Amerikan Associated Press (AP) haber ajansı, İsrail'in Şeyh Cerrah'ta Filistinlilere yönelik uygulamalarını ve medyanın bu süreci ele alma biçimini eleştiren Emily Wilder isimli muhabirinin işine son verdi. Son dönemde İsrail'in Filistinlilere yönelik uygulamalarını ve medyanın bu süreci ele alma biçimini eleştiren tweetlerinin bazı çevrelerce aleyhinde kampanyaya dönüştürüldüğünü savunan Wilder ise, çalıştığı kurumun bu gülünç talepler ve ucuz tehditler karşısında kendisinin işine son vererek boyun eğdiğini belirtti.
AP'nin çalışanlarına gönderdiği ve sosyal medyada paylaşılan e-postada, Wilder'ın artık kurumla ilişkisinin kalmadığı ifadeleri yer aldı.
Daha sonra Washington Post gazetesine olayın arka planını anlatan Wilder, AP'nin sosyal medya kullanım ilkelerini ihlal ettiği gerekçesiyle sözleşmesinin feshedildiğini, ancak hangi ilkeleri ihlal ettiğinin kendisine açıklanmadığını söyledi.
BANA KARŞI KAMPANYA YÜRÜTÜLDÜ
Wilder, kısa süre önce, "İsrail demek ama asla Filistin dememek, savaş deyip asla kuşatma ya da işgal dememek siyasi tercihlerdir fakat medya bu tür net tercihlerini 'taraflı' uyarısı koymadan her zaman kullanıyor." şeklindeki ve Şeyh Cerrah'ta İsrail'in yaptıklarını eleştiren paylaşımlarını örnek gösterdi.
Wilder, başta Stanford'daki bazı Cumhuriyetçi muhafazakar çevrelerin kendisine ait eski sosyal medya paylaşımlarını da yeniden gündeme getirerek AP üzerinde baskı kurduklarını, sonra da bu kampanyanın büyüdüğünü ve AP'nin de bu baskılara direnemediğini ifade etti.
UCUZ TEHDİTLERE BOYUN EĞDİ
"Tüm bunlar bana karşı yürütülen bir kampanyanın sonucu idi. Bana göre AP, bu gülünç talepler ve ucuz tehditler karşısında boyun eğdi." yorumunu yapan Wilder, işine son verilmesinin ardından sosyal medyada kendisine ciddi şekilde destek verilmesinden çok mutlu olduğunu belirtti.
İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları devam ederken AP ile Aljazeera'nın ofislerinin de olduğu bina, İsrail uçakları tarafından vurulmuş ve tamamen yıkılmıştı. AP, söz konusu saldırıyı kınamış, başta Beyaz Saray olmak üzere birçok uluslararası kurum da "medya kuruluşlarının çalışmasını engellemeye yönelik" eylemlerin kabul edilemeyeceğini açıklamıştı.