Resmi temaslarda bulunmak üzere Avusturya'nın başkenti Viyana'da bulunan Çavuşoğlu, Avusturya Dışişleri, Avrupa ve Uyum Bakanı Karin Kneissl ile ortak basın toplantısı düzenledi.
Çavuşoğlu, 25 Ocak'ta İstanbul'da yaptıkları ilk görüşmede ikili ilişkilerde yeni sayfa açma kararı aldıklarını ve ardından kısa süre içinde Viyana'da olmaktan büyük mutluluk duyduğunu söyledi. Bakan Çavuşoğlu, mevkidaşının Dünya Kadınlar Günü'nü de kutladı.
Mevkidaşıyla Avusturya ile Türkiye arasındaki bazı konsolosluk meseleleri ve yanı sıra terörle mücadele konularını da değerlendirdiklerini belirten Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
Bakan Çavuşoğlu, Zeytin Dalı Harekatı'na ilişkin bir soru üzerine, hem Suriye hem de Irak'ın tüm terör örgütlerinden temizlenmesi gerektiğini aksi takdirde siyasi çözümle ilgili atılan ve atılacak adımların başarısız olacağını vurguladı.
Kendisine bugün konuya ilişkin "Harekat mayısta biter mi?" sorusunun yöneltildiğini hatırlatan Çavuşoğlu şunları dile getirdi:
Irak hükümetiyle PKK'ya yönelik bir sınır ötesi operasyon olup olmayacağına yönelik bir soruyu da yanıtlayan Çavuşoğlu, Irak'ta DEAŞ konusunda önemli başarı elde edildiğini fakat bu dönemde PKK'nın dağlardan Kerkük'e kadar inmeye başladığını anlattı. Çavuşoğlu, "Buralarda terör örgütü varken Irak da kendisini güvende hissetmez. Irak derken sadece Bağdat'ı kastetmiyorum. Irak'ta PKK'dan en çok rahatsız olan Iraklı Kürtlerdir. Yani Kuzey Irak yönetimidir." dedi.
Çavuşoğlu, Irak'ta PKK ve diğer terör örgütlerinin temizlenmesinin gerek Türkiye gerekse Suriye ve Irak için de önemli olduğuna ve bu konuda da birlikte adımlar atacaklarına dikkati çekti.
Türkiye'nin Almanya ve Avusturya ile ilişkilerinde yumuşama dönemine girmesiyle ilgili değerlendirmesi sorulan Çavuşoğlu, sorunları aşmak için öncelikle pozitif mesajlar verilmesi, güvenin tesis edilmesi ve güven artırıcı adımlar atılması gerektiğine işaret ederek, bunların tek başına yeterli olmadığını, daha sonra bu sorunlu alanları da konuşmaları gerektiğini belirtti. Tek taraflı atılan adımların sadece suni ortamlar yarattığını ifade eden Çavuşoğlu, karşılıklı adımlar atma ve iş birliği konusunda Türkiye'nin kararlılığını vurguladı.
Bakan Çavuşoğlu, Zeytin Dalı Harekatı'nın devam edip etmeyeceğine yönelik bir soruya ABD ile Fırat'ın doğusundaki terör yapılanmaları konusunda çalışma grupları oluşturdukları, bugün ve yarın Washington'da bu grubun ilk toplantılarının yapılacağı ve 19 Mart'ta da kendisinin ABD'ye giderek mevkidaşı ile bu konuları görüşeceği yanıtını verdi. Çavuşoğlu, "Irak, Suriye, Libya veya Afrika ülkeleri fark etmez, DEAŞ, PKK, FETÖ veya Boko Haram, Eş-Şebab herhangi bir terör örgütü fark etmez. Nerede bir terör örgütü tehdidi varsa, biz o terör örgütüne karşı gerekli tedbirleri hep birlikte almamız lazım ve hiç ayrım yapmadan almamız gerekir." diye konuştu.
AB Dönem Başkanlığını devralacak Avusturya'dan beklentilerine ilişkin bir soru üzerine Çavuşoğlu, iki ülke arasındaki sorunların giderilmesi için olumlu ve somut adımlar atıldığını belirterek, "Biz farklı düşünebiliriz. AB üyeliği konusunda da farklı düşünebiliriz ama AB üyeliği karşıtlığı Türkiye karşıtlığına dönüşürse biz bu konuda rahatsız oluruz. Biz hiçbir ülkeden hiçbir kurumdan bir ayrımcılık beklemiyoruz. Hak etmediğimiz bir şeyi de istemiyoruz. Bizim beklentimiz her ülkenin her milletin olduğu gibi Türkiye'ye saygı duyulması." değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Çavuşoğlu, Avusturya'dan terör örgütü mensuplarının iadesinin istenip istenmediğine yönelik soruya karşılık da Türkiye'de farklı etnik gruplardan ve dinlerden insanların bir arada yaşadığını ve kendilerinin de yurt dışındaki vatandaşlarına birlik olmaları ve yaşadıkları ülkenin toplumuna entegre olmalarını tavsiye ettiklerini söyledi. Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bizim karşı olduklarımız teröristler ve teröristlere destek verenler ve PKK'ya burada zorla ya da gönüllü para toplayanlar, PKK'nın silah ve uyuşturucu kaçakçılığına aracılık yapanlar. Bunlara karşı olmamız lazım. Türkiye'de darbe yapanlara, FETÖ'cülere, 'Gülen takipçileri' dersek olmaz. Yani teröristlerle Alman vatandaşları arasında ayrımı çok iyi yapmamız lazım ve Avrupa ülkeleri de dün Almanya'da da konuştuk, tüm teröristlerin kendini güvende hissettiği ülkeler ve şehirler olmamalı."