"Bosna Kasabı" olarak nitelendirilen eski Sırp komutan Mladic hakkındaki iddianamede, Srebrenitsa dışında soykırım yapıldığı belirtilen 6 şehirden biri olan Kljuc'ta yaşayan kurban yakınları, Bosna'daki savaşın ilk soykırımının kendi şehirlerinde yapıldığını anlattı.
"Bosna Kasabı" olarak nitelendirilen eski Sırp komutan Ratko Mladic hakkında hazırlanan iddianamede, Srebrenitsa dışında soykırım yapıldığı belirtilen 6 şehirden biri olan Kljuc'ta yaşayan kurban yakınları, Bosna'daki savaşın ilk soykırımının kendi şehirlerinde yapıldığı görüşünde.
Hollanda'nın Lahey şehrindeki Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesindeki (ICTY) yargılanması tamamlanan ve 22 Kasım'da karar duruşması yapılacak olan Mladic, iddianamenin ilk iki maddesinde soykırım ile suçlanıyor. İddianamenin ikinci maddesi ülkenin doğusundaki Srebrenitsa'da 1995 yılında gerçekleştirilen soykırım hakkındayken, ilk maddede ise Foça, Kljuc, Kotor-Varos, Prijedor, Sanski Most ve Vlasenica şehirlerinde de Boşnak ve Hırvatlara yönelik soykırım yapıldığı belirtiliyor.
Kljuc yakınındaki Biljani köyünde yaşayan ve savaşın başladığı 1992 yılında eşini kaybeden Samka Cehic, eşi ile birlikte 258 kişinin katledildiğini, köy mezarlığının aralarında annesi ve kardeşi ile öldürülen 3 aylık bir bebeğin de bulunduğu yüzlerce mezartaşı ile dolu olduğuna dikkati çekti.
Biljani köyünde yaşananlara ilişkin Bosna Hersek Mahkemesinde görülen Marko Samardzija davasında tanıklık ettiğini aktaran Cehic, "Hiçbir savaş suçlusu müebbet almadı. Hepsi masum olduğunu söyledi. Ama biz katliamı kimin yaptığını iyi biliyoruz. Sırp komşularımız geldi ve bizi öldürdü." dedi.
Savcılığın, hakkında müebbet talep ettiği Mladic'e de diğerleri gibi müebbet hapis cezası verilmeyeceğini düşünen Cehic, "Onun hasta olduğunu söylüyorlar. Biz de ruhen hastalandık." ifadelerini kullandı.
- Şehit mezarlığındaki en acı görüntülerden biri de yakılarak öldürülen Botonjic ailesinden 8 erkek ve 3 kadının, küle dönmüş ceset kalıntılarının iki mezara defnedilmiş olması.
Savaşta babası ve oğlunu kaybeden Ale Mulahmetovic, Biljani halkının korkunç günler yaşadığını anlatarak, "Her şey 10 Temmuz 1992 sabahı başladı. Camilerimizin yakıldığını gördük. Sırp askerler geldi ve herkesi topladı. Buradaki okul binasına götürdüler. En kötüsü de tüm işkenceleri yapan okulun öğretmeniydi." diye konuştu.
Mladic'in Klujc'ta yapılanlar nedeniyle mutlaka ceza alması gerektiğini vurgulayan Mulahmetovic, Mladic'in yaptıkları için ceza almasıyla adaletin sağlanacağına söyledi.
Mahkeme karşısına çıkan eski Sırp askerlerin ifadelerini dinledikçe tüylerinin diken diken olduğunu aktaran Avdic, "Yaptıklarını inkar ediyorlardı. O sabah yapılan katliamın en büyük tanığı mezar taşları. Gidenleri geri getirecek bir adalet yok ama tek dileğim Mladic'in burada yapılanlardan suçlu bulunması." dedi.
Kljuc yakınlarındaki Prhovo köyünde de 1 Haziran 1992'de Sırplara tarafından aralarında 11 çocuğun da bulunduğu 53 kişi katledildi.
Katliamda dört oğlunu kaybeden Latif Jusic, o dönemde Slovenya'da çalıştığını anlatarak, "Döndüğümde dört oğlumun da öldürüldüğünü öğrendim. Sadece iki kızım hayatta kaldı. Mladic'in müebbet almasını istiyorum. Mladic en ağır cezayı hak ediyor." diye konuştu.
