Her yıl kıtanın yaz aylarının yaşandığı şubat ayı sonuna doğru Antarktika deniz buzunun en düşük seviyesine geldiği, kış aylarında eski durumuna döndüğü ancak bu yıl buzun beklenen seviyelere ulaşmadığı kaydedildi.
NSIDC'den alınan verilere göre buzun, 2022'deki erime rekorunu kırarak geçen yıla göre yaklaşık 1,6 milyon kilometrekare azaldığı vurgulandı.
Temmuz ortasında, Antarktika'daki deniz buzunun 1981-2010 ortalamasının 2,6 milyon kilometrekare altında kaldığı, bunun da yaklaşık Arjantin büyüklüğünde olduğu, Texas, California, New Mexico, Arizona, Nevada, Utah ve Colorado'nun tüm topraklarına yakın bir alanın eridiği kaydedildi.
Bilim insanları, iklim krizi nedeniyle Kuzey Kutbu'ndaki deniz buzunun sabit biçimde azaldığını ancak Antarktika'dakinin, son dönemde rekor yüksek seviyelerden rekor düşük seviyelere iniş ve çıkışlar kaydettiğini, 2016'dan itibaren de giderek küçülme eğilimine girdiğini vurguluyor.
Deniz buzu, halihazırda okyanusta olduğu için doğrudan deniz seviyesinin yükselmesini etkilemese de kaybı, kıyı buz tabakalarını ve buzulları, dalgalara ve ılık okyanus sularına maruz bırakarak erimeye karşı daha savunmasız hale getiriyor.
Ayrıca, deniz buzunun erimesi, bölgedeki birçok balinanın beslendiği kril denilen deniz canlılarının azalmasına sebep olmasının yanı sıra, beslenmek ve dinlenmek için deniz buzu kullanan penguenler ve foklar da dahil olmak üzere, yabani hayat üzerinde olumsuz etkiler oluşturuyor.
Deniz buzu, beyaz rengiyle gelen güneş enerjisini uzaya geri yansıtıyor, erimesi, güneş enerjisini emerek sıcaklığın artmasına neden olacak koyu okyanus sularını açığa çıkarıyor.
Genel anlamda, Antarktika deniz buzunun Dünya'nın sıcaklığının düzenlenmesine katkıda bulunduğu, yokluğunun kıtanın çok ötesinde diğer kıtalarda da "domino taşı" etkisi yapabileceği belirtiliyor.