Fransa son bir yılda kitlesel gösteriler ile sarsılırken, Fransız polisinin barbarlığa varan acımasız yöntemleri de gözden kaçmıyor. Fransa'da akaryakıt zamlarına ve kötü ekonomik koşullara tepki olarak başlayan, zamanla Macron yönetimine karşı isyan ve öfkeye dönüşen sarı yeleklilerin eylemlerindeki polis şiddetinin bilançosu, ülkedeki güvenlik güçlerinin şiddete meyilli olduğunu ve orantısız güç kullandığını ortaya koyuyor. Ülkenin en uzun süren protestosu halini alan sarı yeleklilerin gösterilerinde Fransız polisi sıklıkla kullandığı orantısız güç nedeniyle eleştirilere hedef oldu. Fransa'da polis şiddetinin son kurbanı başkent Paris'te emeklilik reformu protestolarını yakından takip eden Anadolu Ajansı (AA) foto muhabiri Mustafa Yalçın oldu.
Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un politikalarına karşı çıkan on binlerce kişinin düzenlediği gösterileri olay yerinde takip eden Yalçın, polisin attığı gaz kapsülünün gözüne isabet etmesi sonucu yaralandı. Cochin Hastanesi'ne kaldırılan Yalçın, yaklaşık 6 saat süren bir ameliyat geçirdi. Doktorlar, Yalçın'ın hastanede müşahade altında tutulduğunu bildirdi. Yalçın'ın yanı sıra gazeteciler Taha Bouhafs ve Gaspard Glanz ile bazı protestocular da gösterilerde yaralandı.
İnsan hakları örgütü Amnesty International, "Fransız polisi, barışçıl bir şekilde gösteri yapan ve kamu düzenini tehdit etmeyen protestoculara karşı sıklıkla plastik mermi ve göz yaşartıcı bomba kullandı. Polisin aşırı güç kullandığını ispatlayan birçok belge bulunuyor." açıklamasında bulundu. Fransız yasalarına göre, güvenlik güçlerinin plastik mermiyle kişilerin kafasını hedef alması yasaklanıyor. Buna rağmen, polis sıklıkla gazetecileri ve göstericileri hedef alıyor.
Fransa'da sınır tanımayan polis şiddetinin bilançosu da oldukça ağır. Son 1 yılda polisin gösterilerde kullandığı orantısız güç nedeniyle 11 kişi ölürken, 26 kişi gözünü kaybetti, 5 kişinin eli koptu ve yaklaşık 500 kişi yaralandı. Öte yandan, gösterilerde 12 binden fazla kişi göz altına alındı, 3 bin 163 kişiye hapis cezası verildi.
Her fırsatta Türkiye'ye karşı "insan hakları" hamiliğine sarılan Avrupa Birliği'nden ise Fransız polisinin sivillere karşı kullandığı şiddeti kınayan en ufak bir açıklama yapılmaması dikkat çekti. Birçok ülkede düzenlenen protestolara hızlı tepki gösteren ve itidal çağrısında bulunan Avrupa Birliği (AB), üyesi Fransa'nın polis şiddetini görmezden geldi. Demokrasi, ifade ve toplanma özgürlüğü ile insan hakları savunucusu rolünü üstlenen Avrupa, Fransa'daki polis şiddetine sessiz kalmaya devam ediyor. AB Komisyonundan yapılan açıklamayla polis şiddetini, "Güvenlik güçleri bazen zor durumlarla karşılaşabilirler ancak bu durumlar üye ülkeleri ilgilendirir" sözleriyle adeta geçiştirdi.
Fransa tarihinin en büyük grevlerinden birini yaşadığı günü geride bırakırken, özellikle başkent Paris'te hayat durma noktasına geldi, polisle göstericiler çatıştı ve yaralananlar oldu. Ülke genelinde 250 farklı noktada gerçekleşen gösterilerde katılımcı sayısı resmi verilere göre 806 bin, sendikalara göre ise 1,5 milyonu buldu. Gösterilerin odak noktası olan başkent Paris'te ise yine sendikalara göre, 250 bin kişi Macron yönetimini protesto etti. Paris'teki ilk ve orta dereceli okullarda görevli öğretmenlerin yaklaşık yüzde 80'i iş bıraktı. Grevlerin pazartesi gününe kadar süreceği açıklandı.