İşgalci devlet İsrail’in Suriye’de kurulması planlanan terör devletiyle ilişkisi ve bu yapıya desteği her geçen gün biraz daha somutlaşıyor. Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında, Irak’ın içindeki ve Suriye sınırındaki bazı askeri hedeflere kimliği belirsiz hava araçları tarafından düzenlenen saldırılar Ekim ayında bıçak gibi kesildi. Saldırıların İsrail işi olduğu değerlendiriliyordu. Arap medyasından yansıyan bilgilerde saldırıların, Suriye’nin kuzey doğusundaki terör örgütü PKK/YPG işgali altında bulunan üsleri kullanan İsrail SİHA’ları tarafından gerçekleştirildiği iddia ediliyordu. Operasyonların masrafının ise Suudi Arabistan tarafından karşılandığı belirtiliyordu. Önceki gün İsrail’den PKK/YPG’ye Türkiye karşısında yardım ediyoruz açıklamasının gelmesi de, işgalci ülkenin bölgedeki varlığını teyit etti.
Barış Pınarı Harekatı’nın başlamasıyla bölgedeki iki devletten büyük tepki ve PKK/YPG’ye destek açıklaması geldi. Bunlardan biri Suudi Arabistan diğeri ise İsrail’di. Her iki ülke de hem siyasi açıklamalarla hem de medya üzerinden yayınladıkları kara propagandalar ile Türkiye’nin bölgedeki terör yapısını hedef alan operasyonunu engellemeyi amaçladı. İsrail’de PKK/YPG mensuplarının katıldığı birçok eylem gerçekleşti.
Öte yandan önceki gün İsrail Parlamentosu Knesset’te Suriye konulu özel oturumda konuşan İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Tzipi Hotovely’nin açıklamaları, İsrail ile terör örgütü arasındaki ilişkinin derinliğini göz önüne serdi. İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı, ABD’ye Suriye’den asker çekmemesi konusunda baskı yaptıklarını belirtti ve “Kürtler” diye nitelediği PKK/YPG’nin “Suriye’nin kuzeyindeki egemenliğinin sona erme ihtimali İsrail için tehlikeli bir netice doğurur.” skandal itirafında bulundu.