Vatiyye Üssü’ne yönelik saldırıyı Birleşik Arap Emirlikleri üstlendi. Tansiyonun üst seviyede olduğu cephe hattında Türkiye destekli Libya ordusu karşı operasyona başladı. Rusya’nın Cufra’ya gönderdiği modernize Pantsir’lerden biri vuruldu, Rus paralı askerlerden 3’ü öldü, 7’si de yaralandı.
DANIŞMAN BUNU YAZDI
BAE Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed’in danışmanı Abdulhalık el-Abdullah, kendisine ait sosyal medya hesabında “BAE olarak Libya’da el-Vatiyye üssünü bombalayarak tüm Arap halkının onuru adına Türkiye’ye hak ettiği dersi verdik” diye yazdı. Abdullah, Twitter’da yazdığı bu mesajı kısa bir süre sonra sildi. Mısır’da darbeci Sisi’ye bağlı orduyu Türkiye ile savaşması için piyon olarak kullanmak isteyen ABD-İsrail destekli Abu Dabi yönetimi, Vatiyye eylemiyle cephedeki gerilimi üst düzeye çıkardı. Sirte ile Cufra’ya yönelik operasyon hazırlıklarını tamamlayan Libya ordusu ve TSK’nın BAE’ye ne şiddette cevap vereceği merak ediliyor. Libya’nın Tunus sınırına yakın Vatiyye’yi saldırı öncesi son ziyaret eden kişi Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’dı. Mısır topraklarından kalkış yapan uçakların Vatiyye’ye uzak bir mesafeden seyir füzesi ateşleyerek gerçekleştirdiği iddia edilen eylem, ‘doğrudan Türkiye’ye saldırı’ olarak görülüyor.
‘Bize itici güç olur’
Libya Savunma Bakanlığı, başkent Trablus’un batısındaki Vatiyye Üssü’ne düzenlenen hava saldırısında kullanılan uçakların ‘ileri teknoloji’ olduğunu ve yabancı bir güç temin etmediği sürece darbeci Halife Hafter’in bunlara sahip olamayacağını belirtti. Libya Savunma Bakan Yardımcısı Selahaddin Nemruş, Libya el-Ahrar televizyonunda katıldığı bir programda, “Vatiyye üssünün bombalanmasında kullanılan uçaklar ileri teknoloji uçaklardı ve Hafter’in, yabancı bir güç temin etmediği sürece bu uçaklara sahip olması söz konusu değil” dedi. Sözkonusu saldırının, Sirte ve Cufra kentlerinin kurtarılması yönünde kendilerine itici bir güç olacağı ve daha da şevklendikleri mesajı veren Nemruş, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın Libya ziyaretinin, Türk hükümetinin Libya’daki meşru yönetime verdiği desteğin devam ettiğini gösteren açık bir mesaj olduğunu dile getirdi. Nemruş, “Türkiye, Libya hükümetinin ülke topraklarının tamamında kontrolü sağlaması gerektiği konusunda bizimle hemfikir. Hafter milislerinin Terhune’de işlediği ihlaller ve Trablus’un güneyine tuzaklanan mayınlar da Türkiye’nin verdiği desteğin artmasını sağladı” diye konuştu.
Pantsir avı kaldığı yerden
Vatiyye Üssü’ne yönelik ‘meydan okuma’ niteliğindeki saldırının ardından karşı hamlenin ilk işaretleri gelmeye başladı. Libya ordusuna ait Bayraktar SİHA’lar, Sirte güneyindeki Cufra’nın Sukna bölgesinde Rus yapımı bir Pantsir hava savunma sistemini imha etti. Operasyonda Rus paralı askerlerden en az 3’ü öldü, 7’si de yaralandı. Cephedeki son gelişmeyi Ulusal Mutabakat Hükümeti kaynakları da doğruladı. Operasyondan bir saat önce el-Cezire haber portalı, sözkonusu bölgede Rus askerlerinin kontrol noktaları kurmaya başladıklarını duyurmuştu. Pantsir imhasına yönelik hava harekâtının bu eylemden hemen sonra gerçekleşmesi dikkat çekti.
Hafter’in arkasında Güvenlik Konseyi var
- Eski Birleşmiş Milletler (BM) Libya Özel Temsilcisi Gassan Selame, son açıklamalarıyla darbeci Hafter’e verilen desteğin boyutunu ortaya koydu. Selame, darbeci Hafter’in geçtiğimiz nisan ayında meşrû yönetime karşı saldırıları, BM Güvenlik Konseyi üyeleri Rusya, ABD ve Fransa’nın onayıyla başlattığını söyledi. Hafter 4 Nisan 2019 tarihinde başkent Trablus’a saldırı emri verdiğinde, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Trablus’taydı. Guterres’in ziyaretini yarıda kesmek yerine bir gün sonra Bingazi’ye giderek orada Hafter ile görüşmesi dünya kamuoyunda, “BM’nin Hafter’i desteklediği” şeklinde bir algı oluşturdu. Guterres, Trablus’a gitmeden önce Mısır’a resmi bir ziyaret düzenleyerek Sisi ile görüştü. Hafter’e destek veren yegane ismin bu nedenle Guterres olduğu sanılıyordu ancak Libya temsilcisi Selame’nin verdiği son bilgiler Guterres’in kısmen temize çıkmasını sağladı. Cenevre’deki İnsani Diyalog Merkezi’nde konuşan Selame, “Hafter, Trablus’a saldırdığında BM Güvenlik Konseyi daimi üyesi ülkelerin çoğunun desteğini almıştı. Biz ise Hafter’i durdurmamakla suçlanıyorduk” dedi.
- SIRTIMDAN BIÇAKLANDIM
- Guterres, Libya’nın güneyindeki Gdames şehrinde nisan ayı ortasında Libya’daki bütün grupların katılacağı bir Ulusal Diyalog Konferansı’nın son hazırlıkları için Libya’daydı. Söz konusu konferansta parlamento ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin tarihleri belirlenerek, seçimlere gidilecek ve geçiş süreci tamamlanarak Libya’da iç savaş sona erecekti. Trablus yönetimi BM’nin ağırlığını hissettirdiği çok ciddi bir konferans için hazırlık yaparken, Hafter tarafı sinsice planlanmış bir saldırının kararını ağababalarının desteğiyle çoktan almıştı. Barış ve seçimler için hazırlık yapan Fayiz es-Serrac başbakanlığındaki Trablus hükümeti, Hafter’in saldırısına hazırlıksız yakalandığı gibi BMGK ülkelerinin de iki yüzlülüğünün kurbanı oldu. Hafter tarafına herhangi bir yaptırım uygulanmadığı gibi BM Güvenlik Konseyi’nden saldırıyı kınama kararı bile çıkmadı. Selame, “Konferansın düzenlenmesini istemediler. Bir yıl boyunca uğraştığımız barış girişimleri de sona erdi. Bu ülkelerin liderlerinde vicdan yok. İnsanların canını kurtarabilirlerdi. Bu önemli ülkelerin liderleri Libyalıların kanı pahasına, halkın geleceği ile oynadılar. Hafter’i destekleyen ülkelerin iki yüzlülüğü Libya’da 14 ay kan akmasına neden oldu. BMGK tarafından sırtımdan bıçaklandım” diye konuştu.