Azerbaycan-Ermenistan sınırının en uç noktasındaki Ağdam köyünde mermi sesleri altında yaşayan köylüler evlerini terk etmiyor. Azizovlar ailesinden anne Turane Aliyeva, “Burada doğdum, burada da öleceğim” derken, kızı Pervane Azizova ise, “Bu topraklarda şehit kanı var. Bu nedenle topraklarımızı bırakıp gidemeyiz” diyor.
12 Temmuz’da Azerbaycan’a sınırdaki stratejik yükseklikleri ele geçirmek için saldırı düzenleyen Ermeniler, sadece askerleri değil sivilleri de hedef aldı. Azerbaycan’ın Tovuz ilinin sınırdaki köylerine yüksek kalibreli top ve havan atışlarının desteğiyle gerçekleştirilen saldırılarda, bölgede çok sayıda ev kullanılamaz hale geldi. Bölgedeki siviller, ağır ateş altında bulunmalarına ve yaşanan can kayıplarına rağmen topraklarını terk etmiyor ve yaşamlarını sürdürüyor.
AZİZOVLAR AİLESİ KORKMUYOR
Ermenistan ordusunun saldırılarına hedef olan fakat evlerini terk etmeyi asla düşünmeyen ailelerden biri de sınırın en uç noktasındaki Ağdam köyünde yaşayan Azizovlar ailesi. Anne Turane Aliyeva ile çocukları İzzet ve Pervane Azizova, günlük yaşamlarını mermi sesleri altında sürdürüyor. Küçük çaplı silahlardan atılan mermilerin sesi, Azizovlar için sıradan bir olaya dönüşmüşken, son günlerde ağır silahların ateşi de aileyi korkutmuyor. Azizovlar ailesi, 14 Temmuz’da köyün hedef alındığı top atışlarında amcaları Aziz Azizov’u kaybetti. 76 yaşındaki Aziz Azizov, evine top mermisi düşmesi ve kendisine çok sayıda şarapnel parçası isabet etmesi sonucu yaşamını yitirdi. Aile, amcalarını kaybetmenin üzüntüsünü yaşasa da köyü terk etmediği için ondan gururla bahsediyor.
HİÇBİR YERE GİTMİYORUZ
Azizovlar, mermi sesleri altında nasıl bir yaşam sürdürdüklerini anlattı. Anne Turane Aliyeva, Ermenilerden asla korkmadıklarını söyledi. Meyve ve sebze yetiştirdiklerini, hayvancılıkla uğraştıklarını belirten Aliyeva, “Ateş seslerini siz de duyuyorsunuz. Kendi evimizdeyiz ve hiçbir yere gitmiyoruz. Burada doğdum, burada da öleceğim” dedi. İzzet Azizov da “Ermeniler neredeyse her gün ateşkesi ihlal ediyor. Buna rağmen günlük yaşamımızı sürdürüyoruz. Alıştık buna. Son çatışmalarda amcam şehit oldu. Fakat yine de evimizi terk etmedik. Köy hayatını sürdürüyoruz.” ifadelerini kullandı. Pervane Azizova ise “Bu topraklarda şehit kanı var. Bu nedenle topraklarımızı bırakıp gidemeyiz” dedi. Azizovların akraba ve komşusu Besti Mesimova, Ermenistan tarafından Azerbaycan’a yapılan saldırılarla ilgili Türkiye’nin desteğinin kendilerini son derece gururlandırdığını vurgulayarak, “Köyümüzü hiçbir zaman bırakıp kaçmayacağız” ifadesini kullandı.
Azerbaycan yalnız değildir
- Türkiye Azerbaycan Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Bilal Dündar, Ermenistan’ın Azerbaycan’a yönelik saldırısına tepki gösterdi ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk milletinin dün olduğu gibi bugün de Azerbaycan’ın yanında olduğunu söyledi. Ermenistan’ın saldırılarda bulunduğu Tovuz’un son derece stratejik bir bölge olduğuna dikkati çeken Dündar, şöyle devam etti: “Bakü-Tiflis-Kars demir yolu buradan geçiyor. Gaz boru hatları buradan geçiyor. Azerbaycan’ın şah damarıdır burası. Burayı almak demek Azerbaycan’ın Türkiye ile ilişkisinin kesilmesi, milyarlarca dolarlık yatırımların Ermenistan hakimiyetine geçmesi demektir. Ermenistan durup dururken niye bu tarihi seçti? Bunun için uluslararası siyaseti incelememiz lazım. Türkiye, Libya’da birileriyle karşı karşıyadır. Irak’ta yine öyle... Suriye’de etkinliğini ve gücünü ispat eden bir pozisyondadır. Burada Türkiye’nin de önünün kesilmesi hesabı, kitabı vardır Tovuz olayında. Azerbaycan’ın olduğu kadar Türkiye’nin de önü kesilmiş olur. Bu nedenle Tovuz’daki bu kavga, bu savaş küçüksenmeyecek bir savaştır.”