Kljuc Şehit Aileleri Derneği Başkanı Emsud Mesic de savaşta iki oğlunu, anne ve babasını kaybetti.
Kluc ve civarında öldürülenlerin gömüldüğü toplu mezarların 1997 yılında açılmaya başladığını aktaran Mesic, şunları söyledi:
- "İnsanlar evlerinde canlı canlı yıkıldı. Masum çocuklar ve yaşlılar öldürüldü. Mladic hangi cezayı alırsa alsın kurban yakınlarının acısı hafiflemeyecek. Savaşın ilk soykırımı burada yapıldı. Kljuc'un yanı sıra Sanski Most, Prijedor ve Bosanski Novi'de 6 bin insan katledildi."
Mesic, Prhovo köyünden Nasiha Okic'in hamileyken öldürüldüğü, ayrıca köy sakinlerinden Sefik Medanovic de 2 yaşındaki kızının önünde dövülerek can verdiğini anlattı.
Lahey'deki mahkemede tanıklık da yapan Kadira Brkovic, Sırp askerlerinin Prhovo köyüne 30 Mayıs 1992'de gelmeye başladığını anlatarak, "Camil Medanovic'e sırtına haç işareti çizerek işkence ettiler. Önce insanları evlerine dönmeleri konusunda kandırdılar ardından 1 Haziran sabahı herkesi evinde öldürdüler. Evimiz kurşunlandı. Ben de yaralı olarak kurtuldum." şeklinde konuştu.
Bugün Kljuc'taki huzurevinde kalan Ajsa Bajric'in de tek dileği dört oğlunu öldürenlerin cezalandırılması.
Kljuc yakınındaki Velagici köyünde bulunan okulda 86 kişinin katledildiğini aktaran Bajric, "Oğullarımı son kez 1 Haziran 1992 sabahında gördüm. Onları götürdüler. Bir daha hiçbiri geri gelmedi. Hayatımın en zor anı, dört oğlumun kimlik tespitini yaptığım andı." dedi.
Savaş boyunca dört toplama kampında esir tutulan Fahrudin Cemal de Velagici köyünün mezarlığında 121 şehidin bulunduğunu belirterek, "Bu insanlar 31 Mayıs'ta öldürülmeye başladı. İnsanlar okullarda öldürüldü." ifadelerini kullandı.
- Cemal, savaş boyunca Bosna Hersek genelinde 657 toplama kampı bulunduğuna dikkati çekerek, "16 ay toplama kamplarında kaldım. Ordan canlı çıkabildiğim için Allah'a şükrediyorum. Radovan Karadzic'in karar duruşmasında da Lahey'deydim. İyi ya da kötü bir ceza aldı. Aynısını Mladic için de diliyorum. Savaşın ilk soykırımı 1992'de bu bölgede yaşandı ama burada yaşananlar sonraki yılların gölgesinde kaldı." şeklinde konuştu.
Mladic, 12 Mart 1942'de Bosna Hersek’in Kalinovik beldesinde doğdu. Belgrad'daki Yugoslav Halk Ordusu (JNA) Askeri Akademisi'nde eğitim alan Mladic, önce JNA'da, ardından da Bosna Hersek'te kurulan Sırp Cumhuriyeti Ordusunda (VRS) görev yaptı. Mladic, Bosna'daki savaş boyunca Sırp askerlerin komutanıydı.
Savcılık, Mladic hakkında soykırım, insanlığa karşı suç, savaş yasa ve geleneklerini çiğnemek suçlarından müebbet hapis cezası verilmesini talep ediyor.
İddianamede yer alan suçlamalardan biri de Kljuc'un yanı sıra Foça, Kotor-Varos, Prijedor, Sanski Most ve Vlasenica'da Boşnak ve Hırvatlara yönelik soykırım suçu işlenmesi. Mladic, iddianamenin "soykırım" başlıklı ilk maddesinde, söz konusu şehirlerdeki Boşnak ve Hırvatlara yönelik etnik ya da dini temelli soykırımı gerçekleştirmek, planlamak, teşvik etmek, emretmek, yardım etmek ve desteklemekle suçlanıyor.