PKK’lıların gösterilerine ve Kur'an-ı Kerim yakılmasına göz yuman İsveç’in NATO'ya üye olma rüyası halen sürüyor. İslamiyet’i hedef alan alçakça eylem için “Provokatörler, İsveç'in üyeliğini engellemeye çalışıyor” diyen Başbakan Ulf Kristersson, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tepkisinin ise “kapının kapandığı şeklinde yorumlanamayacağını” savundu. Kristersson, “Türkiye ile diyaloğa dönmek istiyoruz” dedi.
İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, Dışişleri Bakanı Tobias Billström ve Savunma Bakanı Pal Jonson ile birlikte Stockholm’de ortak basın toplantısı düzenledi. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra İsveç’in en ciddi güvenlik sorununu yaşadığını belirten Kristersson, “İsveç’in NATO’ya katılmasının ne kadar ciddi olduğunu bazıları anlamıyor. Provokatörler, İsveç’in üyeliğini engellemeye çalışıyor. Türkiye ile tekrar işleyen bir diyaloğa dönmek istiyoruz. Türkiye, kendi kararlarını kendi verir, buna saygı duymak zorundayız, bu süreci sakinleştirmek istiyoruz” dedi.
KAPI DAHA KAPANMAMIŞ
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kabine toplantısından sonra “Ülkemizin büyükelçiliği önünde böyle bir kepazeliğin yaşanmasına sebebiyet verenlerin NATO’ya üyelik başvuruları konusunda artık bizden herhangi bir hayırhahlık bekleyemeyecekleri açıktır. Kusura bakmasınlar. Başta söyledik, terör örgütlerine caddelerinizde, sokaklarınızda her yerde cirit attıracaksınız, ondan sonra da bizden NATO’ya girme konusunda destek bekleyeceksiniz. Yok böyle bir şey, böyle bir desteği bizden beklemeyin” şeklindeki sözlerine de değinen Kristersson, bunun Erdoğan’ın kapıyı kapattığı şeklinde yorumlanamayacağını öne sürdü. İsveç Başbakanı, “Erdoğan’ın açıklamasına yorum yapmayacağım. Bunu kimsenin, ‘Erdoğan kapıyı kapattı’ şeklinde yorumladığını sanmıyorum. İsveç, Finlandiya ve Türkiye arasındaki anlaşmaya uymamız için işleyen bir diyalog gerektiriyor. Aksi takdirde bunun
İsveç güvenliği için sonuçları var” diye konuştu.
TEPKİLERİ İZLİYORUZ
Türkiye’nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur’an yakılmasına değinen İsveç Dışişleri Bakanı Billström “Kitapların yakılmasının çok karanlık bir tarihi vardır. Bunu belirtmek, Türkiye’ye yaranmaya çalışmak değildir. Türkiye’de ve protestoların düzenlendiği Afganistan ve Pakistan gibi diğer ülkelerde sert tepkiler var. Sosyal medyada, İsveç mallarını boykot etmek isteyen sesler yükseldi. Hükümet, durumu yakından takip ediyor” dedi. İsveç Savunma Bakanı Jonson da İsveç’in NATO’ya üye olması için çabalarının devam edeceğini söyledi.
Büyükelçileri geri çekin
- Irkçı Rasmus Paludan’ın İsveç’te Kur’an yakması, Hollanda’da da PEGIDA hareketi lideri Edwin Wagensveld’in Kur’an yırtmasına tepki yağıyor. Lübnan Fetva Dairesi, Arap ve İslam ülkelerine Hollanda ve İsveç’teki büyükelçilerini çekmeleri çağrısında bulundu. İsveç’teki saldırılara yeterli tepki gösterilmeyince Hollanda’da tekrarlandığını belirten Fetva Dairesi Müfettiş Yardımcısı Şeyh Hasan Murib, “Ciddi bir duruş sergilenmezse durum daha da kötüye gidecek. Arap ve İslam ülkeleri kutsal değerlerimizi koruyacak önlemler almalı. İsveç ve Hollanda’daki büyükelçileri geri çekmeli” dedi.
Boykot çağrısı
Mısır’daki El-Ezher Kurumu tüm Müslümanları Hollanda ve İsveç ürünlerini boykot etmeye çağırdı. Ezher’den yapılan açıklamada, Kur’an’a yönelik saldırılara karşı güçlü bir duruş sergilenerek Hollanda ve İsveç’e yanıt verilmesi gerektiği belirtildi. Açıklamada, iki ülkenin insanlık dışı ve ahlaksızlığın gölgesinde işlenen aşağılık ve barbarca suçları korumasının kabul edilemez olduğu vurgulandı. Arap ve Müslüman halklara Hollanda ve İsveç ürünlerini boykot etme çağrısı yapılırken, özellikle çocukların ve gençlerin bu konuda bilgilendirilmesi gerektiği ifade edildi.
İİT’den kınama
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), Hollanda’da ırkçı PEGIDA hareketi lideri Edwin Wagensveld’in 23 Ocak’ta Lahey’de Kur’an-ı Kerim’i parçalamasını kınadı. İİT, dinler karşıtı ve şiddet eğilimli İslamofobi kaynaklı kışkırtma eylemlerine tepki gösterdi. Lahey’de radikal bir kişinin Kur’an-ı Kerim yırtmasının şiddetle kınandığı açıklamada, dünyanın farklı bölgelerinde Müslümanlara yönelik dini nefrete dikkat çekilerek, ilgili ülkelerin bu tür eylemlerin önüne geçmesi çağrısında bulunuldu. Açıklamada, dinler ve kültürlerarası iş birliğinin
teşvik edilmesinin önemi vurgulandı.