Cuma günü başlayan ve 600 civarında standın açıldığı 53. ISNA Kongresi'nde hem ABD'nin içinden hem de dünyanın farklı bölgelerinden gelen misafirler İslam dünyasının sorunları hakkında görüş alışverişinde bulunuyor. Kongre, 5 Eylül Pazartesi günü sona erecek.