Amerika’nın Basra Körfezi’ne savaş gemisi, nükleer kapasiteye sahip B-52 bombardıman uçakları ile birlikte 120 bin askeri sevk etme kararı almasının ardından hareketli günler yaşanıyor. Amerika sevkiyat kararının yanında Deyrizor’da İran destekli milisleri taşıyan konvoyu vurdu. Ardından da Bağdat’ta bulunan vatandaşlarına Irak’ı terk edin çağrısı yaptı. İran ise Haşdi Şabi’ye Amerikan askerlerinin bulunduğu noktalara yönelik saldırılar için hazır olun talimatı verdi. Tüm bu gelişmeler bölgede gerilimi zirveye çıkardı. Iraklı emekli General Galib Salih’e göre yaşananlar savaş hazırlığı.
Salih, Amerika ile İran arasındaki ilk çatışmaların Suriye ve Irak’ta yaşanacağını ileri sürdü. Haşdi Şabi Musul Operasyon Odası Komutanı Rıdvan el Ganimi, Irak’ta bulunan tüm ABD askeri noktalarını vuracak askeri güç ve donanıma sahip olduklarını belirtti. İsmini açıklamayan bir Haşdi Şabi generali ise, Haşdi Şabi Güçleri Genel Komutan Yardımcısı Ebu Mehdi el-Mühendis’in “savaşa hazır olun” talimatı verdiğini söyledi. Yeni Şafak’ın konuştuğu Haşdi Şabi komutanı, el-Mühendis ile yapılan toplantıda ABD’nin Irak’tan kazınması üzerine and içtiklerini anlattı.
ABD ile girilecek savaşa hazır olduklarını belirten Haşdi Şabi komutanı, “130 bin askerimiz var. Bu sayı Suriye ile birlikte 200 bin kişilik bir güçtür ve küçümsenmemelidir’ dedi.
Suriye Ordusu’ndan ayrılarak muhalif saflara katılan Albay İmed Said ise ABD’nin öncelikli hedefi İran’ın sınırları dışındaki güç merkezleri olacağı öngörüsünde bulundu. ABD’nin Irak’ta 9 üsse sahip olmasına rağmen Suriye’nin kuzey ve doğu bölgelerinde 24 kritik noktada karargah inşa etiğini söyledi. Said Amerika’nın Suriye’de PKK’yı kullanacağını belirtti.
İranlı aktivist Elyar Makuyi ise İran’ın Ahvaz, Kirmanşah, Tebriz ve Kürdistan bölgelerinde 3 özel eğitim kampı kurduğunu ve 20 binden fazla milis eğiterek Irak ve Suriye’ye gönderdiği bilgisini verdi. İran Belucistan ve Huzistan’da ise yoğun güvenlik önlemi aldı.
Öte yandan bölgede gerilimi tırmandıracak bir diğer adım da İran’dan geldi. Tahran yönetimi geçen hafta açıkladığı bazı nükleer taahhütlerin askıya alınmasına ilişkin kararını dün uygulamaya koydu. İran’ın Erak ve Natanz nükleer tesislerine ilerleyen günlerde yabancı basın temsilcilerinin davet edileceği ve bu tesislerde yapılan çalışmalar ve programın kamuoyuna açıklanacağı belirtildi.
ABD baskısı artarken İran dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’den gerilimi düşürmeye yönelik bir açıklama geldi. Hamaney, ülkesinin ABD ile bir savaş istemediğini söyledi. Hamaney, söz konusu mücadelenin “iradelerin çarpışması” olduğunu belirterek, “Bizim irademiz daha güçlüdür. İran halkı ABD’ye karşı direniş seçeneğini benimsemiştir ve bu mücadelede ABD geri adım atmak zorunda kalacaktır. Bu askeri bir mücadele değildir, çünkü savaş olmayacak. Savaşın olması ABD’nin de çıkarına değil, bunu çok iyi biliyorlar” ifadelerini kullandı. Hamaney, “ABD bugünkü tavrını sürdürdükçe müzakere olmaz. Mevcut Amerikan yönetimiyle yapılacak müzakere, iki kere zehirdir” sözleriyle ABD Başkanı Donald Trump’ın yeniden müzakere teklifini reddetti.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, işgal altındaki Kudüs’te bir törende yaptığı konuşmada, Arap-İslam ülkeleriyle İran’a karşı “aynı safta” yer aldıklarını vurgulayarak, “İran’ın saldırganlığını püskürtme konusunda birlik içindeyiz” dedi. Netanyahu, Arap ülkeleriyle ilişkilerinde ciddi gelişmeler yaşandığına dikkat çekerek, “İsrail ile birçok Arap ve İslam ülkesi arasındaki ilişkilerde ilerleme ve yeni bir gelişme süreci yaşanıyor” dedi.
Bölgenin çıbanbaşı ve İran karşıtı cephenin üyelerinden Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayed Al Nahyan’ın dün Irak Dışişleri Bakanı Muhammed Ali el-Hekim ile bir telefon görüşmesi yaptığı açıklandı. Hekim ve Al Nahyan’ın ilişkilerin iki ülke halklarının çıkarları doğrultusunda geliştirilmesi konusuna vurgu yaptığı aktarıldı. Telefon görüşmesinin BAE kara suları yakınlarında iki Suudi Arabistan petrol tankerine sabotaj düzenlenmesinin ardından gelmesi dikkati çekti.