Irak’ın kuzeyinde ABD işgali sonrası ‘Çekiç Güç’ ve ‘36. Paralel’ oyunu ile önce ‘özerk bölge’ statüsü verilen ve 2017 yılı temmuz ayından itibaren de bağımsız devlet niteliği kazandırılmaya çalışılan Barzani korsan devleti için 58 yıldır katliam ve sürgün politikası uygulanıyor.
Bu amaçla Irak’ta ilk katliam 14 Temmuz 1959 yılında Kerkük’te yapıldı. Mustafa Barzani ve Celal Talabani’nin bilfiil katıldığı Kerkük katliamında onlarca Türkmen vahşice öldürüldü. 3 gün süren katliam sonrası 300’den fazla Türkmen aile Kerkük’ten ayrılmak zorunda kaldı.
Irak’ta Kral 2. Faysal idaresine karşı General Abdulkadir Kasım’ı destekleyen Mustafa Barzani, 1958 darbesiyle birlikte bugünkü Kuzey Irak Kürt Bölgesi’nin inşası için faaliyetlere başladı. Kral Faysal tarafından Rusya’ya sürgüne gönderilen Mustafa Barzani, darbenin başarılı olmasının ardından yeniden Irak’a döndü. Merkezi hükümet tarafından desteklenen Barzani, ideali olan ‘Büyük Kürdistan’ için Musul, Kerkük, Erbil, Süleymaniye ve Selahaddin bölgelerinden binlerce Keldani, Asuri, Yezidi, Tilkefi, Ankava, Arap ve Türkmen aileyi katliam-suikast yoluyla gözdağı vererek yurtlarından çıkardı.
Kerküklü tarihçi-yazar Nefi Demirci, Kürdistan korsan haritasının ilk olarak Wilson prensipleri çerçevesinde şekillendiğini söylüyor. “1918 yılında dönemin ABD Başkanı Woodrow Wilson, ‘dünyada kurulacak dört devlet yeni devletten’ bahsetti” diyen Demirci, bunların İsrail, Ermenistan, Pontus ve Kürdistan olduğunu kaydetti. Demirci, o gün bahsedilen devletlerden İsrail ve Ermenistan’ın kurulduğunu, emperyal güçlerin sözde Kürdistan için de tüm güçlerini seferber ettiklerini söyledi.
Irak’ta 50’lerin sonunda darbeci cunta ile işbirliği halinde başlatılan katliam ve tehcir süreci devam ediyor. Korsan hattın ikamesi için son 5 yılda birçok Arap ve Türkmen kanaat önderi suikastler sonucu öldürüldü. Kerkük’te 2013 yılında Irak Türkmen Cephesi Başkanı Ali Haşim Muhataroğlu ile Erbil Meclis Başkanlığı yaptığı dönemde katledilen Münir Kafili bu isimlerden sadece ikisi. Yine Musul Vali Yardımcısı Ahmet Koca, Kerkük İstihbarat Başkan Yardımcısı Abdul Emir Askar aynı karanlık güçler tarafından suikaste maruz kalan isimler oldu.
İsrail’in ‘Arz-ı Mevûd’ ideali ile aynı hatta yeralan Büyük Kürdistan projesi için 15 yılda 10 milyon Iraklı sürgün edildi. Irak’ta ortaya çıkan sürgün tablosunda ABD bombardımanları, suikastler, mezhep çatışmaları, DEAŞ işgali kadar, bölgede estirilen Peşmerge-PKK terörü de etkili oldu. Evlerini terke mecbur bırakılan 10 milyon Iraklıdan 2 milyon 400 bini ülke dışına çıkarken 7 milyon 600 bini de ülke içerisinde farklı bölgelere sığınarak ‘iç mülteci’ haline dönüştü.
- MOSSAD gölgesi
- Suriye ve Irak’ta kurulmaya çalışılan kukla devlet için Barzani-Talabani-PKK ittifakına en büyük desteği İsrail istihbarat kurumu MOSSAD veriyor. 1950’lerden itibaren Barzani ailesi ile sıkı ilişkiler içerisinde olan MOSSAD ajanları, Peşmerge’ye yönelik ilk eğitim süreçlerini de aynı tarihlerde başlattı. 1967 ve 1969 yıllarında İsrail’i ziyaret eden Mustafa Barzani İsrail’de dönemin üst düzey isimleri ile özel görüşmeler gerçekleştirdi. Mesud Barzani’nin babası, İsrail ziyaretinde Kerkük’te bulunan rafinerilere ait bilgileri MOSSAD Başkanı Zwi Zamir’e teslim etti ve bu hat 1972 yılında İsrail tarafından vurularak tüm kuyular imha edildi. MOSSAD, Mustafa Barzani tarafından girişilen 1961 ayaklanmasını da yöneten güç oldu.