- 24 SAATTE ERİVAN’I ALACAK GÜÇTE
- Dündar, savaşın bitmesi ve Kafkaslara barışın gelmesi için mutlaka Ermenistan’ın işgal ettiği toprakları sahibine iade etmesi gerektiğine vurgu yaptı. Türkiye’nin Azerbaycan’ın yanında olduğunu açıkça ifade ettiğini söyleyen Dündar, “İlk açıklama Sayın Cumhurbaşkanımız seviyesinde yapıldı. Dışişleri Bakanımız, Milli Savunma Bakanımız yaptı. Parlamentoda grubu bulunan dört siyasi parti de ortak açıklama yaptı. Federasyonumuza yüzlerce mesaj geliyor. ‘Sayın Başkanım, kardeş Azerbaycan’ın yanında savaşmaya hazırız. Gitme niyetindeyiz. Nasıl gidebiliriz?’ diye samimi ve inançlı taleplerle karşılaşıyoruz. Türkiye, topyekun Azerbaycan’ın yanındadır. Azerbaycan yalnız değildir. Azerbaycan dünün Azerbaycan’ı değildir. Herkesin aklı selim düşünceli hareket etme mecburiyeti vardır” diye konuştu. Dündar, “Artık Azerbaycan halkı barıştan umudunu kesmiştir çünkü barışı savunan devletler çifte standart içindedir. Azerbaycan artık hakkını korumak zorundadır. Tek taraflı barış olmaz. Barışın olabilmesi için hak ve adaletin tecelli etmesi lazım. Bunun için de Ermenistan’ın işgal ettiği topraklardan vazgeçmesi lazım” sözlerine yer verdi.
Sivil halk hedef alındı
***
Azerbaycan ile Ermenistan arasında yaşanan gerginlik sonrası tansiyon düşmedi. Yaşanan çatışmalara ilişkin Türkiye Azerbaycan Dostluk İşbirliği ve Dayanışma Vakfı’nın (TADİV) da aralarında bulunduğu 20’den fazla STK, Azerbaycan Büyükelçiği önünde açıklamalarda bulundu. Ermenistan’ın sivil halka karşı yaptığı saldırıları kınayan Azerbaycan Cumhuriyeti Türkiye Büyükelçisi Hazar İbrahim, “Allah her zaman Türkiye’mizi, Azerbaycan’ımızı korusun” dedi.
TADİV Başkanı Prof. Dr. Aygün Attar, Azerbaycan topraklarının son yüzyıl içinde çok sayıda Ermeni taaruzuna maruz kaldığını belirtti. Sivil halkın ağır silahlarla ateşe tutulmasının Azerbaycan’a meşru müdafaa hakkını doğurduğunu ifade eden Attar, “Azerbaycan Ordusu gerekli cevabı vererek Ermenistan tarafına ağır zayiat vermiştir. Kendi vatan topraklarını Ermeni saldırısına karşı kahramanlıkla savunan 12 asker ve bir sivil soydaşımız şehit olmuştur” dedi. Çatışmaların sona ermesi ve Ermenistan işgalinin sona ermesi için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın büyük bir çaba gösterdiğini ifade eden Attar, “Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan’ın haklı mücadelesinde uluslararası hukuk karşısında çaresiz durumda olduğundan dolayı yaşananları çok sert şekilde eleştirmiştir. Türkiye, Azerbaycan’ın haklı davasında her türlü desteğini sonuna kadar devam ettireceğini beyan etmiş, TBMM’de bulunan dört siyasi partinin imzasıyla yayımlanan bildiri ile Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinin partiler üstü milli bir dava hassasiyetini ortaya koymuştur” dedi.
- Ermenistan’ın Azerbaycan topraklarına yönelik saldırgan tutumu ve haksız işgali karşısında BMGK’yı göreve davet ettiğini söyleyen Attar, “Bölgedeki olayların ilk gününde ileri sürdüğümüz Ermenistan’ın işgal hamlesi olan Tovuz iline taaruzu gündemi ile BM’nin olağanüstü toplanmasına yönelik arzumuzu tekrar ediyoruz” dedi.