ABD Başkanı Donald Trump’ın giderek dozu yükselen küresel siyasi/ekonomik baskı ve şantaj politikaları sonrası, Avrupa’nın iki lokomotif ülkesi Fransa ve Almanya’dan dikkat çeken açıklamalar geldi. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Fransız Büyükelçilere yaptığı konuşmada, “Avrupa Birliği savunması ABD’ye bağımlı olmamalı. Avrupa’nın güvenliğini garanti altına almak bizim işimiz” ifadelerini kullandı. Macron konuşmasında, Avrupa’nın savunmasıyla ilgili çalışmaların kıtadaki tüm ülkeler ile Rusya’yı da içermesi gerektiğini belirtti. Macron ayrıca Avrupa Birliği’nin (AB) güvenliğini artırmak için yeni öneriler getirebileceğini belirterek artık bu konuda Avrupa’nın ABD’ye güvenmesinin sonlanması gerektiğini savundu.
Avrupa’nın güvenliğine ilişkin önerilerini önümüzdeki aylarda açıklayacağını belirten Macron “Rusya dahil tüm Avrupalı ortaklarımızla güvenliğimiz konusunda kapsamlı bir gözden geçirme başlatmayı istiyorum” dedi. AB’de reform çabalarının artmasını isteyen Macron “Yeni inisiyatifler almalı, yeni ittifaklar kurmalıyız” diye konuştu.
Macron konuşmasında çaprıcı bir çıkış da yaparak, Fransa’nın Türkiye ve Rusya’yla stratejik ortaklık inşa etmesi gerektiğine vurgu yaptı. Fransa Cumhurbaşkanı, Avrupa’nın siber güvenlik, kimyasal silahlar ve uzay güvenliği konularında Rusya ile diyalog başlatması gerektiğini de kaydetti.
Macron’un ABD’ye yönelik açıklamalarına destek Berlin’den geldi. Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Alman haber ajansı DPA’ya verdiği demeçte, “ABD’nin Rusya ve Türkiye’ye yönelik yaptırımlarına Avrupa tepki göstermeli” dedi. Maas, “Rusya, Türkiye, Çin’e uygulanan ve belki de gelecekte bir başka önemli ticari partnerimize uygulanabilecek son derece plansız ve spesifik olmayan yaptırımlar nedeniyle ABD’ye tepki göstermeliyiz” değerlendirmesinde bulundu.
Alman Dışişleri Bakanı, 3 Ekim’de ABD’de başlayacak Almanya Yılı’nın Amerikan yönetimine yönelik yeni politika geliştirilmesi için kullanmayı planladığını söyledi. Almanya-ABD ilişkilerine atıfla, “Transatlantik ortaklığını bilinçli, eleştirel ve hatta özeleştiriye dayalı bir şekilde gözden geçirmenin zamanı geldi” vurgusu yaptı.
Maas geçen hafta da Alman Handelsblatt gazetesi için kaleme aldığı yazıda, “Amerika’dan bağımsız ödeme kanalları olarak bir Avrupa Para Fonu ve bağımsız bir SWIFT sistemi kurarak Avrupa’nın özerkliğini güçlendirmemiz önem taşıyor” çağrısında bulunmuştu.
Fransa Ekonomi ve Maliye Bakanı Bruno Le Maire de Almanya ile birlikte yeni ve ortak bir finans mekanizması üzerinde çalıştıklarını teyid etti. Le Maire, “Bu mekanizma, ABD’nin uyguladığı bölge ötesi yaptırımlarının ikincil mağdurları olmamızı engelleyecek” ifadelerini kullandı.
Almanya Başbakanı Angela Merkel geçen mayıs ayında yaptığı bir konuşmada, ‘’ABD’nin bizi koruyacağı şeklinde bir durum artık yok. Bizi koruması için sadece ABD’ye güvenebileceğimiz zamanlar artık geride kaldı. Avrupa’nın kendi kaderini eline alması gerekiyor. Bu gelecekteki en önemli görevimiz’’ değerlendirmesini yapmıştı.
Avrupa ülkeleri geçen yıl ABD’ye alternatif bir savunma işbirliği için harekete geçmişti. Kasım 2017’de AB’nin 23 üyesi savunma alanında daha sıkı işbirliği ve koordinasyon için kısaca PESCO olarak adlandırılan Kalıcı Yapılandırılmış İşbirliği Savunma Anlaşması’na imza atmıştı. Anlaşmaya imza atan her ülkeden, AB’nin ortak savunmasına nasıl katkı yapabileceği konusunda ulusal planlarını hazırlamaları isteniyor. PESCO’ya en büyük destek Almanya ve Fransa’dan geliyor.