Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un “NATO’nun beyin ölümü gerçekleşti” açıklamalarının gölgesinde yapılan NATO zirvesinde önemli kararlar alındı. İttifakın dönüşümü yönünde ilk adımlar atılırken, tehdit algılamalarında alan genişletilerek Asya’ya uzatıldı. NATO’nun bir savunma ittifakı olmaktan çıkarılarak tehditlere karşı aktif mücadele misyonunu da üstlenmesi, daha taarruzî bir anlayışa yönelmesi benimsendi. NATO, karargahlarını ve sistemini, geleceğin tehditlerine göre yeniden kurgulayacak.
Londra’daki zirve, NATO’ya alternatif AB Ordusu fikrini de tamamen çökertti. AB Ordusu kurma fikrinin sahipleri Fransa ile Almanya arasında derin fikir ayrılıkları oluştu. Suriye’de Münbiç’i Amerika’dan isteyip alamayan, Libya, Tunus, Fas, Cezayir başta olmak üzere Akdeniz coğrafyasında ve Afrika’da da güç kaybeden Fransa, NATO zirvesinde bir kazanım elde edemedi. ABD, gerek NATO bütçesine ilişkin üyelerden beklentilerinin karşılanmasıyla gerekse Çin tehdidini NATO gündemine sokarak kazananlar arasında oldu. Yine Almanya’nın da NATO’nun varlığının devamı konusundaki beklentileri karşılandı. Ortadoğu coğrafyasındaki insani dramlara ve terör tehditlerine dikkat çeken Türkiye ise yoğun diplomasisi ve NATO’nun kuruluş misyonunu hatırlatan çıkışlarıyla zirvenin kazananları arasındaydı.